Fıratnews: Gezi tutuklusu ESP’lilerin savunma hakları ihlal edildi

Gezi direnişi nedeniyle tutuklanan ESP üyelerinin, tutukluluk incelemesi yasaya aykırı bir şekilde duruşmasız yapılarak, savunma hakları ihlal edildi.

4. Yargı Paketi’yle tutukluluğa itirazların sanıkların ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmalarda karara bağlanması şartı getirildi. Ancak, söz konusu düzenleme, Gezi direnişine katıldıkları için tutuklanan sosyalistler için uygulanmadı.

18 Haziran günü Ezilenlerin Sosyalist Partisi üye ve yöneticilerine yönelik Gezi operasyonu kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan 27 ESP’liye, 4. Yargı Paketi’nin tutukluluğa itiraz düzenlemesi uygulanmadı.

Geçtiğimiz Şubat ayında çıkartılan pakete göre, tutukluluğa itirazların sanıkların ve avukatlarının bulunduğu duruşmalarda karara bağlanması gerekiyor.

AVUKATLARA DAHİ HABER VERİLMEDİ

Ancak, ESP’lilerin aylık tutukluluk incelemesinde avukatlara dahi haber verilmedi. Duruşmaya götürülmeyen tutukluların, telekonferans yöntemiyle duruşmaya katılmaları istendi. Ancak direnişçiler, savunma hakkının ihlal edileceğini belirterek, bunu kabul etmedi. İnceleme sonunda ise, tek bir tahliye bile çıkmadı.

Ankara’daki Gezi tutuklularının aylık tutukluluk incelemesi, avukatlar ve sanıkların olduğu ortamda yapılmıştı. İnceleme sonunda 7 direnişçi, tahliye edilmişti.

‘ÇİFTE STANDART VE AYRIMCILIK’

Konuyla ilgili olarak Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden faks gönderen HDK Yürütme Kurulu Üyesi Alp Altınörs, yasanın kendilerine uygulanmamasını “çifte standart” ve “ayrımcılık” olarak tanımladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı “31 Gezi tutuklusu var” açıklamasını hatırlatan Altınörs, şunları yazdı: “Bunlar biz oluyoruz. 27 ESP’li, 4 SDP’li tutuklu. Bu açıklama Muammer Güler’in, biz gözaltındayken yaptığı ‘Bu operasyonun Gezi Parkı ile ilgisi yok. Bu 2012′de başlayan MLKP soruşturmasıdır’ açıklamasının gecikmiş tekzibi niteliğindedir. Evet, bizler Taksim-Gezi olaylarından dolayı tutukluyuz. Fakat, ekseriyeti 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası kapsamındaki suçlamalardan tutuklu olduğumuz halde, zorlama bir şekilde TMK kapsamına sokulduk. Aynı olayda taş atmak bir vatandaş için 2911′in ihlali sayılıyor, bir diğeri için ‘terör örgütü üyeliği’nin delili. Burada bir çifte standart olduğu açık.”

28 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; firatnews.com