Fıratnews: “Başbakan halktan özür dilemeli” Selahattin Demirtaş

selahattin-demirtas

Gezi Parkı’nda çevrecilere dönük polis terörüne sert tepki gösteren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Hükümetin aklını başına alması lazım. Başbakan’ın halktan özür dilemesi lazım” dedi. Kürt sorununun çözümünde artık somut adımlar atılması aşamasına geldiklerini belirten Demirtaş, ”Eğer AKP bunu iktidarını güçlendirmek yolunda kullanırsa, barış süreci kalıcılaşmaz” diye kaydetti.

Diyarbakır’da basın mensupları ile biraraya gelen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Avrupa’da bulunduğu temaslar hakkında bilgi veren Demirtaş, AP ve AB’nin Türkiye’deki ‘çözüm süreci’ni son dereci dikkatle takip ettiğini söyledi. AKP’nin AB yolunda ve Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirme noktasında atmadığı adımlardan dolayı Avrupa’da tereddüt havası olduğunu dile getiren Demirtaş, Türkiye’deki havanın ve atmosferin Avrupa’ya da yansıdığını ifade etti.

‘GEZİ PARKI’NDAKİ DİRENİŞ ÖNEMLİ VE ANLAMLIDIR’

Taksim Gezi Parkı’nda günlerdir süren direnişle ilgili konuşan Demirtaş, tepkinin sadece ağaç kesimine değil, hükümetin yıllardır uyguladığı baskı politikalarına karşı bir dışa vurum olduğuna vurgu yaptı. Bölgede de uzun yıllar boyunca ormanların yakıldığını ve hükümetin bu konuda hiçbir adım atmadığını hatırlatan Demirtaş, hükümetin baskı politikalarına karşı verilen tepkinin anlamlı ve önemli olduğunu kaydetti. Demirtaş, “Toplumun boynunu eğmesi ülkenin geleceği açısından son derece tehlikelidir. Direnişe destek sunanları kutluyoruz, onların yanındayız. Saldırıya uğrayan insanlar için hükümeti bin defa kınıyorum” dedi. Gezi Parkı’ndaki direnişi parti olarak desteklediklerini ifade eden Demirtaş, bazı ulusalcı ve ırkçı grupların buradaki direnişte Kürt sorununun çözümünü baltalama ve müzakere sürecine engel olmaya dönük girişimlerde bulunabileceğini belirterek, dikkatli olunması yönünde uyarıda bulundu. Demirtaş, “Ama buradan yola çıkarak meşru tepkileri yanlış göremeyiz. Biz de bundan birkaç ay öncesine kadar ülkenin pek çok bölgesinde biber gazlı ve coplu çok sert müdahalelere maruz kaldık. Ancak AKP ırkçı politikaları yürüttüğünde bu ulusalcı ve ırkçı çevreler onlara alkış tutuyorlardı” diye belirtti.

‘HALK COP VE GAZLA SİNDİRİLEMEZ’

Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda atılan adımlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, yaklaşık 6 aydır istedikleri gibi giden sürecin, demokratik adımlar ve sivil anayasalarla desteklenmesi halinde sürecin kalıcı barışa evrilebileceğini ifade etti. Süreç konusunda AKP’ye uyarılarda bulunan Demirtaş, şunları dile getirdi: “Eğer AKP bunu iktidarını güçlendirmek yolunda kullanırsa, barış süreci kalıcılaşmaz. Kürtler de sokaklara yabancı değil. Eskiden tek fark, silahların susmasıdır. Ama hükümet adım atmadığında örgütlü milyonlar, halkın gücünü gösterecektir. Hükümet copuna, gazına güveniyor. Ama yakın zaman gösteriyor ki, halk bunlarla sindirilemez. İstanbul ve Ankara’da işkenceye varan uygulamalar var. Bunlar hükümetin karakteri ile de uyuşuyor. Hükümetin aklını başına alması lazım. Başbakan’ın halktan özür dilemesi lazım. Ve bu sert müdahaleler hakkında hukuki işlem yapması gerekiyor.”

