Cumhuriyet: Belki çıkar gelir

Bugün bayram…. Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Ethem, Ali İsmail, Abdullah ve Mehmet’in baba evlerinde ise bayram yerine acı var… Annelerin gözü halen kapıda…

Dün bayramın ilk günü kutlandı. Ülkenin dört bir yanında bayram sevinci yaşandı, yaşanıyor… İnsanlar birbirini ziyaret edip bayramlaşıyor; birbirine bayram şekeri ikram ediyor. Ancak Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Hatay’da dört eve bu yıl “bayram” uğramadı. Gezi Direnişi sırasında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş’ın evlerinde bayram yerine, acı ve gözyaşı var. Özellikle evlatlarını kaybeden anneler için evlatlarından ayrı ilk bayram bu. Ankara’da Sayfı Sarısülük, İstanbul’da Fadime Ayvalıtaş, Eskişehir’de Emel Korkmaz ve Hatay’da Hatice Cömert…

Abdullah-Comert

Bu isimlerden Ethem’in annesi Sayfı Sarısülük, “bayramı” oğlunun toprağa verildiği Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Beydilli köyünde geçiriyor. Çünkü bu cumartesi Ethem’in ölümünün 40. günü ve bu nedenle yemek verilecek. Herkesi yemeğe davet eden Sayfı Ana, “Bu bayram, Ethem’den ayrı olduğunuz ilk bayram? Ne düşünüyorsunuz” şeklindeki sorumuza, gözyaşları içinde ancak şu yanıtı verebildi:

“Çok zor bir soru sordun. Ne diyeceğimi bilemiyorum. İlk kez yavrumdan ayrı düştüm. Dünden beri gözyaşım durmadı. Çok acı bir şey. Oğlumu öldüren polis içeri dahi girmedi. Ben daha ne kadar yıkılabilirim ki? Allah yardımcım olsun. Sanki zorum ayakta durmak için.

Şu an burada içeri giremiyorum, gözüm kapıda. Sanki oğlum gelecek, seslenecek ‘Anne ben geldim’ diye. Halası, bana ‘İçeri gel’ diyor ama giremiyorum ki… Köydeki evin balkonunda yavrum gelir diye bekliyorum. Ama onu burada da bulamadım. Her tarafım kırıldı. Ben ne yapabilirim kuzum. Bu bu acıya nasıl dayanacağım? Bu acıyı unutamam.”

Hatay’da yaşayan Abdullah’ın annesi Hatice Cömert’in de gözü pencereden hiç ayrılmıyor. Sürekli oğlu gelecek diye dışarı izleyen anne Cömert, canı sıkıldığında Abdullah’ın mezarına gidiyor, çiçekleri suluyor. Aynı soruyu yönelttiğimiz Hatice Cömert, şunları söyleyebildi:

“Bayramda herkes çocuğuna sarılacakken ben gidip mezarına sarılacağım. Allah bize bu acıyı yaşatanlara bin katını versin, onlara da evlat acısı yaşatsın.”

Abdullah’ın ağabeyi Zafer Cömert ise aradan 65 gün geçmesine karşın kardeşinin katillerinin bulunmamış olmasına isyan ederken, “Ailemiz ile devlet arasına kan girmiştir. Kan davası olmuştur. Devlet kardeşimi katletmiştir. 65 gün geçmesine karşın bırakın faillerin bulunmasını, ifadesi bile alınmamıştır. Olayı soğutmayı çalışıyorlar, zamana oynuyorlar. Soruşturmada hiçbir gelişme yok. Eğer böyle giderse şüphelilerin isimlerini bayramdan sonra çıkıp açıklayacağım” dedi.

 Yüreğim tütüyor

Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz’ı aradığımızda sesindeki acı fazlasıyla hissediliyordu. “Oğlunuzun katili oldukları iddiasıyla biri polis, dört kişi tutuklandı. Biraz da olsa acınıza su serpti mi” diye sorduğumuzda Emel Korkmaz, “Ah kardeşim ah… Yakalandılar tamam da şimdi gideni geri getirir mi? Ama biraz da olsa rahatlattı bizi. Onların en büyük cezalarla cezalandırılmasını istiyorum, eğer adalet varsa. Hangi vicdanla, dinle, insanlıkla bunu yaptılar? Mahkemelerine gidip bunu soracağım. Nasıl yüzüme bakacaklar? Savunmasız bir çocuğu nasıl el kaldırdılar, bunun hesabını soracağım” dedi.

 Valiye: Evladının başına gelse

Katil zanlılarından birinin polis olduğunu anımsatıp Eskişehir Valisi’nin polisi koruyan açıklamasına dikkati çektiğimizde ise anne Korkmaz, “İnsanlık dışı bir açıklama bu. Valiye soruyorum. Kendi evladının başına böyle bir şey gelse, bu açıklamayı mı yapacaktı. Vali, acımıza acı kattı” dedi. Emel Korkmaz, “Oğlunuzdan ayrı ilk bayram” dediğimizde ise “Bayram değil ki bu. Alimin resimleriyle bayram kutluyoruz biz… Yüreğim tütüyor, beynim bomboş…” diyerek acısını ifade etti.

Alican Uludağ
9 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız: http://cumhuriyet.com.tr