BirGün: Direniş sonrası siyasal bir ekoloji hareketi Muğla’da

Ekoloji Kolektifi Derneği tarafından düzenlenen ‘Ekoloji Mücadelesi Forumu’nun ilki, 8 Aralık Pazar günü Muğla’nın Fethiye ilçesinde gerçekleştirilecek.

direnis-sonrasi-siyasal-bir-ekoloji-hareketi-muglada

Ekoloji Kolektifi Derneği tarafından düzenlenen ‘Ekoloji Mücadelesi Forumu’nun ilki, 8 Aralık Pazar günü Muğla’nın Fethiye ilçesinde gerçekleştirilecek. “Gezi Direnişi Sonrası Siyasal Bir Ekoloji Hareketi Yaratmak” başlığıyla gerçekleşecek olan forumda, Akyaka, Alakır, Yatağan, Yuvarlakçay ve Saklıkent gibi bölgelerden gelen yaşam savunucuları mücadele deneyimlerini paylaşacak. Gezi direnişinin ardından gelişen siyasi söylemlerin de ele alınacağı forumda ayrıca birlikte mücadele olanakları da tartışılacak.

YAŞAMI SAVUNANLAR FETHİYE’DE BULUŞUYOR

Fethiye Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan forumda, Köyceğiz Yuvarlakçay’da yürütülen HES mücadelesinin avukatı Berna Babaoğlu, Fethiye Saklıkent mücadelesinden avukat Bora Sarıca, Akyaka mücadelesinden Kazım Yılmaz, Yatağan mücadelesinden Mustafa Tuncaelli ve Alakır mücadelesinden Mehmet Başar yaşam alanlarını koruma konusundaki deneyimlerini paylaşacaklar. Mücadele alanında kent ve kırdaki hareketlerin birlikteliğine yönelik arayışların da tartışılacağı foruma ayrıca, avukat Fevzi Özlüer, Sinan Erensu, Cemil Aksu, Hande Atay ve Ilgın Özkaya katılırken tartışmaların ardından hazırlanacak olan sonuç bildirgesi de kamuoyu ile paylaşılacak.

‘GEZİ, NE BAŞLANGIÇTI NE DE SON OLACAK’

Forum öncesinde yayınlanan çağrı bildirisinde, Gezi’nin ne bir başlangıç ne de son olacağına vurgu yapılarak, kapitalist üretim şeklinin dünya üzerindeki serüveninde son otuz yılda iki önemli kırılma yaşadığına dikkat çekildi. Kapitalizmin sosyal devletin izdüşümü olan medeni, siyasi ve sosyal hakların toplumsal uzlaşma çerçevesinde sağlanması ve korunması gerekliliğinden koptuğu vurgulanan forum bildirisinde, şu görüşlere yer verildi: “Artık kapitalizm için görece de olsa eşitlik ve özgürlük ve gelirler dengesi hiçbir suretle anlam ifade etmemektedir. Diğer kırılma ise neoliberal düzen; kendi referansları olan siyasal liberalizmin kişi hak ve hürriyetlerini tasfiye ederek insanın doğasından, doğuşundan gelen mutlak haklarını dahi sonlandırarak, bu hakları gerçek olmayan tüzel kişilere vermesi ile ilgilidir. Kısacası özgürlükler şirketlerin özgürlüğüdür. Hak sadece sermaye için tanımlanmıştır.

5 Aralık 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net