Balkonu küçücük, sıkıştırılmış evlerle dolu bir TOKİ kenti değil diye Okmeydanı bir tehdit unsuru.
AKP artık ödeyemeyeceği bir başka bedelin altına girdi. 15 yaşında bir çocuğun geleceğini yok etti. Şimdi uğraşması gereken birçok Berkin var.
Berkin’in neoliberal yıkıntılar içerisinde çalınan bir çocukluğu vardı. Okmeydanı’nda yaşamak ve büyümek birçok yere göre daha farklıdır. Bir potansiyel muhalif kültür vardır ve bu kültür egemenlerin oluşturmak istediği kent kültürüne aykırı.
Sokaklarda koşup oynayan çocukların olduğu bir kent kültürü, AKP’nin neoliberal kent kültürüne ters elbette. Berkin bunun büyük direnişçisi oldu. Neo-liberal kent kültürüne karşı sokakta oynayarak AKP’ye karşı geldi. Balkonu küçücük, sıkıştırılmış evlerle dolu bir TOKİ kenti değil diye Okmeydanı bir tehdit unsuru.
Neoliberalizm ister ki Türkiye’de herkesin bir Tayip Erdoğan olsun. Güzele ve samimiyete dair her dokuyu bozarak, insaniyet üreten o kent kültürü düşüncesini tamamı ile yok ederek, tüketim çılgınlığını dayatıp, her birimizi kindar, yalancı, pervasız bir soyguncu olan Tayyip Erdoğan’a benzetmek istiyorlar.
Berkin’in direnişi kendini burada da gösteriyor. Koşup oynadığı sokaklara cenazesini sokarak, henüz tamamlanmamış bir hayatı yok ederlerken, Berkin daha çok anlam kazanıyor. Berkin’i elimizden alırlarken, halkın insanlığımızı da elimizden almaya çalışıyorlar. Bizi bu çığlığı duyanlar ve duymayanlar olarak ayırıyorlar. Bizi insanlığımızı tüketen AVM’lere gömüyorlar. AVM’ler geçmişimizi ve mücadelemizi öldürüyor, en başta insanlığımızı.
Tek dayanağı polisler olmuş bir hükümetin elbette hiçbir meşruluğu kalamaz ve bu hükümetin inşa edeceği yeni kentin de bir meşruluğu yoktur. AKP kenti biber gazıyla ve cinayetlerle inşa ediyor.
Neoliberal kent, Berkin’in bakkal bulamadığı bir kenttir. Yaşıtlarını tanımadığı, yalnız büyüdüğü kenttir. Geleceğe dair kurgusu başkalarını daha çok zengin etmek üzere çalışmaktan ibaret olan bir kenttir. İnsanların toplumsal olaylara, politik sorunlara gıkını çıkarmadığı bir kenttir. İşte Berkin bu geleceksizliğe ve iğrençliğe, Tayyipleşmeye direndi.
Berkin’e bizim en güzel hediyemiz devrimci bir kent yaratmak olacaktır. Çocuklar koşacaktır sokaklarda ve eve geç gideceklerdir. Kin ve nefret temizlenecektir, insanlar kendi demokrat, ilerici, sosyalist kentini kuracaklardır. İşte yeni doğacak Berkin’lerin ve şu an yaşamak için emek gücünü satan tüm insanların ihtiyacı olan, bugünün ihtiyacı olan mücadele alanlarımız. Kentlerimiz özgürleşecek ve Tayyip kovulacak. Berkin için ve hepimiz için…
Yerdeniz serisinde Atuan Mezarları kitabından Ursula K. Le Guin’in güzel paragrafıyla bitirelim…
“Öğrenmeye başladığı şey aslında özgürlüğün yüküydü. Özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük, garip bir sorumluluk. Kolay değildir. Verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir; bu seçim de zor bir seçim olabilir. Yol, yukarıya, ışığa doğru çıkar; ama yüklü yolcu oraya hiçbir zaman varamayabilir.”
İşte Berkin’in başardığı şey! Özgürlüğün yükünü sırtlamak üzere sokağa çıkmak…
Uğur Aksoy
15 Mart 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.sendika.org
