Kategori arşivi: Literatür

Bianet: Çiçekler İçinde Uyu Berkin – Buse Kaynarkaya

kucukprens

Bize düşen şey, yasımızla içimizde günden güne büyüyen sarmaşıklarla onları boğmaktır. Berkin Elvan’ı asla unutmayacağız. Her ölüm acıdır; ama her ölüm siyasi değildir. Her ölüm böyle dirençli de değildir. 269 gündür yaşamak için inatla direnen Berkin’i bugün kaybettik. Dudaklarında saklı kaldı gülüşleri, göz yaşları, yaşayacağı aşkları, umutları, umutsuzluk halleri, başarıları, başarısızlıkları ve yaşamaya dair her şey. Berkin’in babasıyla ilk olarak [...] → Yazının devamı…

Yeşil Gazete: Gezi’li öyküler, “Gezi’den öyküler ‘Yaşasın Bağzı Şeyler!’

öykü

Mayıs ayının son günlerinde Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesimine, şehrin merkezinde kalan son yeşil alanların da betonlaşmasına karşı mücadele eden bir avuç insanın sesini önce tüm ülke sonra da dünya duydu. Birken bin, binken on binler yüz binler milyonlar oldular. ‘Kahrolsun bağzı şeyler’ diyerek şiddet içermeyen, benzersiz ve önemli bir kitle hareketine dönüştüler. Bu hareketi, bu sesi edebiyatçıların duymaması elbette beklenemezdi. [...] → Yazının devamı…

Jiyan: Osman Akınhay ”Toplumsal hareketlerin asıl taşıyıcıları her zaman kalabalıklardır”

osmanakınhay

Agora Kitaplığı’nın kurucusu ve editörü Osman Akınhay’la Gezi’yi, Agora’nın Gezi Direnişi Broşürleri’ni ve broşürler arasında yer alan kendi kitabını konuştuk… Gezi direnişiyle ilgili birçok kitap çıktı. Bunların büyük kısmının  sosyal medyada yazılanlardan oluşan derlemeler, yahut kronolojik bir olaylar dizisinin yazıya geçirilişi olduğunu gördük. Agora’dan çıkan kitapların tüm bu diğer kitaplardan farkı var mı? Varsa nedir? Gezi direnişiyle ilgili çok sayıda kitabın  [...] → Yazının devamı…

Radikal: Gezi’de bugünün teorisini anlamak

gezi

Türkiye’de Gezi’ye dair elle tutulur siyasi tespit yapmak şu an hayati bir gereklilik halini almış durumda ve bu gereklilik halinden kaçmak hiçbir şartta mümkün gözükmüyor. Direniş mi, isyan mı, ayaklanma mı, hareketlenme mi? Gezi kitabı kavramının size korkutucu geldiğini tahmin etmek zor değil. Çoğu aslında birer “kolaj” çalışması olan, parlak renklerin arasında “parlak çocukların parlak isyanını” yitirdiğimiz gözlemi hiç de [...] → Yazının devamı…

BirGün: “Köstebek başını çıkardı”

Gezi Direnişi Türkiyenin Enteresan Başlangıcı

Gezi direnişi, bir şeyler bekliyormuş, bir yerlerde saklanıyormuş da aradığını bulunca yapacağını yapan yaratıcı pratikler dizisini ortaya çıkardı. Bu pratikler birçok yöntemle kaydedildi. Makalelerde, öykülerde yer buldu. Daha Haziran günlerinden başlamak üzere bir Gezi literatürü böylece oluşmaya başladı. Bu literatürün genişleyeceğine ve derinleşeceğine şüphe yok. Gezi üzerine yazdıkları Agora’dan yayımlanan Foti Benlisoy ile kitabı, direnişi ve Gezi sürecinde oluşan literatürü [...] → Yazının devamı…

