Çağlayan Adliyesi: “Bize dokunamazsınız!”

49754“Çağlayan Adliyesi’nde bugün çıkan arbedede oradaydım. Basit bir basın açıklaması olarak başlayan ve bizzat gözümün önünde gerçekleşen birkaç olay şu şekildeydi:

* Etten duvar ören “ÇEVİK” güvenlik görevlileri bizlere bir metre uzaktan bakarak “Yaklaşırsanız deviririz.” dediler.

* Kamera ile görüntü alan herkese saldırdılar, telefonları almaya kalktılar.

* İki metre ötesinden geçen avukatlara yumruk atıp “Sen de bize vurdun!” diye göz göre göre yalan söylediler.

* Kaç tane meslektaşımın yerlerde süründüğünü, boynundan tutulup yere yatırıldığını, üstlerinin, cübbelerinin paramparça edildiğini, kadın/erkek demeden yumruklandığını hatırlamıyorum bile.

* Talimatla “Eyleme destek veren herkes gözaltına alacaktır, hepiniz geri çekilin.” diye dünya tarihinde duyulmamış bir anons ile herkese gözdağı verdiler.

* Bu sırada Çevik Kuvvet neredeydi derseniz, kendileri basın açıklamasının beşinci saniyesinde avukatların ve halkın adeta üzerine çökerek yumruk, tekme, tokat önlerine gelene darp uyguladılar.

* Güvenlik görevlileri, o esnada darp ettikleri insanları oracıkta bırakıp, o insanlara yardım etmek isteyen avukatlar ve sivilleri darp etmeye başladılar.

* “Bize dokunamazsınız!” diye haykıran avukatlara “Öyle bir dokunurum ki aklın şaşar!” tarzında söylemlerde bulunup üzerlerine saldırdılar.

* Kalem memurları gülüşerek “Koskoca Çevik Kuvvet, indiremediniz mi hâlâ şu avukatları? Sayın Savcım, alıverin şu yaygaracıları içeri.” diye kapının ardında polislerle ve savcılarla sohbet ettiler. (Bizzat Savcılık bölümünde şahit olduğum sohbetlerdir.)

Adliyede yapılan eylemleri hiçbir zaman doğru bulmamışımdır lâkin bugün orada yaşananlar neticesinde adaletten ne kadar uzaklaştığımıza, ayakken baş olmuş ziyadesiyle insan olduğuna, kraldan çok kralcıların hızla çoğaldığına ve kutsal savunmayı temsil eden avukatların “Ezin bu haşereleri.” ifadeleriyle itibarsızlaştırıldığına üzülerek şahit oldum.

Bu yazdıklarımın hiçbirinde mübalağa olmadığına, gözümle görmediğim hiçbir şeyi buraya aktarmadığıma sahip olduğum her şey üzerine yemin ederim.

Değerli dostlar, şunu asla unutmayın: Bizim cübbemizde cep olmaması, kamu hizmeti ifa ettiğimizin, düğme olmaması ise BAĞIMSIZ bir meslek icra ettiğimizin göstergesidir.
Bizler, Gezi Parkı eylemleri başladığı günden beri gece gündüz demeden, ekmek paramızın derdini dahi bir kenara bırakıp belki de bir daha görmeyeceğimiz, yolumuzun denk gelmeyeceği onlarca insanı savunmak için karakol, adliye köşelerinde sabahladık.

Hukuksuzluk bir gün sizi de bulur, aynı duruma düşerseniz şunu unutmayın ki biz sonuna kadar yanınızda olacağız. Arkanızda değil tam yanı başınızda duracağız. Bizler, sizin ve sırtınızı dayayacağınız en büyük dağ olan “adalet”in teminatıyız. Güzel ve güneşli günlere..”

Burcu Sağlam
12 Haziran 2013
Kaynak: Sosyal Medya

    This post is also available in: İngilizce