BirGün: Direniş hedefine ulaşırsa yaralandığıma üzülmeyeceğim

Başbakan Erdoğan’ın “dağıtın” talimatının ardından yanına bu kez de jandarmayı alan polisin başvurduğu şiddet nedeniyle son iki günde onlarca insan yaralandı. Yaralıların birçoğu Şişli Etfal Hastanesi’nde tedavi altında. Gece boyunca hastanenin acil bölümüne onlarca yaralı taşınıyor.
Yaralıların bazılarının gözüne plastik mermi isabet ederken, bazıları başına isabet eden biber gazı kapsülü nedeniyle hastanede. Aralarında TOMA’nın sıktığı kimyasal sudan vücudu yananlar da var,  ameliyatta yaşam mücadelesi veren de.

siddet

EVRENSEL MUHABİRİNE GAZLI SU

Hastane bahçesine girdiğimiz andan itibaren genzimiz ve gözlerimiz yanmaya başlıyor. Zira hastaneye yakın olan pek çok noktaya polis gaz bombası atmaya devam ediyordu. Acil kapısının önünde, baretleri ve gaz maskeli insanlarla karşılaşıyoruz. Polis saldırısından hastaneye sığınarak korumuşlardı kendilerini. Acile girdiğimiz de Evrensel Gazetesi muhabiri Deniz İlgün ile karşılaşılaşıyoruz önce. Tedavi altındaydı. TOMA’dan sıkılan kimyasal su nedeniyle yaralanmış.

EVİNİN ÖNÜNDE GAZ KAPSÜLÜ İSABET ETTİ

Acilin koridorlarında biraz daha ilerlediğimiz de müdahale odasının önünde ağlayan iki kadınla karşılaşıyoruz bu kez. Kadınlardan birinin oğluna biber gazı kapsülü isabet etmiş. Beyin kanaması geçirdiği için hemen ameliyata almışlar. Adı Umut Polat (27). Halasının oğlu ile konuşuyoruz. Umut’un, Pangaltı’daki evinden çıkarken başına biber gazı kapsülü isabet ettiğini anlatıyor. Diğer  kadın ise gözüne plastik mermi isabet eden ağabeyi için endişeleniyor. O da ameliyatta.

DÖRT POLİS KÜREKLE DÖVDÜ

Dakikalar ilerledikçe yaralıların sayısı da artmaya başlıyor. Başından yaralanmış bir hasta getirdiler Acil’e. Tomografisi çekiliyor hemen. Ardından gözü şişmiş ve morarmış bir yaralı daha. Adı Metin Oktay. Osmanbey’de bir apartmanın bodrum katına sığınmış. Hemen arkasından dört polis girmiş içeri. Polislerin, tekme tokat, jop ve buldukları kürek eşliğinde kendisine saldırdığını anlatıyor.

Bir süre sonra vücudu yanık içinde olan bir genç içeri giriyor. Adı Gürkan Kalmaz. Halasgargazi’de TOMA’nın kimyasal suyuna maruz kalmış. Daha sonra vücudu kıpkırmızı olan ve karın bölgesi sargılı başka bir genç ile karşılaşıyoruz. O da TOMA’nın kimyasal suyuna maruz kalmış. Ayrıca karın bölgesine plastik mermi isabet etmiş.

‘ÜZÜLMEYECEĞİM’

İlerleyen saatlerde hastanenin 6′ıncı katına çıkıyoruz. Burada Göz Kliniği bulunuyor. Gözünden yaralanmış olanlarla konuşmak istiyoruz. Hemşire ile görüşüyoruz. O sırada basından olduğumuzu anlayan iki kadın yaklaşıyor yanımızda. Biri,  Salı günü Taksim’e gerçekleştirilen polis saldırısında bir gözünü kaybeden Hatice Aslan’ın (22)  annesi. Kızı ile birlikte o gün Gezi Parkı’ndaymış. Saldırı olunca kendisi biber gazından fenalaşmış. O esnada kızının gözüne de plastik mermi isabet etmiş. Kızının “anne” diye seslenişini duymuş bir tek. Hatice Aslan hemen ameliyata alınmış. Ancak sağ gözünü yitirmiş. Kendisini kaldığı odada ziyaret ediyoruz. “Direnişten güzel bir sonuç çıkarsa gözümü kaybettim demeyeceğim ve üzülmeyeceğim. Ama kötü bir sonuç çıkarsa bu kez iktidara son nefesime kadar beddua edeceğim” diyor.

GÖZLÜĞÜ KURTARDI

Daha sonra  Sinema Emekçileri Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Garip Görür’ü ziyaret ediyoruz. Polisin, Gezi Parkı’na TOMA ve biber gazları ile girdiği cumartesi akşamı gözüne plastik mermi isabet etmiş.  Gezi Parkı’nda sendikanın açtığı standın önündeymiş o anda. Gözlüğü olduğu için gözünü kaybetmekten son anda kurtulmuş. Ameliyatla gözüne giren parçacıkları temizlemişler.
Görür ile aynı oda da olan başka bir yaralıda bulunuyor. Önceki gün gerçekşeştirilen saldırıda yaralanmış o da. Derin bir uykudaydı biz odadayken. Adı Murat Can Top. Taksim’de bir sokakta arkadaşları ile otururken bir anda çevik sokağı basmış. Atılan plastik mermi tam da elmacık kemiğine denk gelmiş.

AVUKATLAR TUTANAK TUTUYOR

Altı avukat hastanedeki yaralıların kaydını tutuyor. Gelen yaralılar avukatlara başından geçenleri anlatarak, yaşadıklarını kayıt altına aldırıyor. Avukatların tuttuğu notlardan bazıları ise şu şekilde:

-Saat 20:00
Halasgargazi caddesi üzerinde yürürken polis ve jandarmanın TOMA’sı uyarı yapmadan üzerimize içeriği belli olmayan bir su sıktı.

-Tünel’den Şişhane’ye inen yokuşta polisin aşırı gaz kullanması sonucu gözleri tamamen kapanmış birine yardım ederken, biber gazı kapsülü başıma isabet etti. Dikiş atıldı.

-Şişli’de sivil polisler bazı arabaların camlarını kırdı. O sırada pencereden durumu alkışlarla protesto ediyorduk. Polisler bize doğru biber gazı attı. Bayıldım.

DOKTORLARDAN POLİSE TEPKİ

Saat 02:00′yi gösterdiğinde bir anda Şişli Etfal Hastanesi’nin bahçe girişinde bir ses yankılanıyor. Polisin hastaneye kaçan birkaç göstericiyi kovalarken attığı gaz bombasının sesi.  Acile kadar ulaşıyor gazın etkisi. Polisten kaçanlar Acilin önüne kadar geliyor. Arkasından da polisler. Kaçanları gözaltına almak istiyorlar. Ancak doktorlar, görevli avukatlar ve yaralıların yakınları polislere büyük tepki  gösteriyor. Kısa süreli bir arbade yaşanıyor, sonunda polisler araçlarına binerek Acil’den uzaklaşmak zorunda kalıyor. Geriden öfke ve kızgınlık bırakarak.

Elçin Yıldıral
18 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net

 

    This post is also available in: İngilizce