BirGün: Gezi üzerine iki kitap – Dinçer Demirkent

akm

Bildik bir cümleyle başlayalım: Kriz düşünceyi derinleştirmeye, eleştiriyi keskinleştirmeye zorlar. Atıllık ve rutinin yerini sıradışı olan alır. İngilizcedeki ve aynı aileden olan birçok dildeki kriz, kritik ve eleştiri arasındaki bağın bununla bir ilişkisi olsa gerektir. Türkiye’nin muhtelif mekânlarında yanan barikatlar, dumana boğulmuş sokaklar, politikleşmemiş bir eleştirinin politikleşmesinin, kritiğin sokağa dökülmesinin sonucuydu. Bir halk ayaklanmasına dönüşen ve belki de Lenin’e atıfla [...] → Yazının devamı…

Cumhuriyet: #diren sanat ‘edebiyatta üç nokta’

üçnokta

Editörlüğünü Cenk Gündoğdu’nun yaptığı Edebiyatta Üç Nokta, ‘Gezi Direnişi Özel Sayısı’ başlığını kapağına taşıdığı #diren sanat sayısıyla okurunu selamladı. Editörlüğünü Cenk Gündoğdu’nun yaptığı Edebiyatta Üç Nokta, ‘Gezi Direnişi Özel Sayısı’ başlığını kapağına taşıdığı #diren sanat sayısıyla okurunu selamladı. Tüm araçlarıyla halkına şiddetle yaklaşan iktidar karşısında yaratıcılığını mizah ve ironi ile bal gibi zehir kullanan gençliğin edebiyatla kurduğu ilişkiden mürekkep ”Bu [...] → Yazının devamı…

BirGün: Gezi Direnişi Türk Edebiyatında bir kırılma yaratabilir mi? – Başak Baysallı

gezi_kitap

Edebiyatın konusu insandır. İnsan, tüm çıplaklığıyla, gerçeğiyle yerleşir metnin içine. Yüzyıllardır böyledir bu. İnsanın sevinci, acısı, umutları, hayalleri, sıradan yaşamı, varoluş sancısı edebiyatın başlıca uğraşıdır. İnsan, yaşadığı toplumdan ayrı düşünülemez. Edebi eser, insan gerçeğini yansıtırken topluma da ayna tutar. Toplumu etkileyen siyasi ve sosyal olaylar edebiyatı şekillendirir. Türk edebiyatı da diğer ülkelerin edebiyatları gibi doğduğu ve geliştiği toprakların siyasi/sosyal olaylarından [...] → Yazının devamı…

BirGün: Sokaktan Pamuk Prensesliğe Bir “Tarih” Olarak Gezi – Ayhan Yalçınkaya

gezi_kolkola

Eğer Badioucu anlamda Gezi’yi bir olay olarak yani “herhangi bir durumun ‘normal düzeni’nden radikal bir kopuş, durumun kendini yeniden üreten düzenini, yani tekrarı kesintiye uğratan” ve en önemlisi “durumun içinden bakıldığında ‘imkansız olan’ı gerçekleştiren kurucu bir edimden çok, verili durumun başka türlü de olabileceğine dair yeni ihtimalleri mümkün kılan bir kırılma anı” (1) olarak kabul edersek ve bu olayın üzerine düşünmekten [...] → Yazının devamı…

BirGün: Gezi kitaplarına bir bakış

gezi_kutuphane-1

Gezi Parkı, İstanbul’da bir parkken, gölgesinde soluklanılacak ağaçlara ev sahipliği yaparken, Türkiye tarihinin en kalabalık, en renkli direnişinin adresi, geleceğe dair umudun, daha iyi bir yaşamın sembolü haline geldi. Apansız karşılaştığımız hızla uyum gösterdiğimiz direniş günleri, kolektif yaşam pratiklerini, dayanışma deneyimlerini, belleklerimize soktu. Böylesi bir kalkışmanın, bir araya gelmenin, yayıncılık dünyasına yansıması şaşırtıcı değildi elbette. Direnişin yarattığı heyecana paralel olarak, [...] → Yazının devamı…