16 Sayfa: Sosyal medya ormanında maymun olmak – Emrah Sekendiz

Gezi Parkı’nı korumak için verilen mücadeleyle başlayan “Direniş” sürecinde, ilgili haberleri görmezden gelen “yandaş” ve “hükümet korkusuna kapılmış” medyaya alternatif olarak ortaya çıkan Twitter ve Facebook, sadece insanlar arasındaki iletişimi sağlamadı: Bu kesimin sesini hükümete duyurmasına da imkân verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Şu anda Twitter denilen bir bela var, yalanın daniskası burada. Sosyal medya denilen şey aslında şu anda toplumların baş belasıdır” diye suçladığı Twitter’da kendisinin de bir hesabı bulunması ve bu hesaptan “Kendi vatandaşını kendisine tehdit olarak gören devlet, zalim ve ceberut devlettir.” gibi, kişisel görüşünü yansıtıp yansıtmadığı tam belli olmayan ya da Gezi Parkı ve tüm yurda yayılan bağlantılı protesto gösterilerine karşı uygulanan şiddetin doruğunda, 12 Haziran’da “Gençlerin ölmediği, ana ve babaların gözyaşı dökmediği, herkesin umutla geleceğe baktığı güzel bir süreçten geçiyoruz.” gibi kimsenin anlam veremediği paylaşımlar yapması, sözlerinin ardındaki mantığı bir nebze olsun açıklıyor.

Ancak, bana sorarsanız, başbakanın ve arkadaşlarının Twitter’ı “bela” olarak görmesinin asıl nedeni, burada dönen “yalanlar” değil; insanların söylenenlere doğrudan yanıt verebilmesi. Şöyle bir geçmişe uzanırsanız, Erdoğan’ın en sıkıntılı anlarının kendisine gerekli saygı duyulmadığını düşündüğünde yaşandığını hatırlarsınız; meşhur “Ananı al da git” sözünü böyle bir anda sarf etmişti, Yine Taksim olayları üzerine protestolara katılan sanatçıları hedef alarak, “Bu milletin iktidarına saygı duymayanlar bedelini öder” dediği akıllardadır.

Ne var ki Twitter’da bir sürü kendini bilmez, Erdoğan’ın paylaşımlarına sadece yanıt vermekle kalmıyor, üstelik bunu yasalar içinde kalarak fakat başbakanın tahayyülündeki saygı dairesinin dışından yapıyorlar.

Mesela, yukarıda vurguladığım, “Gençlerin ölmediği, ana ve babaların gözyaşı dökmediği, herkesin umutla geleceğe baktığı güzel bir süreçten geçiyoruz.” tweet’ine (belki bunu da Türkçe’ye çevirip tweet yerine şakıma demek lâzım ama “başbakan şakıdı” dersem başıma gelebileceklerden korkuyorum) verilen bazı yanıtlar şöyle:

“Siz yine olayları baby tv’den takip ediyorsunuz sanırım?”
@Larienli

“gençlerin ölmediği?ana-babaların gözyaşı dökmediği? herkesin umutla geleceğe baktığı?! paralel evren? Fringe mi seyrediyorsunuz?”
@ergunyildiz

“Para,güç,nefret,avm’ler bunlar kafa yapan maddeler.Toprak bile kaldıramaz bu kadar ihaneti ve nefreti…”
@senemalknt

“Sizin süreç tam nerden geçiyor? Biz müsait bi yerde inelim.”
@megerse

Erdoğan’ı en başa yazdık ama, tamamen adının önünde taşıdığı ünvana saygımızdan. Twitter’a girip yazılanları biraz okumuş herkes, en büyük sosyal medya fenomeninin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek olduğunu bilir.

Tweet’lerini yazarken sadece BÜYÜK HARFLERİ kullanmasıyla tanınan Gökçek’in Twitter’daki en büyük düşmanı RedHack. Gökçek’in BBC Türkçe muhabiri Selin Girit’i “vatan haini” ilan etmesinden sonra RedHack’le girdiği tweet dalaşı, İnternet klasikleri arasındaki yerini çoktan aldı. İzleyenlerinin bir kısmınca “başgan” diye hitap edilen Gökçek’in RedHack’le husumeti neredeyse 500 gün öncesine dayanıyor. Muhalif takipçileri, Gökçek’in o zaman paylaştığı “Sizi 1 aya yakalatmazsam şerefsizim” tweetinin üzerinden kaç gün geçtiğini “başgan”a sık sık hatırlatıyorlar.

Yakın zamanda Twitter’da kendisini gösteren son fenomen ise İstanbul Valisi Avni Mutlu. Gezi protestolarıyla başlayan süreçte en hafif şekilde “enteresan” diye nitelendirilebilecek tweet’ler paylaşan Mutlu’nun takipçileri de kendisiyle ilginç diyalog girişimlerinde bulunuyorlar.

9 Haziran’da sabahın erken saatlerinde attığı “Gençler,Gezi parkında kuş sesleri,ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu?Aranızda olmak isterdim.” tweet’iyle popülaritesi yükselen Mutlu’nun bu tweet’e aldığı cevaplar şöyle:

“Sayın Valim; seviyorsanız gidip açılın bence…”
@aihsanvarol

“doğru doğru..Az evvel koyunları meradan getirdik şimdi de inekleri sağıp tereyağı yapacağız :) Ağaçlaar,ormanaaa..”
@bekirdeveli

“Sagolun da yarin polis yine biber gazi ve TOMAlar’la bastiginda da olmak isterseniz asil o zaman mutesekkir oluruz…”
@emredeliveli

“Vali bey o genclerle dalga gecmek isin mi yazdiniz bu twiti? Orada ihlamur kokusu, ari viziltisi, olmadigini biliyor musunuz?”
@emreuslu

“Vedat, sen misin? Açık tribünden, davulcu?”
@absurdman_

“Gumussuyu’nda mudahale olabilir ordan gelmeyin”
@handekuday

Son tweet’lerinde şiirler yayınlayan Mutlu’ya Twitter halkının tepkisi ise şöyle oldu:

“Eğri yürüyorsa yıldızlar,sema senin mi yoksa benim mi? Dünya tasası neyime?Dünya senin mi yoksa benim mi?”

“Bu yaptığın Freestyle mıydı ?”
yuruyenogluynr

“içki mi içtin sen yine”
@muptezelpenguen

“dayı sen ne diyon ya gece saat 2″
@bunerezillik

“SENİ GİDİ ÇAPKIN SENİ.GENE KİME KAPTIRDIN GÖNLÜNÜ. DM’DEN SÖLE ARAMIZDA SÖZ :D DDD”
@entelseven

“Meze tepsisi getirelim mi, yoksa tezgâhtan mı seçmek istersiniz?”
@serkmutlu

“Saza niye gelmedin,söze niye gelmedin,gündüz belli işin var,gece niye gelmedin?”
@jmthecrow

18 Eylül 2013
Kaynak: 16sayfa.com