Kategori arşivi: Makaleler

BilimSol: Gezi Direnişi ve müzmin orta sınıf sorunu – Cenk Saraçoğlu

Günümüzün önemli sosyologlarından Loïc Wacquant, Boğaziçi Üniversitesi’nde  “Kentte Eşitsizlik, Marjinallik ve Sosyal Adalet” başlıklı bir konuşma yaptı. “Hrant Dink Anısına Konferans” kapsamında gerçekleşen konuşmasında Wacquant, neoliberal dönemin kentlerinde ortaya çıkan yeni marjinalleştirme biçimleri üzerine, teorik önermelerde bulundu, bazı olgusal gözlemlerini aktardı. Yaklaşık 1 saat süren konuşmasının ilk 20-25 dakikası ise Wacquant’ın, Pierre Bourdieu’nun kavramlarına yaslanarak yaptığı bir Gezi Direnişi çözümlemesini içeriyordu. Konferansa katılamadım; [...] → Yazının devamı…

T24: Gezi’ye kimler katıldı: Orta sınıflar, işçiler, Türkler ve Kürtler hakkında bazı somut bilgiler ve saptamalar – Erdem Yörük

geziii

Gezi’ye kimler katıldı? Haziran ayından bu yana bu soru çok kere soruldu ve insanlar bu soruyu özellikle iki mesele üzerinden tartıştılar: 1. Gezi bir orta sınıf ayaklanması mıydı, işçiler ve yoksullar ne kadar katıldı ve destekledi? 2. Gezi’ye Kürtler ne kadar katıldı? Bu yazıda bazı somut veriler üzerinden bu meseleleri tartışmaya çalışacağım. Geçtiğimiz hafta bu konu tekrar yoğun biçimde gündeme [...] → Yazının devamı…

Al Jazeera Türk Dergi: Gezi Muhalefeti – Nedenler, Beklentiler – Çağlar Keyder

31 Mayıs 2013 Gezi protestolarında tansiyonun en yüksek olduğu gündü. Geç saatlere kadar çatışmalar sürdü. Polis dağıtmakta, göstericiler direnmekte kararlıydı. (Hüseyin Narin /Al JAzeera)

Sekiz ay önce Türkiye daha önce hiç görmediği bir isyanı izledi. Sıradan bir yaz günü, bir araya gelmeleri imkânsız görünen insanlar sokakları doldurdu. Türkiye hiç sokak hareketine katılmamış ‘yeni orta sınıf’ gençleriyle tanıştı. Gezi sürecinin Türk siyasetini değiştirmesi kaçınılmaz. Gezi olayları iki farklı, fakat birbirleriyle ilişkili toplumsal sorunun üstüste gelmesiyle ivme buldu. Bunlar uzun dönem gelişmelerle birlikte ortaya çıkmış rahatsızlıkların [...] → Yazının devamı…

Fraksiyon.org: Hrant’ın üzerimizde emeği var – Evren Barış Yavuz

hrant

Dünya denen bu büyük kaosu bir arada tutan, onu sonsuzluk boyunca uzağa, uzaklığa savrulmasının önünde duran şeye biz mana diyoruz. Tarih diye anlatılan öykünün içinde özgürlüğe adanmış her eylem, her söz, adı geçen mana’nın içinden sızar, binlerce yılın damıtılmış bilgisi bir sır olur, mırıldanır en yakındakine… Bütün özgürlük örgütleri böyle kurulur. Bütün manifestolar böyle yazılır, aşikar olana değil, bilinmeyene dair [...] → Yazının devamı…

Başlangıç Dergi: Gezi, Kürtler ve Akp-c iktidarı – Cihan Çabuk – Erkan Doğan

kurtler

Gezi meselesine ilişkin olarak en çok konuşulan konulardan bir tanesi, genel olarak Kürtlerin özel olarak da Kürt Özgürlük Hareketi’nin Gezi direnişi ile olan ilişkisiydi. Bu tartışma esasen “Kürtlerin Gezi’ye neden sınırlı güçleriyle katıldığı” sorusu etrafında sürdürüldü. Gezi direnişi, on yılı aşan bir süredir hükümette bulunan AKP’ye tarihinin en büyük sarsıntılarından birini yaşattı. En önemlisi AKP’ye çoğulcu, özgürlükçü ve devrimci bir [...] → Yazının devamı…

