BirGün: Polis saldırısına direnme rehberi

polis-saldirisina-direnme-rehberi-1Emniyet güçleri eylemcilere saldırmak için her zaman son teknolojiden faydalanıyor: Çelik cop, kimyasal gaz, TOMA, plastik mermi, akrep… Ama endişelenmeyin, demokratik haklarınızı kullanırken polisin saldırı tekniklerine karşı koymak mümkün!

Toplumsal olaylarda polis, elindeki teknolojik imkanlarla göstericilere karşı üstünlük sağlamaya çalışıyor. 2000’lerin başından beri biber gazı, çelik cop, elektrikli cop, ses silahları polisin kitle eylemlerini bastırmada kullandığı silahları. İçişleri Bakanı gazın kimyasal silah olmadığını ispatlamaya çalışadursun, cop, kalas, demir çubuk ise göstericileri dağıtmak için polisin kullanmaya devam ettiği asla modası geçmeyen saldırı yöntemleri.

Polis sokaklarda kalaslarla kafa göz yarmaya devam ederken, bir yandan da ‘insan haklarına uygun’ müdahale ettiği propagandasını işlemek istiyor. Robocopların korkutucu giysileri, yüzlerine taktıkları maskeler, ellerindeki kalkanlar, gaz tabancaları, elektrikli coplar, hakları için sokağa çıkan işçileri, öğrencileri, Karadeniz’in eşkiyalarını ve Kürtleri korkutup evlerine döndürmek için.

BirGün, Türkiye ve dünyadaki sokak gösterilerinde yaşananları ve polisin kullandığı ürkütücü teknolojik saldırı silahlarına karşı geliştirilmiş direnme yöntemlerini bir bir araştırdı. Sonuç: Endişeye mahal yok, ne polisin korkunç görüntüsü ne de kullandığı teknoloji haklı taleplerle sokağa çıkanları evlerine döndürecek güçte…

İşte copa, panzere, gaza ve diğer teknoloji harikası aletlere karşı kitle eylemcisinin direnme rehberi:

Sağlık sorumlusu: Eylemlerde farklı türlerde fiziksel saldırılara maruz kalmak çeşitli yaralanmalara, astım krizine ve benzeri sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sorunlarla mücadele etmek için taşımak gereken ekipmanlar ise eylemcileri yavaşlatır – ayrıca herkesin bu ekipmana verecek parası olmayabilir. Bu yüzden eylemlerde ilkyardım malzemelerini çantasında taşıyacak bir sağlık sorumlusu ayarlayın. Polisle çatışma alanının biraz gerisinde beklemesi ve çatışmaya katılmaması, bütün ekipmanlarınızla birlikte gözaltına alınmaması için önemli! Ayrıca Gezi Revir gibi gönüllü gruplarla iletişimde kalmanız önemli.

Kimyasal gaz: Kimyasal gaz Türkiye’de polisin yükselen trendi. Her geçen yıl daha fazla kullanılan kimyasal gaz, maruz kalanların can havliyle kaçışmasına neden oluyor. Göz, burun, deri, boğaz ve ciğerlerde yanma, baygınlık geçirme, astım krizi gibi etkileri var. Bununla mücadele etmek için öncelikle uzun kollu kıyafetler veya plastik yağmurluk giyerek derinizi korumanız lazım – açıkta kalan bölgelerinize su bazlı (kesinlikle yağ bazlı olmaması lazım) güneş kremi sürmek, o bölgeleri korumak açısından önemli.

Gaza maruz kaldığınızda gözünüzü temizlemek için gözyaşı damlası veya Talcid kullanın. Önce bir gözünüzü, sonra diğer gözünüzü temizlemeniz malzemeden tasarruf etmenizi sağlar. Ucuz bir havuz gözlüğü alıp sıkı bir şekilde gözünüze takmanız da gözlerinizin etkilenmesini büyük oranda önler. Lens  kullanmamanızı tavsiye ediyoruz.

Bir diğer yöntem olan gaz maskesi en güvenilir korunma yöntemi. Hırdavatçılardan 150 liraya alacağınız tam yüz maskesi ve filtre ile saatlerce gazdan etkilenmeden demokratik haklarınızı kullanabilirsiniz.

Eylemin rüzgarlı bir alanda gerçekleştirilmesi biber gazının etkisini azaltırken, eylem öncesinde rüzgarı arkanıza almanız, karşınızdan sıkılan gazın polislere geri gitmesini sağlar.

