Radikal: İşte bunlar hep hukuk! – Ezgi Başaran

Hukuk vardıysa, halbuki, bunca kan, ter, gözyaşı ve yüzlerce saat bekleyişten önce devreye girseydi, Topçu Kışlası yapılmayacak denseydi.

Mister Bean ile Kenan Evren karışımı bir tipleme sergileyen İstanbul Valisi Mutlu, Gezi Parkı’nı açmak, ardından kapamak, yeniden açmak, şöyle esince kapamak, sonra bi ara yine açmak faaliyetlerinden artan vakitte açıkladı: “İstanbul halkı halk olarak parkına sahip çıkar. Gösteri yapmak isteyenlere yasalarda var olan bize müracaat ederlerse bu hakların kullandırılmasını sağlarım.” Müracaat müdüriyet demokrasisi.

Anayasa Madde 34- Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Bunu hatırlatsanız, o da altındaki kullanışlı satırı gösterecek: “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.”

Dolayısıyla diyecek ki… Gezi’ye sizi sokamam çünkü… Genel ahlakınız müsait değil. Siz benim uygun bulduğum ve sözünü ettiğim ‘İstanbul halkı’nı andırıyorsunuz ama tam o değilsiniz. Düzeni bozuyorsunuz. Milli iradeyi yansıtmadığınızdan milli güvenliği de tehlikeye atıyorsunuz. Falan fişmekan.

Devlet bi anda hukuk hatırladı, iyi mi. Ama her zamanki gibi kendisine münasip gelen şekilde yorumladı.

* * *

Hukuk diyeceksek, halbuki, neler neler denir ben size sayayım…

Sulukule’den Ayvansaray’a, Fatih Tokludede Mahallesi’ne…

Üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesinden Haydarpaşa Garı’nın yanmasına…

Temmuz 2012’de Samsun’daki sel sonucu TOKİ’nin inşa ettiği binaların yapılmaması gereken bodrum katlarında ölen 13 vatandaşın namına ‘kentsel dönüşüm/inşaat ya resullah/imanım rant’ konularında vatandaşın ve sivil toplum örgütlerinin yaptığı yüzlerce suç duyurusu var. Neredeyse hepsi reddedildi ya da kaynatıldı. Vatandaştan gelen her tür duyuruya sağır sistemdeki hukuk.
E o zaman insan, hukuki yöntemleri kullanarak nasıl “Hayır” desin? Devletin icraatlarına nasıl muhalefet etsin? Gezi Parkı’nda onca kan, ter, gözyaşı ve yüzlerce saat bekleyişin sonunda ancak ve ancak bir adet Topçu Kışlası’nın yapımını durdurabilmiş bu vatandaşa şimdi bir anda hukuktan bahsediyor… Mister Bean ile Kenan Evren karışımı valimiz. Tatlı bir hukukumuz vardı, valimiz yeni tanıştı.

Hukuk vardıysa, halbuki, bunca kan, ter, gözyaşı ve yüzlerce saat bekleyişten önce devreye girseydi, Topçu Kışlası yapılmayacak denseydi… İyi olurdu di mi?

Hukuk vardıysa, elinde pala dolaşan adam serbest bırakılırken, Taksim Dayanışma’sından mimar Mücella Yapıcı gözaltına alınmasaydı. Kalp hastası olmasına rağmen uzun süre ilacından mahrum bırakılmasaydı. O gözaltındayken, Beşiktaş’taki evinin önünde arama yapmak için (hangi suça istinaden evi aranıyor, muamma) dizim dizim dizilmeseydi.

* * *

Gece yarısı Gezi Parkı’nı yeniden açmaya karar veren vali bir kez daha konuştu: “Biz İstanbulumuzun hukukunu korumak için, bu ülkenin hukukunu korumak için bu görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Gezi Parkı’nı ve Taksim Alanı’nı hiçbir zaman kanunsuz gösteri alanına dönüştürmeyeceğiz.” O, bu şekilde cümle sarfiyatına girmeden 1.5 saat önce 17 yaşındaki Mustafa Ali Tombul’un kafasına 10 metre uzaklıktan, hedef gözeterek gaz fişeği atılmıştı. 120 metreden 45 derecelik açıyla atılması gereken gaz fişeği! Böylelikle bir genç daha ölüme yakın düştü. Kaybettiklerimizi biliyorsunuz… Peki, onların arasından Kızılay’da polis kurşunu ile hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün akrabalarının polis tarafından ‘gözaltına alınmakla’ tehdit edildiğini biliyor musunuz?

İşte bunlar hep hukuk. Valininki gibi bi şey.

Ezgi Başaran
10 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr