Evrensel: Uydurma fezleke – Ethem, direnişçilerden şikayetçi olmuş!

ethem

Ankara’da Gezi direnişi süresince eylemlere katıldıkları için gözaltına alınan yüzlerce kişiden biri olan üniversite öğrencisi Çağdaş Ersoy hakkında polisin ‘özel’ bir fezleke hazırladığı ortaya çıktı. Polisin fezlekesini özel kılan durum ise 243 kişinin şikayetçi olarak yer aldığı listede polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük’ün de isminin yer alması.

BİR KİŞİ İÇİN 243 ŞİKAYETÇİ TÜRETİLDİ

Ankara Üniversitesi Öğrencisi ve Öğrenci Kolektifi Üyesi Çağdaş Ersoy için ‘özel olarak hazırlanan’ fezlekenin suç tarihi ‘31 Mayıs-9 Haziran 2013 günü muayyen saatler’ olarak belirtiliyor. Ersoy hakkında düzenlenen 78 sayfadan oluşan fezlekede 243 kişi de müşteki (mağdur, şikayetçi) olarak gösteriliyor. Fezlekede sadece bu rekor sayı dikkat çekmiyor. Fezlekede dikkat çeken ayrıntı, müştekilerin çoğunun ismi soyismi ve adresi dışında bir ifadesinin olmaması.

Fezlekede direniş süresince eylemlere geniş katılım sağlayan örgütlerin yöneticilerinin de Ersoy’dan şikayetçi olduğu tespiti yapılıyor. 1 Haziran günü polisin hedef gözeterek attığı gaz fişeği sonucu yaralanıp hastanede yaşam mücadelesi veren Emek Gençliği Yöneticisi Mutlu Coşar da müştekiler arasında. Coşar’ın yoğun bakımda kaldığı süre içerisinde ifadesinin alınamadığı belirtilen fezlekede, Coşar müşteki olarak ilk sıralara konuldu.

COŞAR: ERSOY’DAN DEĞİL DEVLETTEN ŞİKAYETÇİYİM

Hazırlanan fezlekenin tek anlamının, devletin suçunun direnişçilere atılması olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Coşar, “Bizim gibi birçok yaralanan öldürülen arkadaşların suçlusu olarak diğer direnişçiler gösterilmeye çalışılıyor. Bu eylemlere sebebiyet verenler bu ülkenin devleti ve Hükümetidir” dedi.

Şikayetçi olacağı takdirde direnişçilerden değil, polisten, Hükümet ve devletten şikayetçi olacağını söyleyen Coşar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yapılan meşrulaştırılamaz. Çağdaş Ersoy’dan da şikayetçi değil, Çağdaş Ersoy’un yanında olduğumu belirtirim.”

ETHEM’İN İFADESİ BİLE YOK, NASIL ŞİKAYETÇİ?

Ayrıca, fezlekede müşteki olarak, direnişin başladığı 1 Haziran günü yapılan eylem sırasında çevik kuvvet polisi A. Ş. tarafından başından vurulan ve 14 Haziran’da hastanede verdiği yaşam mücadelesini kaybeden 26 yaşındaki işçi Ethem Sarısülük’ün isminin yer alması da ‘yuh’ dedirtti. Sarısülük hakkında, “Güvenpark civarında meydana gelen toplumsal olaylarda yaralandığından Numune Hastanesi Beyin Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesinde yatmakta olup ifadesi alınamamıştır” ifadeleri de bulunuyor. Buna rağmen Ersoy’un müştekilerinden birinin de Sarısülük olduğu belirtiliyor.

ETHEM’İN AVUKATI BAYRAKTAR: FEZLEKE YASALARA AYKIRI

Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar da hazırlanan fezlekeye ilişkin teknik bilgiler sundu. Bayraktar, bir fezleke hazırlanırken kişilerin müşteki olarak yer alabilmesi için sözlü ya da yazılı başvuru ile şikayetlerini bildirmelerinin gerekli olduğunu söyledi. Bu kişilerin de kimden ya da gruptan şikayetçi olduklarını iletmeleri ve bunun da fezlekede belirtilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu doğrultuda ise şikayetçilerin belirttiği kişilerin ancak şüpheli olarak fezlekede yer alabileceğini ifade etti. Bayraktar, ancak hazırlanan bu fezlekede ifadesi alınmayanların dahi olduğunu söyledi. Bayraktar, “İfadesi dahi olmayan bu kişilerin orada olduğunu nereden biliyorlar. Şikayetçi olduklarına dair sözlü ya da yazılı beyan olmadığına göre nasıl müşteki olarak adlandırılır. Bu hukuken mümkün değildir. Hem Ceza Usul Yasası’na aykırıdır. Hem de ceza hukuku mantığına aykırıdır” dedi.

‘SİYASİ BİR BAKIŞ AÇISI İLE HAZIRLANMIŞ’

Soruşturma usulüne aykırı olduğunun altını çizen Bayraktar, sıfatlandırmaların bile hukuksuz olduğuna vurgu yaptı. Fezlekede kimi ifadelerin polis şiddeti sonucu yaralanmalar olduğunu belirten Bayraktar, “Kimisi ‘polis şiddeti sonucu yaralandım’ diyor, kimisinin ifadesi yok. Bu anlamda da bir saptırma söz konusudur. Bu nedenle de emniyet fezlekesi açık bir şekilde olayın amacını saptırıyor” dedi. Bunun hukuk açısından vahim ve skandal olarak niteleyen Bayraktar, “Bu fezlekede siyasal bir kasıt, siyasal bir bakış açısı vardır. Bu fezleke kafa karıştırma, eylemlere katılanların birbirini suçluyormuş gibi kafa bulandırmaya hizmet eden bir operasyonudur” diye konuştu.

ERSOY: TAŞ BİLE ATMADIM, DARP EDİLDİM

cagdas-ersoyErsoy’un ifadesinin de yer aldığı fezlekede Ersoy, “Hedefim Başbakanlık ve Bakanlıklar değildi. Gezi Parkı eylemlerini ilk günden bugüne kadar kamu malına zarar vermedim. Taşlı sopalı saldırıda bulunmadım. Yüzüme taktığım tıbbi maske kimliğimi gizlemek için değil, gazdan korunmak içindi. Amacım arkadaşlarımın sağlık durumlarının iyi olup olmadığını öğrenmek ve yolu kapatanlarla iletişime geçerek yolu açmalarını sağlayabilmekti. Yaklaşık 15 dakika kadar sonra polisin müdahalesinin başladı ve gazın da etkisiyle Karanfil Sokak’a girdim. Polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındım. Suçlamaları kabul etmiyorum” diyor.

DAHA OLMADI İDAM EDİN…

Fezlekede yine Ersoy’un üzerine rekor düzeyde bir dizi suç atıldı. Fezleke adeta Ersoy için çıkartılan ölüm fermanı gibi… Ersoy’a atılan suçlar ise şöyle:

* Başbakanlık, Bakanlıklar ve Meclis Başkanlığı binaları çevresinde eylem yapmak.
* Bu binalara zarar vermek ve işgal etmeye çalışmak.
* Görevli memura mukavemet ve etkin direnmek.
* Kamu malına ve özel mülke zarar vermek.
* Halkı kamu düzenine karşı suç işlemek amacıyla tahrik etmek.
* Halkı isyana teşvik etmek.
* Kişilerin huzur ve sükununu bozmak.
* Kasten yaralama, tehditkar söz ve davranışlarda bulunmak.
* Yasa dışı işgal eylemi gerçekleştirmek.
* Seyahat ve ticaret özgürlüğünü engellemek

Hasan Akbaş
25 Ekim 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net