Kategori arşivi: Makaleler

BirGün: Başkalarının acısı-Barış Atay

barıs

Gezi Ruhu hepimizi birleştirdi dedik. Geziden bu yana en çok konuştuğumuz, üzerinde durduğumuz, hatta övünç duyduğumuz konulardan biri bu oldu… Gezi Ruhu hepimizi birleştirdi dedik. Geziden bu yana en çok konuştuğumuz, üzerinde durduğumuz, hatta övünç duyduğumuz konulardan biri bu oldu. Örgütlüsü örgütsüzü, sosyalisti liberali, ulusalcısı Kürdü, ateisti dindarı vs. yan yana durmayı başarabildiğimizi (!) birbirimizin acılarını, sorunlarını anlayabildiğimizi (!) iddia [...] → Yazının devamı…

Bianet: Gezi Bellek Platformu – Ahmet Saymadi

Gezi Bellek Platformu

Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Ethem Sarısülük ve Ali İsmail Korkmaz’ın aileleri neredeyse her badirede, her mahkemede beraberler. Gezi’de yitirdiklerimizin aileleri kocaman bir aile olmuş Toplumsal Bellek Platformu’nu çoğunuz duymuşsunuzdur. Türkiye’de yakınlarını faili meçhul cinayetlerde  kaybeden insanların ailelerinin oluşturduğu bu platformda gazeteci Metin Göktepe’nin, gazeteci Uğur Mumcu’nun, gazeteci Abdi İpekçi’nin, Sivas’ta yaşamını yitiren Metin Altıok’un ailesi gibi [...] → Yazının devamı…

HabersoL: Atatürk Kültür ve Alışveriş Merkezi…- Orhan Aydın

Yakındır, ‘dozerler çevresini kuşattı ve yıkım başladı’ diye bir haber duyacağız. Koca İstanbul kentinin merkezinden yükselen toz bulutu insanların üstüne yağmağa başlayacak. Geçip karşısına seyredecekler. Ellerindeki telefonlarla anı kayda geçecek, birbirleriyle paylaşacaklar; ‘yıkımın resmi’! Sonra susacaklar. Mahkeme kararlarıymış, koruma kurulu kararlarıymış, o yapı kültürel bir değermiş, kentin ortak belleğiymiş, halka karşı suç işleniyormuş kimsenin umurunda olmayacak. Betona esir edilmiş bir [...] → Yazının devamı…

Cumhuriyet: CHP, Gezi’nin Dilini Öğreniyor – Can Dündar

CHP lideri, pazar günü Cumhuriyet’i ziyaret etti. Bir grup yazarla birlikte 2 saat sohbet imkânı bulduk. Sohbetin bana en ilginç gelen bölümü, Gezi’yle ilgiliydi. Kılıçdaroğlu, Gezi Direnişi’nin dünya çapında bir olaya dönüşmesini, işin içinde “beyaz yakalılar”ın olmasıyla açıklıyor. “Dil bilen, sosyal medyayı iyi kullanan, dünyaya açık gençler, Türkiye’de yaşanan zulmü anında ve en iyi şekilde dünyaya aktardı” diyor. Bu genç, [...] → Yazının devamı…

Jiyan org: Gezi’nin yerel siyaseti ya da ‘yüksek balkonlarınızdan inin! – Sarphan Uzunoğlu

gezi

Yerel seçimlerin ‘kasvetli’ havasına bürünmüş seçimlerde isimler tek tek ‘bir adım öne’ çıkmaya başladılar bile. ‘Resmi’ adaylık evresi ortada olmasa da Binali Yıldırım’dan Mustafa Sarıgül’e, yine ve yeniden ‘tanıdık’ simaların aday olarak kentlerin belleklerine zorla sokulmaya çalışıldığı bir ‘seçim’ olacağı aşikar. Tam da bu noktada kendimize sormamız gereken soru şu olsa gerek: Mesele seçimse, o sokaklar neden denizlere çıktı ve [...] → Yazının devamı…

