CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Gezi eylemlerinde en yüksek tututkluluk oranının İzmir’de bulunduğu belirterek “Tutuklu bulunan 50 kişi derhal serbest bırakılmalı. İnsanları, yüz binleri sokağa dökmeyin” dedi.
CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve Hülya Güven İzmir’deki Gezi eylemleri ardından tutuklananları İzmir 1 ve 2 No’lu F Tipi Cezaevi ve Şakran Cezaevi’nde ziyaret edip izlenimlerini basın toplantısıyla açıkladı. CHP İzmir İl Başkanlığı yapılan toplantıya Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve Hülya Güven’in yanı sıra, CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ve partililer de katıldı.
İstanbul Taksim’de başlayıp tüm Türkiye’ye ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki kentlere de yayılan Gezi Parkı eylemleri sonucu İstanbul’da 715 kişinin gözaltına alındığını bunların 179′unun mahkemeye sevk edilirken 41′i tutuklandığını ve itirazlar sonrası bırakılanlar sonucu tutuklu sayısının 31′e düştüğünü söyleyen CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir’de tutuklu sayısını ise 50 olduğunu belirtti.
İzmir’de ilk eylem günü milyonlarca insanın olduğunu söyleyen Yüksel, “İlk gün tek polis yoktu, olay olmadı. Ortaya çıkan eli sopalılar ve kim olduğu bilinmeyen insanların devreye girmesiyle olayların seyri değişti. İzmir’de şiddet olayları çıktı. Şiddeti savunmuyoruz. Gerekçesi de yoktur. Emniyet müdürü bu kişilere ‘Eli sopalı polis’ derken, Vali ‘Eli sopalı polis değil’ dedi. Ama eli sopalı kişilerle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Müfettiş görevlendirildi ama bu konuda somut bir adım atılmadı” dedi.
EN YÜKSEK TUTUKLU ORANI İZMİR’DE
Kentler bazında bakıldığında Gezi eylemleri sonucu tutuklu sayısının en yüksek kentin İzmir olduğunu söyleyen Yüksel, şöyle devam etti:
“Tutuklular cezaevine giderek onlarla görüştük. Savcılar tutuklanan kişilerin kamera ve fotoğraflarını bulduklarını söylüyor. Ama fotoğraflarda bu kişilerin yüzleri buzlanmış. Bu fotoğraflar önlerine atılarak suçlu oldukları söyleniyor. Milyonlarca insanın eylemini 50 masum insana yıkmak hukuki değildir. Tutuklananlar örgüt adına çalışmakla suçlanıyorlar. Örgütün çağrısına uydukları için tutuklandıkları söyleniyor. Örgüt 2-3 Haziran’da çağrı yapmış, çocukların fotoğrafları 1 Haziran’da çekilmiş. Çocukların daha önce katıldığı yasal olan DİSK eylemleri, 1 Mayıs faaliyetlerindeki fotoğrafları savcılık suç delili olarak kaydetmiş. Evlere yapılan baskınlarda alınan tişörtler de delil olmuş. Çocuklar ‘Örgütün adını bilmiyoruz’ diyor. Cezaevine atılmadan önce darp olayları olmuş. Kolu kırılanlar, gözü yaralananlar cezaevinde kalıyor. Birçoğu öğrenci. Sınavlara katılamadıkları için bir yılları kayıp. Çalışanlar işlerinden oldu.”
İZMİRLİLER’İ SOKAĞA DÖKMEYİN
İzmir’in barışın ve dostluğun kenti olduğunu söyleyen Yüksel, tutuklu bulunan 50 kişinin derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz 50 çocuğumuzun bulunduğu ortamı aileleri ile kamuoyuna anlatacağız. İnsanları, yüz binleri sokağa dökmeyin. Bize göre suçları yok. Denetimli Serbestlik Yasası İstanbul’da uygulanıyor da İzmir’de neden uygulanmıyor? Yargılama tutuksuz olarak devam etmelidir. Biz, bunu sağlamanın yolunu meydanlarda aramak zorunda kalmayalım. Hükümet yargıyı yönlendirdiği için sandıkta alamadığı İzmir’i polis yargı ve baskılarla ele geçirmeye çalışmaktadır.”
Milletvekili Yüksel’in konuşması boyunca aslında İzmir’de 52 olan tutuklu sayısını AK Parti Karşıyaka ilçe binasını yaktıkları gerekçesiyle tutuklanan iki kişiyi saymayıp 50 olarak ifade etmesi dikkat çekti.
24 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;radikal.com.tr