Gezi Parkı’nı “fethedip” içeridekileri dağıtarak eski güzel günlere döneceklerini sanmışlardı. Canlı yayında dosta düşmana izlettikleri “operasyonun” Gezi ahalisini sindireceğini, yılgınlığa sürükleyeceğini, evlinin evine köylünün köyüne döneceğini hesap ediyorlardı. Nihayet her şey normale dönecekti. Olmadı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Gezi dağıtılınca bu kez onlarca yeni Gezi ortaya çıkıverdi. Parklar, afet sonrası toplanma mahalleri, Gezi ruhunun yaşatıldığı ve karşı karşıya olduğumuz siyasal-sosyal afete karşı insanların toplandığı birer direniş merkezine dönüşmeye başladı. Meğer birbirimizle konuşmaya, birbirimize taleplerimizi, özlemlerimizi, düşüncelerimizi aktarmaya ne çok ihtiyacımız varmış. Sadece içimizi dökmek için değil elbette. Hep beraber hayatımızı etkileyen gelişmelere müdahil olmak, kendi kaderimize yön vermek, alacağımız kararlarla hayatımıza sahip çıkmak ve geleceğimizi kendi ellerimizle kurmak için.
Hepimiz farkındayız: Forumlar göz alıcı bir hızla yerelleşiyor, mahallelere yayılıyor. Şimdiye kadar dört-beş senede bir sandık başına gitmekten ibaret olduğu kafalarımıza kakılan “demokrasi”, muhtemelen hepimiz için ilk defa bambaşka ve sahici bir anlam kazanmaya başlıyor. Evet, hep birlikte, kurumsal-bürokratik siyasal kanalların dışında yeni ve gerçek bir demokrasi inşa ediyoruz. Forumlar, hepimiz için, kendi potansiyellerimizi kavramanın, kendi hayatlarımız üzerinde söz ve karar sahibi olabilme imkânlarımızı açığa çıkarmanın bir vesilesi. Bizler sadece iktidarın değişmesini değil, sözümüzü, kararlarımızı dışarıda bırakan bu sistemin değişmesini konuşuyoruz
Forumlar belli bir mahalde yaşayan insanların birbiriyle tanıştığı, birbiriyle etkileşime geçtiği, birlikte tartışma ve karar almayı öğrendiği, hepimizin kolektif eyleme ve örgütlenme kapasitemizde muazzam bir sıçrama yaratması muhtemel birer “okul” artık. Forumlar nüve halindeki, yani şekillenmekte olan yerel halk meclisleri aynı zamanda. Yani şekli ve kısıtlı “demokrasinin” karşısında ve dışında, insanların aracısız, doğrudan bir biçimde katıldığı karar alma organları. Forumların meclisleşmesi, yerel karar alma organları haline gelmesi, Gezi direnişinin muhtemelen en önemli kazanımı olacak.
Forumların süreklilik kazanması, yaygınlaşması ve birbiriyle eşgüdüm içerisine girmesi için yapılması gereken çok şey var. Birbirimizle konuşmayı, ortak kararlar almayı daha yeni öğreniyoruz. Parmak “demokrasisinin”, hepimizi atalete sürüklemiş kurumsal-bürokratik siyasetin hantallığı yerine gerçek, canlı bir sokak siyaseti koymaya çalışıyoruz, deniyoruz. Yerel forumların birbiriyle nasıl bağlantıya geçeceği ve taleplerini nasıl ortaklaştırabileceği, forumların işleyiş esaslarının neler olması gerektiği, Gezi eylemlerine damgasını vuran gençlerin ve kadınların temsiliyetinin nasıl sağlanacağı, forumlardan türeyecek doğrudan yerel dayanışma pratiklerinin işlevlerinin neler olabileceği, il veya ülke düzeyinde forumları koordine etmekte sosyal medya mecralarının ne ölçüde ve nasıl kullanılabileceği, çalışma grupları ve çeşitli atölyelerin forumların daha etkin birer tartışma ve karar alma organı olarak işleyişinde nasıl bir rolü olabileceği, forumları daraltarak yaymanın etkinleşme sağlayıp sağlamayacağı gibi pek çok soru var önümüzde. Hiçbirimizin elinde ne yapmamız, nasıl yapmamız gerektiğine dair bir reçete yok. Ama artık hepimiz kendi hayatlarımıza sahip çıkmak, kendi kaderimize el koymak için hep birlikte örgütlenmemiz, kendi popüler ve “aşağıdan” karar alma organlarımızı yaratmamız gerektiğini biliyoruz. Daha yolun çok başındayız. Şimdiye kadar çok şey, en önemlisi de hep birlikte, kolektif olarak eylediğimizde güçlü olduğumuzu, kazanabileceğimizi öğrendik. Devam ediyoruz…
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!
MÜŞTEREKLERİMİZ
21 Haziran 2013
Kaynak; mustereklerimiz.org