#15M’den #direngezi’ye: Kamusal alan ortaklaştırır! – Müştereklerimiz

15-m2011 yılının 15 Mayıs’ında önce Madrid’de başlayan ve Barselona ile devam eden meydan işgallerinin alamet-i farikalarından birisi de ortak karar alma, şikayet dile getirme, öneri sunma ve sadece kendini açıkça ifade etme mekanizmalarının en doğrudan demokrasi tecrübesiyle buluştuğu asamblea’lar (halk meclisleri) oldu. Gezi Parkı’ndan doğup ülke sathına yayılan direnişin geldiği nokta itibariyle parklarda buluşan halk forumlarının enternasyonalist düzlemde örneklerine göz gezdirmek bu anlamda önemli. Zira Türkiye’de büyümekte olan kalkınmacı, ceberrut otoriter iradeye isyan dalgasına karşı duruşun en önemli araçlarından birisi de yaşadığı yere ilişkin alınan kararları yalnızca izleyen veya sadece yüzeysel katılım araçlarıyla bilgilendirilen kitlelerin, karar hakkını yeniden eline aldığı bu asamblea’lar.

İspanya’daki #15M meydan işgallerinde ortaya çıkan asamblea tipi doğrudan demokrasi mekanizmalarının kökeninin İspanya İç Savaşı’ndaki örgütlenme biçimi olan grupos de afinidad (çalışma/ilgi grubu olarak kabaca tercüme edilebilir) olduğunu söylersek pek yanlış olmayacaktır. En özet haliyle devlete bağımlı olmayan pratiklerden gelen, 4 kişiden 20 kişiye kadar olabilen, çeşitli gruplar halinde bir araya gelip, belirli bir konuda sorumluluk ve karar alabilen gruplara verilen isim bu. Bu farklı grupların kendi içlerinde bir otokontrol (yapılan işin denetlenmesi) mekanizması olduğu gibi farklı grupos de afinidad’ların bir araya geldiği yer olarak da asamblea’lar kullanılmaktaydı. Böylelikle katılımcı demokrasi, bir temsilci seçip geriye çekilmekten ziyade her an, her konuda değişebilen temsilcilerle, tabandaki dinamik fikirlerin ortak akıla intikal etmesini sağlıyordu. #15M sırasında kullanılan asamblea’lar da biri kadın biri erkek olmak üzere 2 moderatör tarafından yürütülen, en az bir kişinin tartışmaları ve alınan kararların tutanağını tuttuğu (ve hemen sonrasında internetten paylaşyığı) bir sistemle yürütülüyordu. Bu asamblea’larda farklı grupos de afinidad’dan gelen temsilciler hem düşüncelerini, hem yaptıklarını hem de taleplerini dile getiriyor ve herkesin katılabildiği oylamalar ile kararlar alıyorlardı. Katılıyorum, katılmıyorum ve konuyu değiştirelim anlamına gelen el hareketlerinin kullanımı asamblea’ları sadece konuşanların değil tüm katılımcıların aktif katıldığı platformlara dönüştürdü. Böylelikle asamblea’lar İç Savaş esnasında bazı grupların “cerebral dinamite” (zihinsel dinamit) diye adlandırdığı biçimde kamusal bir paylaşım alanı haline dönüştüler. Bu anlamda şu anda Türkiye’de parklarda büyütülen forum tecrübesinin de sadece yerel bir paylaşım biçimi değil, küresel neoliberal şiddetin iktidarına ve içi boşaltılarak tek tipleştirilmiş uzlaşı demokrasisine küresel bir çoğulcu cevap olduğu da söylenebilir. #15M’den #direngezi’ye temsili demokrasiyi tarihin çöplüğüne atarak, hayatları hakkında karar alma konusunda irade ve inat gösterenler bu mücadelenin çoktan kazananları olmuşlardır.

Bu yazı Hemzemin Forum Postası’nın 3. sayısında yayınlandı.

26 Haziran 2013
Kaynak; mustereklerimiz.org