Birikim: Gezi’den sonra gelen “kızlı-erkekli” şeyler üzerine düşünceler – Alev Özkazanç

kadinli-erkekli

Başbakan kızlı-erkekli öğrenci evlerini tartışmaya açarak, istemeden de olsa hayırlara vesile oldu. Bu otoriter atak, bir yandan siyasi iktidarın Gezi sonrasındaki kriz halini açığa çıkarırken diğer yandan kadın bedeninin ve cinselliğin denetimi gibi “hardcore” bir feminist konuyu ülkenin bir numaralı gündemi haline getirerek, bir karşı-atak zemini yarattı. Ben bu yazıda, bu tersten politikleştirme atağını nasıl lehimize çevirebileceğimize dair bazı görüşlerimi [...] → Yazının devamı…

Evrensel: Yargılamanın yeni icadı ‘Telekonferans’

ethem

Ethem Sarısülük’ü öldürmekle suçlanan polisin güvenlik gerekçesiyle duruşmalara  telekonferans yöntemiyle katılmasına karar verilmesi telekonferans yöntemini tekrar gündeme taşıdı. Uygulamaya ilişkin yönetmelikte sadece hastalık veya güvenlik gibi istisnai durumlarda kullanılması gerektiği ifade edilirken, Avukat Ercan Kanar, yönetmeliğin aksine uygulamanın sanıksız duruşmalar yaratmak için yaygınlaştırılmaya başladığına vurgu yaptı.   Ethem Sarısülük davasında sanık polisin telekonferans yöntemiyle korunmak istendiğini de belirten Kanar, ancak [...] → Yazının devamı…

Bianet: Dünyaya orman denir – Elif Akgül

ursula-gezi

Ursula K. Le Guin, bundan 41 yıl önce Gezi direnişinin provasını yazdı. Le Guin’in direnişinde özneler “insan olmayan” Yaratıkçıklar, ormanları olan dünyaları için egemenlere karşı çıktı. Gezi direnişinde Mehmet Ali Alabora’nın o ünlü “Mesele sadece ağaç değil, anlamadın mı” tweeti sanatçının başına dert olduğu kadar, direnişin belki de en çok paylaşılan sloganı haline geldi. Çünkü Gezi, yaşam tarzına müdahale, işsizlik, [...] → Yazının devamı…

T24: `Gezi Direnişi’nin Bir ‘Belası: Sosyal Medya`

page_gezi-direnisinin-bir-belasi-sosyal-medya_169699573

Sosyal medya ne, toplumsal hareketleri nasıl hızlandırıyor, ‘zayıf sosyal bağlar’ nasıl bu kadar kuvvetli sonuçlar doğurabiliyor? Dr. M. Asım Karaömerlioğlu Boğaziçi Üniversitesi “Şu anda Twitter denilen bir bela var, yalanın daniskası burada. Sosyal medya denilen şey aslında şu anda toplumların baş belasıdır.”[1] R. Tayyip Erdogan. “Türkiye Twitter kullanımının yaygınlaşma oranı açısından dünyada birinci sırada.”[2]The Financial Times. “AK Parti seçimlere 6 [...] → Yazının devamı…

Fraksiyon org: “Var olmayanların” sesinin duyulduğu yer; öğrenci evleri – Hande Gülen”

ögrenci-evleri

“… Tedirginlik her zamanki gibi var. Büyüyor. Küçülmüyor. Sonra arkadaşlarımızdan birkaçı arka arkaya ölüyor. Heniz kırk yaşlarında insanlar. Daha güzel yaşamlara duyulan özlem ve bekleyişi onlarla birlikte gömüyoruz. Daha güzel yaşam diye bir şey yok. Daha güzel yaşamlar ötelerde değil. Daha güzel yaşam başka biçimde değil. Güzel yaşam burada. Taksim Alanı’nda. Turşu, pilav, simit, çiçek, kartpostal satan, ayakkabı boyayan siyah [...] → Yazının devamı…