Bugün saat 18.00′de Datça Dayanışması’nın çağrısıyla Datça Öğretmen Evi arazisi önünde toplanan Datçalılar, demokratik haklarını kullanarak gösteri yapan 6 gencin ölümüne sebep olan devlet terörünü ve hükümetin savaş kışkırtıcısı tutumunu protesto ettiler.
Burada ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’ , ‘Savaşa Vicdanen Karşıyım’, Savaşlarda Sermaye Kazanır Ağıtlar Türkçe Kürtçe Arapça Yakılır’, Her yer Taksim Her yer Direniş’, Her yer Tuzluçayır Her yer Direniş’, ‘Biji Aşiti’. ‘Biji Bratiya Gelan”Savaşa Hayır’ pankartları taşıyan kitle en önde Güler Yücel olmak üzere, yol boyunca yürüyüşe başladı. Yürüyüş boyunca sloganlar atan kitleyi halk alkışlarla destekledi.
Yürüyüş Cumhuriyet Meydanına kadar sürdü. Burada toplanan kitleye Datça Dayanışması’nın basın açıklaması Hüseyin Cihan tarafından okundu.
Öldürülen 6 gencin isimler tek tek okundu, her isim okunuşunun ardından kitle ‘Yaşıyor’ diye bağırdı.
Basın açıklaması şöyle:
BİZ DATÇALI ÇAPULCULAR POLİS DEVLETİ DEĞİL ÖZGÜRLÜK, SAVAŞ DEĞİL BARIŞ İSTİYORUZ
Demokrasi vaatleriyle iktidar olan AKP hükümeti, bu vaadinin aksine her geçen gün otokratik bir yönetime doğru hızla ilerliyor.
Hükümet ülkenin birçok yerinde parkı, ağaçları korumak isteyen halka polis güçlerini Toma ve gaz bombalarıyla saldırttı. Bu saldırılar her geçen gün giderek şiddetini artırıyor. Ethem Sarısülük, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan gencecik yaşlarında vahşi saldırıların kurbanı olup, hayatlarını kaybettiler.
Bu hükümet, bir yandan özgürlük ve barış isteyen halkla savaş haline girerken, diğer yandan da “komşularla sıfır sorun” şiarıyla başlattığı barışçı politikadan sıyrıldı. Şimdi, Suriye’ye karşı savaş çığırtkanlığının borazancıbaşısı haline dönüştü.
AKP çözüm vaatleriyle iktidar oldu ama farklı inançlara sahip olanların hiçbir talebini yerine getirmedi. Alevilerin ibadet yerleri olan cemevlerinin yasallaşmasına binbir türlü engel çıkarttı, çıkartmaya devam ediyor.
Bütün bunlar da yetmedi, hükümet 40.000 Türk ve Kürt gencinin canına mal olan savaşı sonlandırmak üzere başlattığı barış-çözüm sürecini, anadil gibi Kürtlerin temel demokratik haklarını sürüncemede bırakarak tıkıyor, anaların gözyaşı dökmesinin kapısını aralıyor.
Bütün bu vahim gidişatı durduracak yegâne güç, başka hiçbir şey değil sadece ve sadece halkın direnişidir. Biz DATÇALI ÇAPULCULAR özgürlük ve demokrasi için mücadele edenlerle dayanışmaya ve tüm direnenlerin bir halkası olmaya devam edeceğiz.
ONLARIN GRİ DÜNYASI ONLARIN OLSUN
BİZ GÖKKUŞAĞININ TÜM RENKLERİNİ KUCAKLAYACAĞIZ.
DATÇA DAYANIŞMASI
11 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; datcagundem.wordpress.com