‘YASAL REFORMLARIN YAPILMASI LAZIM’

Çözüm sürecinde “ikinci aşama” olarak adlandırılan aşama ile ilgili hazırlıkları olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Demirtaş, “Yol temizliği adı verdiğimiz, atılması gereken adımlar ve reformlar yönünde bir çalışmamız var. Önümüzdeki hafta, grup toplantısında da açıklayabiliriz, bu çalışmamız ile ilgili kamuoyuna bilgi vermeyi planlıyoruz. Bu yasal reformlar yapılırsa, yeni anayasanın yapılması da kolay olur. Anayasanın yapımı ayrı bir aşamadır. Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmaları sonucunda biz yeniden bir çalışma içerisine girebiliriz. Ancak özellikle ifade ve düşünce özgürlüğü, gösteri, yürüyüş ve miting hakkı gibi temel özgürlüklerin sağlanması lazım. Siyasi Partiler Yasası, seçim barajı, Terörle Mücadele Kanunu, Basın Kanunu gibi alanlarda değişiklikler yapılmalı. Adalet Bakanı ile geçtiğimiz günlerde farklı bir konu hakkında yaptığımız görüşme esnasında, kendileri de bu tür adımlar atma noktasında hazırlıkları olduğunu belirttiler” dedi.

‘ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA İMRALI ADASI’NA GİDEBİLİRİZ’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek amacıyla geçen hafta Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvurunun hatırlatılması üzerine Demirtaş, “Ben geçen hafta Sayın Adalet Bakanı ile bir telefon görüşmesi yaptım. Kendisi de bu önümüzdeki hafta konunun netleşeceğini söyledi. Ancak gününü henüz netleştirmedik. Önümüzdeki hafta içinde adaya gidilmesini bekliyoruz” dedi. Demirtaş, adaya kimin gideceği konusunun kendileri için önemli olmadığını da sözlerine ekledi.

‘BİZ HALEN AKP’YE GÜVENMİYORUZ’

“AKP hükümetine güvendikleri” için sürece girmediklerini bir kez daha vurgulayan Demirtaş, “Biz halen AKP’ye güvenmiyoruz. AKP’nin demokrasi anlayışı partimizin bu konudaki yaklaşımları ile paralel değil. Ancak onlara güvenmiyoruz diye savaşın devam etmesini isteyemeyiz. Avrupa’nın da bu konuda endişeleri var. En son boğaz köprüsüne verdiği isimde de böyle yaptılar. Sanki bir torunları olmuş ve isim verdiler. Oldu bittiye getirdiler. Bu hakkı da kendisine ait görüyor. Bütün ülkeyi ilgilendiren bir meseledir. Demokratik bir görüş savunuyorsanız, bir referandum yapalım. İsmini de halka soralım. Belki halk Yavuz Sultan Selim değil de Pir Sultan Abdal Köprüsü olsun diyecek. Biz hükümet demokrasiyi bize altın tepside sunacak diyemeyiz. Biz de tereddütlüyüz, ama süreçten korkmuyoruz. Halkımıza güveniyoruz. Kaygıyı kaldıracak tek şey halkın örgütlü duruşudur. Hükümetin aklı varsa halkın bu tepkileri olmadan adım atar. Kendini düşünüyorsa bunu yapmalı” diye konuştu.

‘ÖCALAN’IN KOŞULLARI DÜZELTİLMELİ’

Geri çekilmenin hızla sürdüğünü ve bunun ardından ikinci aşamaya ilişkin daha somut konuların konulacağını düşündüklerini belirten Demirtaş, “Geri çekilmenin Temmuz ortası gibi sonlanacağı tahmin ediliyor. Artık demokratik adımlar ve yeni anayasa olacak. Yine Sayın Öcalan’ın konumu ve durumu da konuşulacak. Avukatları ve ailesi ile görüşmesi, yine süreci yönetebilecek koşullara kavuşması ve tecrit koşullarının kalkması lazım. Artık bunlar Türkiye için zorlayıcı şeyler değil. Müzakere, ettiği barışı konuştuğu kişiyi 14 metrekarede tutmasını beklemek doğru değil. Bu sürece de katkı sunmaz. Bu değişiklikler olmalıdır. Heyetimiz gidince kendisi ile de bu konuları da konuşacak. Bunlar sürecin getireceği zorunlu değişikliklerdir” vurgusu yaptı.

KUZEY KÜRDİSTAN KONFERANSI

15-16 Haziran’da Diyarbakır’da düzenlenecek “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” hakkında konuşan Demirtaş, HÜDA-PAR ve HAK-PAR’ın da konferansa katılmasını dilediklerini; ancak bunun henüz gerçekleşmediğini söyledi. Konferansın bir siyasi partinin düzenlediği organizasyon olmadığının altını çizen Demirtaş, “Bu bir partinin konferansı değildir, bir halkın konferansıdır. Herkesin bu konuda daha geniş davranması gerekiyor. Konferans birlik söylemini tutturacaktır. Bütün dünyaya Kürt halkının birlik mesajı verilmelidir” diye belirtti.

1 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; firatnews.com