Birgün: Kardeşimsin AEK – Ali Murat Hamarat

kardesimsin-aek-1

 

Galatasaray’ın deplasman çilesi, Beşiktaş tapesi derken Fenerbahçe Hababam güm güm diyerek şampiyonluk virajını aldı haftasonunu. Artık klasikleşmiş “Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz” tezahüratının yanına eklenen Nazım Hikmet kokulu “çocuklar öldürülmesin de maça da gidebilsinler” pankartı sarı-lacivertli tribünlerin yeni şıklığıydı.

Ebedi dostluklarını unutmuş üç büyüklerden Süper Lig kulüplerine, futbolculardan sporculara birçoklarının başsağlığı mesajı gönderdiği Berkin Elvan’a Avrupa da sahip çıkıyor. Yaşlı Kıta’nın birçok noktasında anılan 15’indeki fidana futbol tribünlerinden gelen selamlar özellikle dikkat çekiyor. Fakat nedense İtalya’nın olağan şüphelisi Livorno’ya bu topraklardan birçokları şaşırmazken, Yunanistan’dan gelen bir desteğe bazıları hayret ediyor.
Oysa Atina’da polis kurşununa hedef olduğunda Alexis de 15 yaşındaydı. Bizden farklı olarak Komşu onun için ayaklanmıştı; banka şubeleri, kamu binaları ateşe verilmişti. Belki de bunun da etkisiyle mahkeme tetiğe dokunan emniyet görevlisine müebbet, devriye arkadaşına da 10 yıl ceza vermişti. Sonradan ömürboyu hapis cezası 38 yıla indirilmişti.

İşte Alexis Grigoropoulos’un öldürülüğü yerde Berkin anılıyordu. Birkaç gün sonra da ikisi bu sefer bir pankartta buluşuyordu. AEK tribünleri delikanlılara sahip çıkıyordu.

Sosyal medyada yer yer yazılanları okuyunca bu haftanın konusu da değişmiş oldu.

Aslında her şey 19. yüzyılın sonlarında başlıyordu. İstanbul’daki Rum nüfus, İstanbul’un değişik noktalarında atletizm kulüpleri kuruyordu. Dünyayı saran futbol aşkı yavaş yavaş bu toprakları da sarıyor, 1914’te Peraspor kapılarını açıyordu. Kostas Vasiliadis ve arkadaşlarının rüyaları gerçek olmuştu.
Renkleri sarı-siyah, armaları Bizans kartalıydı.

İstanbul’un işgali sırasında Pazar Ligi’nde mücadele eden takım, halkın tepkisini çekmişti.
Fransa’ya bir maç için gittiler, bir daha geri gelmediler…

1923’te kulübün adı değişiyor, Beyoğluspor doğuyordu. Hani Türk futbolunun biricik Ordinaryüsü Lefter Küçükandonyadis, bir dönemin en pahalı transferi Kadri Aytaç’ın meşin yuvarlağı kovalamaya başladığı, bugün amatörlerde mücadele eden ekip…

13 Nisan 1924’te de sınırın öteki tarafında AEK kuruluyordu. –K karfi Konstantinpolis’ten yani İstanbul’dan geliyordu, tam adları İstanbul Spor Birliği demekti. Türkiye ile bağlarını koparmayan kulüp, hazırlık maçları yapmaya sessiz sedasız doğduğu topraklara geliyordu. Kıbrıs meselesi iki ülke arasındaki ilişkileri bıçak gibi kesiyor, söylemeye gerek yok 6-7 Eylül Olayları İstanbul’daki Rumlara cehennemi yaşatıyordu.

Atina’da hayat kolay olmamıştı yeni kulüp için. Yerlerinden yurtlarından edilmişlerin buluştuğu noktalardan biri olmalarına rağmen Türkler diye dışlanmışlardı. Ne de olsa onlar İstanbullulardı…

Kısa sürede ötekilerin kesişim kümesi olmayı başardılar, ardından hasata başladılar. Ligde 11 kez şampiyon oldular, 14 kez kupayı kaldırdılar. Şampiyon Kulüpler’de bir, Kupa Galipleri’nde iki çeyrek final, UEFA’da ise bir yarı final gördüler.

Kuruluşlarının sekseninci yılı için İstanbul’a gelen AEK, eski komşuları Galatasaray ile buluşmuştu.
Yaşadıkları ekonomik sıkıntıları müteakip yanlış transfer politikaları neticesinde geçen sezon tarihinde ilk defa küme düşen ekip, borç batağında yüzüyordu. Yöneticiler tarihi bir karar alıyor ve 150 milyon avroluk borcun tek kalemde silinmesi için koca çınarın üçüncü lige düşürülmesini uygun buluyordu. Fakat 2012-2013’ün utancı bu değildi. Kulüp hemen kovsa da, takımın genç yıldızı Katidis’in verdiği Nazi selamı, renklere gönülverenlerin yüreklerine bir hançer gibi saplanmıştı.

Bu sezon AEK, futbolun kenar mahallelerine bereketini de götürüyor. O küçük sahalar dolup taşıyor, minik kulüpler rüyalarında bile görmedikleri bir hasılatı kasaya atıyor. Ait olduğu yere iki sezon sonra dönmesi beklenen camia, şimdiden ülkenin en lüks stadının hazırlıklarına girişmiş durumda…

Yunanistan futbol tarihinin Olimpiakos ve Panathinaikos’tan sonra en başarılı üçüncü takımı onlar. Zamanın ruhu yeşil sahaları sarsa da onlar direnmeye devam ediyor. Original 21 adlı tribün grubu biz hep buradayız diyor.

Siz siz olun, söz onlardan açıldığında hiç şaşırmayın. Berkin ile Alexis zaten kardeş de, AEK de Beyoğluspor’un kardeşi. Bir pankart asmışlar; çok mu…

Ali Murat Hamarat

18 Mart 2014 

Haberin kaynağı için tıklayın; birgun.net