Emniyet güçleri eylemcilerin üzerine kapsül halinde gaz bombası atarak eylemcilerin birbirlerini göremeden farklı yönlere dağılmasını hedefliyor. Gaz bombasıyla mücadelede ilk amaç bombayı atanlara geri yollamak olmalı. Bunun için yanınızda inşaat işçilerinin kullandığı eldivenlerden bulundurmanızda fayda var. Isıya dayanıksız eldivenler kapsülün sıcaklığıyla eriyip elinize yapışabilir. Eğer geri yollayamayacağınız kadar çok kapsül varsa grup halinde geri çekilerek bir araya gelin. Bu hamle, saldırganlarla aranızda sisten bir duvar oluşmasını sağlar.

Son olarak eylem öncesinde mümkün olan en uzun süre boyunca yıkanmayarak derinizdeki gözeneklerin kapanmasını sağlayabilirsiniz. Böylece biber gazının vücudunuza etkisi en alt düzeye inecektir.

Çelik cop–elektrikli cop: Polislerin farklı kullanımlar için farklı türde copları olabiliyor. Hepimizin bildiği klasik copun dışında, bir anda 15 cm.’lik bir çubuktan büyük bir copa dönüşebilen katlanabilir çelik coplar ve ucundaki elektrik akımıyla saldırılan kişiyi çarpan, yakan coplar polislerin yeni silahları. Coplardan korunmak için çeşitli yöntemler mevcut. Bunlardan birincisi koruyucu kıyafetler giymek. Pet şişeler, kamp matları ve benzeri materyalleri vücudunuza sararak, gemilerde bulunan can yeleklerinden giyerek copun etkisini azaltabilirsiniz. Kask/baret takmak, kafanızı korumak için önemli. Türkiye’de polisler gaz bombalarını eylemcilerin kafalarını nişanlayarak attığı için kask/baret takmak bazı durumlarda hayatınızı kurtarabilir.

Coplardan korunmanın bir diğer yolu ise kalkan kullanmak. Sokakta bulabileceğiniz plastik, metal, çöp kutusu gibi malzemelerden polislerin kalkanlarıyla yarışacak güçte kalkanlar yapabilirsiniz. Eğer kalabalık bir grupsanız 5-10 kişinin tutacağı büyük plexiglass levhalar kullanarak copları engellemeniz, polisleri durdurmanız, hatta polisleri belli noktalara sıkıştırarak etkisiz hale getirmeniz mümkün. Kırılmaz ve şeffaf bir plastikten yapılan bu malzeme, dünyanın dört bir yanında polisin eylemcileri dağıtmalarını engellemek için sıklıkla kullanıyor. Plexiglassı rahatça tutabilmeniz için, size bakan tarafında kulplar yapmanız şart.

Plexiglass yerine büyük traktör lastiklerini de kalkan amacıyla kullanabilirsiniz.

TOMA: Polisin onyıllardır kitleleri dağıtmak için kullandığı, tazyikli su sıkan TOMA’larla karşılaştığınızda su tabancasının dönüşüne dikkat edin. Mümkünse, TOMA’nın manevra yeteneğini kısıtlayan dar sokaklara çekilin. Yanında polis olmayan ve manevra yapamayan TOMA, en etkisiz TOMA’dır.

Akrep: Akrepler TOMA’ların giremeyeceği yerlere hızla girerek insanlara gaz veya plastik mermi ile saldırabiliyor. Eğer silahlı bir Akrep ile karşılaşırsanız kalkan ile gövdenizi koruyun, bir yere siper alın. Kalabalık bir grupsanız  farklı yönlere dağılıp geri toplanarak Akrep’in dikkatini dağıtabilirsiniz. Polisler kafaya nişan aldığından namlu size doğrulduğunda kafanızı koruyun, mümkünse başka yöne bakın.

Eylem kameramanı: Eylemcilerden birkaçının fotoğraf veya video çekmesi, emniyet güçlerinin eylemcilere karşı yasadışı uygulamalarını belgelemek açısından önemli. Özellikle Türkiye’de ana akım medya eylemleri polislerin arkasından veya uzaktan izlediği için, büyük eylemlerde grupların içinden çekilecek görüntülerle yakın mesafeden, doğrudan yüze kimyasal gaz sıkılması gibi çok sayıda yasadışı uygulama tespit edilebilir. Bu görevi üstlenecek kişilerin kameralarının yüz tanıma, kırmızı göz azaltma gibi o sırada çok önemli olan birkaç saniyeyi kaybettirebilecek uygulamalarını kapatmalarını tavsiye ederiz. Kameraların otomatik odaklanma ve otomatik iso modunda olması da hareket halindeki eylemlerde işi kolaylaştırır. Çektiğiniz fotoğrafları saat ve yer belirterek anında sosyal medya üzerinden paylaşmanızı tavsiye ederiz.

