Sendika.org: 4+4+4′lük adalette Gezi Direnişi nasıl anlatılır? – Osman Nuri Orhan

Neoliberal dönüşümün mimarı AKP’nin son dönemdeki ciddi adımlarından birisi, 4+4+4 olarak bilinen gerici ve piyasacı eğitim reformu oldu. Ülke gündeminde uzun süre yer edinen dönüşüm, eğitim hakkına ve geleceğine sahip çıkanlarca direnişle karşılandı. Bugün halen birçok kentte okullarının dönüştürülmesine karşı mücadele eden veliler, öğretmenler ve öğrenciler mevcut. Projenin sorunları da aradan geçen bir senelik zaman zarfında daha belirgin oldu. AKP çeşitli yöntemlerle sıkıntıları yamamaya çalışsa da başarılı olamıyor. Çünkü 4+4+4′ü neresinden tutsa elinde kalıyor.

4+4+4 ile ilgili son yama da “projeyi geliştirme” adı altında yapılıyormuş. Ayrıntılarını tam olarak bilemesem de sabah radyomdaki haberlerde verilen bilgiye göre ortaokul öğrencilerine “Adalet” dersi verilecekmiş. Bir dönem Milli Güvenlik derslerine askerlerin girmesi gibi bu derslere de hakimler, savcılar ve avukatlar girecekmiş. Tabii insanın aklına hemen o soru geliyor: “Bu derste ne öğretecekler?” Radyocu bu soruya “Dersler boş geçecek demektir” yanıtı veriyor.

Haziran Direnişçisi olduğu için tutuklananlardan birisi olarak Adalet dersini verecek hukukçulara bazı sorular sormak istiyorum. Acaba verecekleri derslerde öğrencilerden de benzer sorular duyarlarsa ne yanıt verecekler?

- İnsanların özel eşyaları olan çadırları hiçbir mahkeme kararı olmamasına karşın yakmak ve çadırları yakan polisler hakkında hiçbir işlem yapmamak hangi hukuk düzenine giriyor?

- Ülkenin dört bir yanında tencere tavayla ses çıkarttıkları ya da korna çaldıkları için protestolara katılanlara para cezası verilmesi hangi hukuk sisteminde vardır?

- Olaylar esnasında yaralananlara sağlık hizmeti sundukları için soruşturmaya maruz bırakılan sağlık emekçilerine gerekçe olarak ne gösterilmiştir? Üniversitelilerin kullanımıyla “En Büyük Çapulcu Hipokrat”ın yemini boşuna mıdır?

- Haziran Direnişi’nde yaşananları protesto ettiği için “duran adam”lara polisin saldırması hangi gerekçeye dayanmaktadır?

- Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman’ın sürgün edilmesi hukuken nasıl açıklanabilir?

- Bilirkişinin, Ethem Sarısülük’ün ölümünün polis ifadesindeki gibi olmadığını, hazırladığı raporla bildirmesine, görgü tanıklarının olayın polisin anlattığı gibi olmadığını söylemesine karşın “meşru müdafaa”yı hangi yasa maddesinden buldunuz?

- Ethem’in cenazesini öldürüldüğü yerden kaldırmak isteyenlere saldırmak uluslararası hukukun hangi maddesi uyarınca hukuka uygundur?

- Kızılay’da kitlenin arasına arabasıyla girerek birçok kişinin yaralanmasına yol açan kişinin serbest bırakılması, üzerine de çarptığı kişiler hakkında “arabaya zarar vermek” iddiasıyla soruşturma açılması nasıl bir hukuki anlayışın ürünüdür?

- İnsanları gaz ve ses bombalarıyla yaralayan polise destansı bir mükafat verilmesi hangi hukuk kitabında yazmaktadır?

- Cadı avı başlatılarak tutuklanan gençlerin tutuklanma gerekçelerinin incir çekirdeğini bile doldurmayışı hukuksal bir sürecin ürünü müdür, yoksa siyasal bir durum mudur?

