Etiket arşivi: Diren İstanbul

Akşam: Siyasi tarihimiz değişti bile – Nihal Kemaloğlu

Siyasi tarihimizin en hızlı aktığı günlerin içindeyiz… Tarihin böyle zamanlarda sıçrayarak bizi taşıdığı “yeni gerçekliğimizin” henüz farkında bile değiliz… Bu muazzam toplumsal hareketliliğin adını “öfke patlaması, sosyal kalkışma, isyan, sivil direniş” ne derseniz deyin Türkiye bir zaman eşiğinden atlıyor ve 67 ilde ortaya çıkan kitlesel siyasi enerjinin nereye doğru akacağını ve neye evrileceğini mahalle geyiği değerlendirmeler yetmiyordu… Ancak önümüzdeki açık [...] → Yazının devamı…

Milliyet: Kim ne öğrendi? – Can Dündar

“Gezi Direnişi“, son 10 yılın en güzel sürprizidir. Kendiliğinden doğan ve ezber bozan bir halk inisiyatifidir. Yaşananlardan kim ne öğrendi: Önce halk, bir araya gelirse hiçbir barikatın kendisini durduramayacağını öğrendi. Kitlelerin sürü olduğunu, gençliğin siyasetten soğuduğunu, taraftarın politikaya uzak durduğunu sananlar, sabır taşının aniden çatlayabileceğini, öfkenin sokağa taşabileceğini öğrendi. Polis, halkına silah çektikçe kitleyi ve nefreti büyüttüğünü öğrendi. Yandaş medya, [...] → Yazının devamı…

Radikal: Taksim’in başını da duman kaplamış – Ali Topuz

Ortalık toz duman. Neyin tozu, dumanı bu? İktidar için cennet sayılacak bir toplum kurma arzusunun toz dumanı. Toplumsal cehennemler çünkü, cennet yaratma faaliyetinin bildik sonucudur. 31 Mayıs Cuma günü zirveye çıkan Gezi Parkı eylemleri nedir? Bir itiraz, bir isyan olduğu açık ama daha ötesini konuşmak için acele etmemeliyiz. Alain Badiou’nun Arap Baharı için söylediği gibi: “Bu hareketin aptal öğretmenleri değil, [...] → Yazının devamı…

Sendika.org: “Dergileri, gazeteleri, bütün yayınları hepsi halka karşıdır!” – Elif Günindi

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlediği basın toplantısında, tüm ülkede yaklaşık bir haftadır devam eden AKP karşıtı direnişlerin sosyal medya üzerinden takip edilmesini ve paylaşılmasını eleştirdi. Arınç, “Aslında ne kadar demokrat olduğumuzu gösteren imkanlar var ve bunların hepsini kapatmak mümkün. Erişimini engellemek mümkün” diyerek interneti, sosyal medyayı “biz izin verdiğimiz için kullanıyorsunuz” imasında bulundu. Ancak internet [...] → Yazının devamı…

Yeni Özgür Politika: Gezi Parkını sahiplenme ve akla gelen sorular – Mustafa Karasu

Türkiye’de Taksim’de Gezi Parkının yerine başka bir bina yapılmak istenince toplum tepki gösterdi; polisle çatıştı ve Gezi Parkını işgal etti. Polisin saldırısını kınamak için Türkiye’nin her yerinden protestolar yükseldi. Sonunda polis Gezi Parkını terk etti. Bu itiş kakış, çatışma, polis terörü ve her yerde yükselen tepkiler karşısında AKP her zaman olduğu gibi sorunu kendi politikasında göreceğine yine tahriklerden ve provokasyonlardan [...] → Yazının devamı…

Sendika.org: Haziran İsyanı’nın soruları – Ferda Koç

İsyanın hiçbir sonuç elde edilmeden sönümlenmesi de artık mümkün görünmüyor. Haziran İsyanı Erdoğan’ı yenebilir mi? Evet yenebilir! Haziran İsyanı AKP iktidarını yenebilir mi? Asıl soru bu! Taksim Tahrir olur mu? Olacak gibi görünüyor. Taksim’i isyanın elinden almak artık kolay değil. Gezi Parkı, Başbakanlık Ofisi üzerindeki halk tehdidinin somut simgesi olarak harekete geçirici bir sembolü oldu. Ve asıl önemlisi “Gezi İsyanı” [...] → Yazının devamı…

Özgür Gündem: Gezi Parkı direnişinden izlenimler – Nazan Üstündağ

Perşembe günü parka giderken attığım tweet “burası bir Tinnamen, bir Tahrir olur mu? Neden olmasın”dı. Kimi zaman bilinç düzeyinde kavrayamadıklarımızı bilinç altımızda sezeriz. Türkiye’de muhalifler olarak son bir aydır konferanstan konferansa gidiyorduk. Tüm toplumsal kesimler hareketliydi. Barış sürecinden herkesin beklentileri vardı. Ayrıca bir senedir üniversitelerde hareket vardı, feministlerde hareket vardı. Ve son bir kaç senedir bir avuç insan olarak haftanın [...] → Yazının devamı…

Birdirbir: Bir ağaç gibi, bir orman gibi – Merve Erol

turkiye

31 Mayıs isyanı hız kesmeden günleri deviriyor. Bütün memleket çalkalanıyor, Gezi Parkı ve Taksim Meydanı hiç boş kalmıyor. Dostluk ve dayanışma hikâyeleriyle beraber, ölüm haberleri de birbiri ardına geliyor, yaralı sayıları artıyor. “Başbakanını yedirtmeyen” iktidar ise, valisinden emniyet müdürlerine, kurşun sıkan polisine, hiçbir sorumluda bir hata, bir kusur bulamıyor. Daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşılmamıştı. Şimdi, yaşanan ve yaşanmakta [...] → Yazının devamı…

Yurt: Büyük direnişten 10 altın ders – Mustafa Sönmez

Yakın tarihimizde benzeri görülmeyen bir ayaklanma deneyimi yaşandı. Merkez üssü Taksim Gezi Parkı olarak geçti kayıtlara. Gerekçesi, park ağaçlarının kesilmesi, bir AVM ucubesine yer açılmasını protestoydu. Ama bahane o kadar çoktu ki, ayaklanmak için. Bahane o kadar çoktu ki Taksim direnişini tüm İstanbul’a, oradan Anadolu’ya yaymak için… Toplumun nabzını biraz olsun tutabilenler için o kadar mümkün, hatta o kadar gecikmiş [...] → Yazının devamı…

T24: Meydan diyor ki ‘Burada zalimlere yer yok!’ – Sibel Yerdeniz

Başbakan konuşuyor: “Bir kaç çapulcunun halkı tahrik etmesine seyirci kalmayız!” Haklı olma duygusu, zehirli sarmaşıklar gibi büyüyor Başbakanın yüreğinde. Başka hiç bir duygunun yaşamasına izin vermeden. Yazık ki Sayın Başbakan, biz de bu zehirli sarmaşıkların geleceğimizi tahrip etmesine seyirci kalmayız. Halkını, ‘benim milletim’ -bana oy verenler- ve ‘çapulcular’ -diğerleri- olarak ayrıştıran, tahrik ederek birbirine kırdırmaya çalışan bir Başbakana da itibar [...] → Yazının devamı…