Gezi direnişi sürecinde İzmir’de tutuklanan direnişçilerin aileleri, bu hafta da oturma eylemindeydi. Adalet arayışlarını 9 haftadadır sürdüren aileler, yakınlarına özgürlük istedi.
Gezi Direnişi Tutuklularının Aileleri oturma eylemlerin 9.’sunu gerçekleştirdi.
Konak metrosu önünde toplanan aileler, Konak Meydanı’na yürüdü. Gezi tutuklularının fotoğraflarının yer aldığı pankartlar ile Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyan aileler, “Gezi direnişi yargılanamaz”, “Gezi tutsaklarına özgürlük”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Ailelere İzmir Müzisyenler Derneği sanatçıları da konserle destek verdi. Ayrıca Gezi tutuklusu Serdar Gür’ün, Ahmet Atakan için yazdığı mektup okundu.
Eylemin yapıldığı sırada İzmir Valiliği’nin önündeki polis önlemi dikkat çekti. Valiliğin önünde çevik kuvvet polislerinin yanı sıra TOMA ve akrep tipi zırhlı araçlar bekletildi.
‘AĞABEYİMİ ÖZLEDİM’
Etkinlikte söz alan Gezi tutuklusu Kubilay İyit’in kız kardeşi Ruşen İyit sözlerini tamamlayamadı. Birşeyler söylemek için söz alan İyit, abisini çok özlediğini söyleyerek gözyaşlarına boğuldu. İyit’e diğer aileler alkışlarıyla destek oldu.
‘İKTİDAR BİZİ DUYMAK İSTEMİYOR’
Aileler adına basın açıklamasını Dokuz Eylül Üniversitesi 1. Sınıf Öğrencisi Mehmet Polat’ın kız kardeşi Hatice Polat okudu. Gezi direnişi tutuklu aileleri olarak 9 haftadan beri Gezi tutuklularının özgürlüğü ve adalet için oturduklarını belirten Polat, “Bizim burada haykırdığımız sesi dünya duydu, sağır sultan duydu fakat iktidar duymuyor, duymak istemiyor” dedi.
İstanbul Valisi ve AKP iktidarının bir sendroma yakalandığını söyleyen Polat, hükümetin bu sendromun etkisiyle toplanan her kalabalığa şiddet uyguladığını belirtti.
Polat, “Kadıköy’de evinde otururken atılan yoğun gaz bombalarından etkilenen kalp hastası Serdar Kadakal yaşamını yitirdi. Halka saldırıları ‘oh, oh’ diye alkışlayan ve sanki Viyana’yı fethetmiş gibi konuşan İstanbul Valisi kentte uygulanan polis terörünün sorumlusudur” diye konuşurken, İzmir’deki Gezi tutuklularının görülen davalarının tam da bir adaletsizlik örneği olduğunu ifade etti.
Gezi direnişiyle birlikte başlayan halk isyanını bastırabilmek için devletin gözaltı ve tutuklama terörünün her geçen gün daha da ağırlaştırarak uyguladığını ifade eden Polat, sözlerini Şöyle sürdürdü: “İstanbul’da Yeni Evrede Mücadele Birliği Dergisi Yazıişleri Müdürü de yurt dışına kaçma ihtimali olduğu gerekçesiyle tutuklanarak Metris Cezaevi’ne götürüldü. Yine Antalya’da 8 kişi, 18 Eylül’de yapılan ev baskınlarıyla gözaltına alındı. 2 kişi tutuklandı. Devlet yükselen halk hareketini bastıramadığı için intikamını sosyalistlerden, devrimcilerden almaya çalışıyor. Bizler Gezi Tutsakları Aileleri olarak halkların onurlu mücadelesini sahiplenmeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın bıraktığı yerden bu mücadeleyi biz göğüsleyeceğiz.”
21 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;etha.com.tr