Başlangıç Dergi: “Kavganın” kazananı sinizm – Ziya İspir

gezi-parki-direnisi-

Birbiriyle tezat teşkil eden iki temel dinamiğin belirlediği bir siyasal alanla karşı karşıyayız. Bir yandan Gezi direnişiyle yaşanan kolektif “muktedirleşme” ya da güçlenme söz konusu. Yani sayıca geçmişle kıyaslanamayacak bir toplumsal kesimin kendi kendini örgütleme ve kolektif eyleme geçme kapasitesinde niteliksel bir artış olduğu hepimizce görülüyor. Ancak “sokak siyasetinin” kazandığı bu popülerleşmeyle aynı anda, siyasetin devlet kurumları etrafında cereyan eden [...] → Yazının devamı…

Birdirbir.org: Koşullar sesleniyor, “İşte gül, haydi danset” – Yücel Göktürk

gezidans

İşte Halep, işte arşın. Ya da Ezop deyişiyle, “Hic Rhodus, hic salta” –İşte Rodos, haydi atla. Ya da Marx’ın o deyişi kullandığı “Louis Bonaparte’ın On Sekiz Brumaire’i”nin Türkçesinde söylendiği şekliyle, “İşte gül, haydi danset”. Marx’ın “Ve koşullar ‘işte gül, haydi danset’ diye seslenene dek” diyerek bağladığı o uzun cümle, kulağa küpe düsturlar sıralıyor: Sürekli özeleştiri yapmak, koşarken hep ara vermek, [...] → Yazının devamı…

HaberSol: Haziran’dan Aralık’a: Kime halk diyeceğiz? – Cenk Saraçoğlu

cenksaracoglu567568786

‘Haziran sürecinde solla buluşan bir muhalefet potansiyelini bir kurucu özneye dönüştürme işi daha fazla siyaseti ve daha hızlı örgütlenmeyi zorunlu kılıyor. Bu da, kolları sıvamayı, bunu şimdiden yapmaya başlayanlara omuz vermeyi gerektiriyor.’ Haziran’da Türkiye’nin en büyük direnişlerinden birine imza atan ya da katılmasa bile bu ayaklanmada bir umut gören insanlar şu anda ne yapıyorlar? Türkiye tarihinde yaşanılmakta olan en büyük [...] → Yazının devamı…

Birikim: Yeni bir muhalefetin imkanları – Yavuz Yıldırım

yeni-muhalefet

Yaz aylarından bu yana geçen 6 ay içinde Gezi Direnişi’nin “mesajı”, “ruhu” ya da Gezi’den öğrenmenin önemi sıkça hatırlatıldı. Yaşadığımız deneyim, gündelik hayatın içinden yükselen yatay siyasetin, birebir ilişkilerin, doğrudan eylemin ve kendi sözüne sahip çıkmanın bir bütün halinde eski usül siyasetin karşısında yeni bir arayıştı. Eski tür siyasetin ayakta kalma çabası, eski baskı türlerini de güncelledi. Dış mihraklar, operasyonlar, [...] → Yazının devamı…

Evrensel: ‘2013’ün en önemli sanat olayı Gezi’dir’ – Cenk Gündoğdu

2013un-en-onemli-sanat-olayi-gezidir

Verili olan hayat süre giderken birden bu düzeneği kıran, değiştiren, dönüştüren toplumsal hamleler ya da çöküntüler yaşanır. Büyük dünya savaşları, katliamlar, baskı ve zorbalığa karşı halk kalkışmaları, rejim değişiklikleri, toplumsal hayatın yenilenmesi… Bütün bu değişim habercileri, sanatçıyı ve kendi iç ritmi ile sanatı da etkiler. Shakespeare’den bahsedeceksek yarım yüz yıl tahtta kalmış I. Elizabet döneminde olan bitenden konuşmadan olmaz. Modern [...] → Yazının devamı…