Prova yapın: Aranızda daha önce eyleme katılmamış veya burada anlatılan yöntemleri uygulamamış çok sayıda insan varsa, eylemden önce bu yöntemleri uygulayarak denemeleri panik halinde nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğrenmeleri açısından önemli. Önceden yapılan provalarla kalkanların nasıl kullanılacağı, plexiglass malzemesiyle polislerin nasıl etkisiz hale getirileceği, polis ablukasının nasıl yarılacağı, acil durumlarda sağlık görevlisinin nerede bulunabileceği öğrenildiğinde eylem çok daha başarılı ve kayıpsız geçecektir. Büyük eylem gruplarını çatışma sırasında yönlendirecek kişilerin herkes tarafından bilinmesi, bu kişilerin tecrübeli ve taktik konusunda iyi kişilerden seçilmesi, çatışma sırasında bu kişilerin verdiği direktiflerin çevresindekiler tarafından yüksek sesle tekrar edilerek herkesin duymasının sağlanması da oldukça önemli.

TTB’DEN TAVSİYELER

İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği, geçtiğimiz gaylarda toplumsal olaylarda yoğun şekilde kullanılmaya başlanan biber gazı ve benzeri gazlardan korunmak için kapsamlı birer dosya yayınladı. Hem hekimler hem de halk için hazırlanan bilgi dosyalarında bu gazların nitelikleri, yarattıkları zararlı etkiler, korunma yolları ve hekimler için gaza maruz kalmış kişilerin tedavisi konusunda oldukça önemli bilgiler bulunuyor.

İKİ FARKLI GAZ

2 adet gaz kullanılmaktadır;

1-CS gazı (aslında gözyaşartıcı gazlar grubunda yer alan ancak yanlışlıkla biber gazı diye bilinen gaz) özellikle gözleri yakar ve soluk almayı zorlaştırır.

2-CR gazı; özellikle ciltte yoğun yanma ve kaşıntı hissi meydana getirir ve daha yoğun soluk almakta zorluk yaratır.

Özellikle 2 no’lu gaz atıldığında kıyafetinize bulaşıp kıyafet üstünde kalacak ve cildinizi yakmaya devam edecektir. Bu nedenle yedek kıyafet getirmeniz ve gaza maruz kaldıktan sonra değiştirmeniz  uzun süreli etkiden sizi koruyacaktır. Gaza maruz kalmış kıyafetinizi plastik torbaya koyup ağzını sıkıca bağlayınız.

Tanısı konulmuş kalp rahatsızlığı, astım, KOAH benzeri akciğer rahatsızlığı olanlar ve alerjik bünyesi olanların gaza maruz kalması daha da tehlikelidir.

YANLIŞ BİLİNENLER

»Gaz maruziyeti sonrası gözünüze limon sıkmayınız. Yararı olmadığı gibi gözünüze zararı olacaktır.

»Cildinizi yakan 2 no’lu gaz için su kullanmayınız, daha fazla yanmaya neden olmaktadır.

ACİL durumda İLK YARDIM

Kanama: Herhangi bir yerinizde kesik, kanama olursa cildi olabildiğince bir araya getirip temiz bir bezle üzerine baskı yapınız. Kanama bezi kirletirse ve ıslatırsa bu bezi kaldırmadan üzerine daha fazla bez koyup bastırınız. Lütfen en az 5 dakika süreyle baskı uygulayıp ardından en kısa zamanda sağlık ekiplerine ulaşmaya çalışınız.

Burun kanaması: Başınızı öne doğru eğip, burun kanatlarınıza (burnun yumuşak olduğu uç kısım) en az 5 dk baskı yaparak en yakın sağlık ekibine doğru gidiniz.

Bilinç kaybı: Bilinci kaybolan kişileri (omuzlarına vurup sarstığınızda hiçbir tepki vermeyen) eğer soluk alıyorlarsa dikkatlice yan taraflarına çevirip ağzın yere doğru bakmasını sağlayınız ve başlarını hafifçe geriye doğru çekiniz (bu şekilde ağızda birikecek salya, kusmuk vb sıvılar yere doğru akacak ve dilin geriye doğru kayıp soluk yolunu tıkaması engellenecektir).

Kırık, çıkık ve burkulma: Etkilenen bölgeyi hareket ettirmeyip soğuk uygulayınız. Mümkünse dergi, gazete gibi sertçe bir cisimle hareket ettirmeden sarıp hareketsiz hale getiriniz. Mümkünse etkilenen bölgeyi kalp seviyesinden yukarıda tutunuz.

Bayılmalar: Baygınlık geçiren ve/veya yüzü solgunlaşıp terleyen, başı dönen kişileri yere sırtüstü  yatırıp ayaklarını yerden 30 cm yukarı kaldırınız.

Kafatası ve omurga zedelenmeleri: Yüksekten düşen veya başına aldığı darbeyle yaralanan kişileri mümkün olduğunca hareket ettirmeyip hemen ambulansla naklini sağlamaya çalışınız.

Onur Erem
30 Nisan 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net