Bu saatten sonra susarsanız ya köle olursunuz, ya da ölü

5232_203030966517023_79752083_nBarbaros’da tırlarla barikat kurmuşlardı, 3 koldan sıkıştırdılar caddede Toma’larla gazlarla. Herkes kaçtı, Barbaros’da arkadaşımın zemin kattaki ofisine saklandık biz de 2 arkadaşımla. Sonra polisler içeri tekmeyle daldılar, kimi sivil kimi üniformalıydı. Fotoğraf makinemi kırıp elimden aldı, vahşetlerinin fotoğrafını çekmiştim onunla çünkü. İlk bomba atari yüzüme tuttu, fakat sonra vazgeçti suratıma sıkmaktan ve alt kısımdaki mermi haznesi ve dipcikle vurmaya başladı kafama. Yanındaki diğer polisler de dövüyor bu arada, beni ve Akıner’i. Sara tuvalete saklanmıştı, onu da çıkarttılar oradan. Sonra aldılar polis otobüsüne beni, sevindim “oh be gözaltına aldılar, daha fazla dayak ve işkence.” yok diye. Otobüse girince anladım ki otobüs gözaltına alınanlardan oluşmuyor, polis dolu. Bir dövmeye başladılar ki sorma gitsin. Dedim “Dedim bari kaskındaki numaraya bakayım.” , ama anladı şerefsiz, “Yere bak lan!” deyip bi daha vurmaya başladılar. Sonra aldı attı beni sokağa otobüsten tekmeleyerek bi tanesi. Artık evinizde iş yerinizde güvende değilsiniz, haneye de girip saldırıyorlar. Artık zorda olduğunuzda arayabileceğimiz bir polis yok, sokaktaki insanlar var ve güvenliği onlar sağlıyor. Artık susmayın, sokağa çıkın gösterin kendinizi. Ses yapın. Bağırın. Delirin. Çünkü bu saatten sonra susarsanız ya köle olursunuz, ya da ölü.

Mert Telyar
10 Haziran 2013
Kaynak: Facebook

    This post is also available in: İngilizce