Hopa’da anneye, Gezi’de yeğenlere anlatamadık

Benim aklıma ilk gelen sorular bunlar. Muhtemelen sizlerin aklına daha çarpıcı sorular da geliyordur. Gezi Parkı’nda hukuksuzluğun daniskası yapıldığı için bu sorular daha da geliştirilebilir. Ama bir soru daha var, ortaokul öğrencisi olan yeğenimin bana sorduğu soru. Ben yanıt veremedim, belki dersi anlatacak hukukçular yanıt verebilir. Yeğenim bana “Amca sen neden tutuklandın?” diye soruyor. Bu hukuksuzluğun nasıl anlatılacağını bilemediğim için yanıt veremiyorum. Aklıma Ankara Hopa olaylarında gözaltına alınan kamu emekçisi geliyor. “Bana uygulana şiddeti ben anneme anlatamadım. Bu şiddeti bana uygulayanlar bunu annelerine nasıl açıklayacaklar?” diye serzenişte bulunmuştu. Benim de Sincan’daki serzenişim böyledir işte.

Olmayan hukuk nasıl anlatılır?

AKP uzun vadeli yatırım yapmayı seven bir iktidar. Derslerdeki amaç belli ki hukuku öğretmek değil. Olmayan bir şey öğretilemez. O zaman buradaki amaç ne? Sorunun yanıtı eskilerde verilmiş: Ağaç yaşken eğilir! Yapılmak istenen, korku eşiğini aşmış kuşağın peşine korku duvarlarıyla karşı karşıya bırakılmış bir nesil yaratmak. Aslında 4+4+4 gerici ve piyasacı eğitim sistemiyle nasıl bir kuşak yaratmak istediklerini göstermişlerdi ve hatta bu gaye Tayyip Erdoğan tarafından da dillendirilmişti. Adalet dersiyle korku okullarda kurumsallaşacak!

Bu ülkenin geleceğinden çok korkuyorlar belli ki. Haksız da değiller. Denizler, Mahirler, İbolar ve Haziran Direnişi kuşağı. Hepsi genç ve hepsi egemenler için büyük tehdit!

Önümüzdeki dönemde bu ders daha fazla ete kemiğe bürünmeye başlayacaktır. Dersin içeriği netlik kazandıkça orantısız zeka da bir çaresine bakacaktır elbet.

Adalet Sarayları gezdirilecek

Radyodaki habere göre Adalet dersi kapsamında öğrenciler bulundukları şehirlerdeki Adalet Sarayları’na geziye götürülecekmiş. O şaşalı, kocaman olan ama içinden avukatların yaka paça gözaltına alındığı saraylar. Avukatların gözaltına alınışı da hukukun gücü olarak anlatılacaktır. Tutuklanmadan önceki son anlarımız geliyor aklıma.

Ankara’daki direnişten dolayı 21 Haziran günü Ankara Adalet Sarayı’na götürüldük. Kapıdaki onlarca canlı yayın aracını görünce heyecanlanmadık desek yalan olur. “Basın bizi ne kadar önemsemiş” diye düşündük. Ardından bizleri içeri aldılar. Kalabalık olduğumuz için 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin içinde bekletmeye başladılar. Biz mahkeme salonuna girmeden önce gazeteci bir arkadaşıma rastladım. Göz ucuyla hal hatır sorduktan sonra ne için beklediğini sordum. “12 Eylül davası” yanıtı verdi hengame arasında.

Bir tarafta Haziran Direnişçileri, diğer tarafta darbeciler. Bulunduğunuz yer çocukların adaletle tanışacakları mekan. Sonuç: Direnişçiler tutuklu, darbeciler serbest! Takdir sizin!

Anlattıkça uzuyor konu. En iyisi burada kesmek. Görünen o ki AKP korkuyor. Bizleri zehirlemeye, yok etmeye çalışıyor. O çabalayadursun bizler bir şeyi öğrendik: Hak, hukuk, özgürlük yoksa sokak haktır!

Şimdi daha çok sokakta olma zamanı. “Ethem öldü, yaşasın adalet” diyenlere inat “Adalet öldü, yaşasın Ethem” demek için. Çocuklarımız, kardeşlerimiz, yeğenlerimizin adaletsizlikle zehirlenmemesi için.

Osman Nuri Orhan – Haziran Direnişçisi
7 Temmuz 2013
Kaynak; sendika.org