Olayların başlangıcında birçok sağduyulu futbolcu gibi Fenerbahçeli oyuncular da özellikle Twitter üzerinden ‘Gezi’ye sahip çıkmış, desteklemişlerdi. Ama bu son olayda yapacak bir şey yok, gerçek böyle değil.
Fotoğraf: SEMİH BAHADIR / HÜRRİYET
Önce çıkan kısmın özeti: Maç bitiyor, sayfaları yolluyoruz, o hengâmede ister istemez Cristian’ın attığı gol sonrası oyuncuların toplu olarak yaptığı ‘gönderme’ elbette dikkatimi çekiyor ama bunun anlamını öğrenecek zamanımız yok, çünkü Radikal gazetesi, maç bitiminden 15 dakika sonra sayfalarını matbaaya gönderip baskıya girmek zorunda. “Nasıl olsa basın toplantısında sorarlar, öğreniriz” diyorum içimden. Bir süre sonra Twitter’a göz atıyorum, herkes ‘Gezi ruhu’ndan, yapılan ‘T’ işaretinin ‘Taksim’in T’si olduğundan, futbolcuların yüzlerini kapamalarıyla yaptıkları hareketin de ‘Gaz maskesi’ne gönderme olduğundan bahsediyor. Tabii içimi sevinç kaplıyor, taraftarın ‘Apolitikleştirilme’, daha doğrusu “Muhalif olma da ne olursan ol” çabalarının ayyuka çıktığı bir günün sonunda bizatihi oyunun emekçilerinden gelen bir tepkiyi ben de umuda yürüyüşün ilk adımı olarak yorumluyorum. Ama yine de içime bir kurt düşüyor, Salzburg’da olan Bağış’ı (Erten) arıyorum, “Şu işin aslı astarı nedir?” diye soruyorum. Bağış da “Tamamdır. Hallederim” deyip üzerine düşeni yapıyor ve öğreniyoruz ki, hareketin derdi başkaymış.
Gelen bilgileri internet editörümüz Cüneyt’le (Muharremoğlu) paylaşıyorum, o da gecikmeden siteye giriyor. Sonrasında ise hayal kırıklığının yarattığı öfkeyle biraz da hem bu görüşleri Twitter’dan paylaşan Bağış’a hem de sitedeki haberden dolayı Radikal’e “Gerçeği saptırıyorsunuz” diyerek saldırılar başlıyor.
Spor Servisi olarak sırtımız kalın, bugüne kadar çok badireler atlattık ama hatamız olduğunda da itiraf ettik, özür diledik. Son olaya gelince, biz de aynı duygular içindeydik, biz de Fenerbahçeli futbolcuların ‘Gezi ruhu’nu sahaya yansıtmalarını istedik. Çünkü olayların başlangıcında birçok sağduyulu futbolcu gibi Fenerbahçeli oyuncular da özellikle Twitter üzerinden ‘Gezi’ye sahip çıkmış, desteklemişlerdi. Ama bu son olayda yapacak bir şey yok, gerçek böyle değil. Öte yandan kitleyi de anlamak mümkün, nasıl ki iktidarda ‘Gezi takıntısı’ varsa, direnişçilerde de hayatı ‘Gezi üzerinden okumak ve algılamak’, artık normal bir reflekse dönüştü. Bu noktada ne yapılabilir? Mesela şu konuda fikir birliğine varabiliriz: “Bundan böyle T işaretinden biz Taksim’i anlayacağız…”
Son olarak da Fenerbahçeli futbolculara seslenelim: “Madem bizi terse yatırdınız, dolayısıyla borcunuz oldu. Rövanştaki Salzburg maçında gerçek bir ‘Gezi desteği’ne soyunun, ödeşelim!..”
Önce oğlu, sonra arkadaşı için…
Maç sonrası 90+5’te kaydettiği penaltıyla beraber takım olarak gerçekleştirdikleri ilginç gol sevincini iki kişiye armağan ettiğini açıklayan Cristian, ilkinin 5 yaşına giren oğlu olduğunu belirtti. Oğlu Cristian Junior’a maç öncesi gol atacağını söylediğini kaydeden Brezilyalı, ikinci kişinin ise ülkesinde hastanede yatan ‘Thiago’ adlı bir arkadaşı olduğunu ifade etti. Cristian bu hareketi yani ‘T’ harfini, 19 Temmuz’da Boluspor ile oynanan hazırlık maçında da yapmıştı.
‘Gizemli maske’ çılgınlığı
8 Temmuz’da ilk kez Instagram’da yüzünü kaplayan el hareketini yapan Brezilyalı futbolcu Pato, bu hareketin Neymar ile birlikte ülkesindeki öncülerinden. ‘Gizemli maske’ olarak adlandırılan hareket Brezilya’da son dönemde çılgınlık boyutuna varmış durumda. Pato’ya bu pozu veren fotoğraflarını gönderen hayranları Brezilya sitelerindeki galerilerde boy gösteriyorlar.
Bununla aynı olan fakat anlamı farklı olan hareketi ülkesinin repçisi Vybz Kartel’den esinlenmeyle dünyaya tanıtan kişi ise Usain Bolt. Ülkesindeki gettolarda yaşayan ‘Gaza’ları niteleyen bu sembol, Bolt’a hayran olan diğer sporcular tarafından da yapılıyor.
Uğur Vardan
2 Ağustos 2013
Kaynak; radikal.com.tr
