Etiket arşivi: Çapulcu

Zaytung: Türkiye, yediği yemeğin fotoğrafını Facebook’ta paylaşacak o cesur yüreği bekliyor

28 Mayıs tarihinde başlayan Gezi Parkı olayları nedeniyle rutin paylaşımlarına ara vererek Facebook’u bilgi ve destek amaçlı olarak kullanmaya başlayan milyonlar, tekrar yemek fotoğrafı paylaşıp “Rakı-Balık keyfi ” yazarak her şeyi normale döndürecek o kahramanı bekliyor. Eylemlerin ilk günlere nazaran sosyal medyada daha az yer almaya başlamasıyla beraber eski paylaşımlara dönme yönündeki umutlar da artarken, gelecek olan tepkilere aldırmadan tabaktaki [...] → Yazının devamı…

Radikal: İçi boşalmış kelimeler sözlüğü – Akdoğan Özkan

devrimtvdeyayinlanmayacak

“Hassasiyet, provokasyon, süreç gibi etrafta sürekli dolanan içi boşalmış kelimelerden sıkıldım” diyen Akdoğan Özkan, Sokaktaki İnsanın TC Sözlüğü’nü hazırladı. Ruhunu mizahtan alan bu sözlük, bir nevi TC tarihi gibi. A AB i. Türklerin girmek istiyormuş, Avrupalıların da almak istiyormuş gibi yaptığı bir “encümen-î ülfet” diyarı, bir sohbet meclisi. “İddia ediyorum ki Türkiye en geç 1998’de AB’ye tam üye olacaktır. (…) Türkiye Avrupa’ya [...] → Yazının devamı…

Bianet: Dünyanın en güzel çapulcularına! – Füsun Erdoğan

guzelagac

Çöp kovasında ağaç büyütmeye kalkışınca, kollarımı dolayacak bir gövdesi de ne yazık ki olamıyor! Ama siz bakmayın onun cılız, bodur haline. O dünyanın en güzel erik ağacı… Ahmet Arif’in dizelerindeki gibi; “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.” Hem de bambaşka bir baharın geldiği memleketimin meydanları, parkları isyana durmuş her yaştan kadın ve erkeğin, ille de gençlerin doldurduğu böyle zamanda hapishanede olmak da… [...] → Yazının devamı…

Sabit Fikir: Çapulca, Türkçeyi de dönüştürüyor – Süreyya Evren

gezi-protesto

Güzel Türkçemiz sözü Türkün kendi kendine propagandası gibiydi bugüne dek. Veya yaratıcılık yoksunu yeteneksiz ellerden çıkma kötü edebiyat ürünlerinin sığındığı boş bir kategoriydi. Şimdiyse Güzel Türkçemiz denince yerdeki bir yazıya basmamak için etrafından dolaşarak yürüyen insanlar geliyor aklıma. Devrimler tarihinde devrimcilerin kendilerine yönelik aşağılamaları sahiplenip bu sözlerin anlamlarını değiştirmelerinin çok sayıda örneği vardır. Bir halk, bir hakaret sözcüğüne nasıl el [...] → Yazının devamı…

Milliyet: Güneşi Gezi’de karşılamak – Mehveş Evin

mehves-evin

Gezi Parkı’ndaki yüzlerce çadırdan birinde kalmak nasıl bir şey? Parkta bir gece nasıl geçiyor? ‘Çapulcu’larla sabahlamayan, bilmez. Bu yazıyı okuduğunuzda Gezi Parkı’ndaki son durum ne olur, bilemem… Belki çadırların bir kısmı toplanır, belki aynen devam eder. Belki barışçı ortam sürer, belki de… Neyse, kötü şeyler düşünmeyelim! 20 gündür Türkiye’nin -hatta dünyanın- gündeminde olan Gezi’ye, çoğunlukla geceleri gittim. Ama güneşi Gezi’de [...] → Yazının devamı…

Bianet: Gezistan’da Bir Çapulcuböceği – Güven Gürkan Öztan

mr

“Astığım astık kestiğim kestik” hükümdar; “Sözümü dinlemeyenlere burada nefes alacak yer yok”u göstermeye başlamış. Bir gün tutmuş şimdi Gezistan olan ülkedeki ağaçları söküp oraya beton yığını yapmaya karar vermiş. Çocuğu olmayan bir adam masal anlatmayı bilir mi sizce. Yakın zamana dek ne masal anlatacak çocuklarım ne de böylesine bir masalım vardı. Yaşamın tahmin edilmesi mümkün olmayan mucizeleri ikisini de bahşetti [...] → Yazının devamı…

Bianet: “Nasıl marjinalleştim, neden çapulcu oldum?” – Mahmut Çınar

baskaldiri

Başbakanımızın çok doğru bir şekilde tahlil ettiği üzere, adına “halk” denen bir grup çapulcu ve ayyaşla birlikte sokaklardayım, sokaklardaydım daha doğrusu. Şimdi, bu büyük oyunu bozmayı kendime bir görev sayıyor ve itiraf ediyorum. Efendim; vicdanım rahat durmuyor, dilim susmuyor, kalbim elvermiyor… Son haftalarda olup bitenlerin Sayın ve Sevgili Başbakanımızın, o büyük Usta’nın dışındaki herkes tarafından yanlış değerlendirildiğini gördükçe içim içimi [...] → Yazının devamı…

Radikal: ‘Gezi halkı’ birbirini iyileştiriyor

gezi-park

Rüzgar da diniyor o sırada, yağmur da. Gezi’ye her taraftan ellerinde poşetlerle giren birçok insan görüyoruz. O sırada parkta yanımdan geçen bir genç Gezi’nin haleti ruhiyesini özetliyor: Durmak yok, direnmeye devam! Sabah 9 gibi, meydan tarafındaki merdivenlerden Gezi Parkı ’na giriyorum. Ağaç dibindeki çöp poşetlerinden birine bir demlik ıslak çay boşaltılmış. “Oh” diyorum, “çay içmişler, iyi.” Havada hala biber gazı [...] → Yazının devamı…

Bianet: Direnenlerin pedagojisi ‘Gezi okulundan öğrendiklerim’ – Ayşe Gül Altınay

Gezi bir okul. Paulo Freire’nin yıllar önce Ezilenlerin Pedagojisi’nde hayalini kurduğu cinsten bir okul. Gezi bir okul. Paulo Freire’nin yıllar önce Ezilenlerin Pedagojisi‘nde hayalini kurduğu cinsten bir okul. Herkesin herkesten öğrendiği, içindeki gücü ve yaratıcılığı keşfettiği, eşitlenmenin ve dayanışmanın sıcaklığını hissettiği, her türlü iktidarın her an sorgulandığı, yeni ilişkilerin kurulduğu, yeni dillerin ifade bulduğu bir okul. Tam da “okul”un olması gerektiği [...] → Yazının devamı…