Radikal: Taksim Dayanışması: Devlet şiddetinden hesap sorulması bir yükümlülük

fft81_mf2688351

Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybedenlerin yakınları ve avukatları, cezasızlık ve hukuksuzluğa dikkat çekti. Taksim Dayanışması, herkesi davaları takip etmeye çağırdı.

Taksim Dayanışması, Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybeden ve yaralanan kişilerle ilgili olarak görülen davalarda yaşanan adaletsizliklere ve sorumluların cezasız kalmasına tepki göstermek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen toplantıya Gezi Parkı gösterileri sırasında hayatını kaybeden kişilerin avukatları, Berkin Elvan’ın ailesi ve gösteriler gözünü kaybeden iki kişi katıldı.

Toplantıda konuşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kentleşme, Afet Komitesi ve Çevre Etki Değerlendirme Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Türkiye’nin geleneğinde devlet şiddeti ve cezasızlığın olduğunu söyledi. Yapıcı, “Gezi Direnişi süresince yaşanan devlet şiddetinin uygulayıcısından, emir verenin tüm sorumluların hem hukuken hem de toplumsal olarak hesap sorulması düne değil geleceğe dair bir yükümlülüktür” dedi.

Gezi Parkı protestoları sırasında polisin attığı biber gazının başına isabet etmesi sonucu 14 yaşındayken hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan ise şunları söyledi: “Berkin’in katili hala ortada geziyor. Çocuğumuz toprak altında bunun hesabını bize kim verecek. 14’ünü hastanede bitiren çocuğun arkasında kendi taraftarlarına yaranmak için bir terör militanı gibi göstererek konuşuyor. Berkin davası tüm Türkiye’nin çocuklarının davası. Teröristliği kabul ediyoruz ama onursuzluğu hırsızlığı kabul etmiyoruz; hepimiz onurlu teröristiz.”

‘EMNİYET O POLİSLERİ SAKLIYOR’

Berkin Elvan’ın avukatı Aycan Çiçek ise davayla ilgili olarak şunları söyledi: “Telsiz mobese kayıtları gelmedi. Ört bas etmeye çalıştılar. TOMA görüntülerine ulaştık. Bunun sayesinde olay aydınlandı. Beş kişi tespit edildi. Resimleri olmasına rağmen Emniyet beş aydır isim ve sicil bilgilerini göndermiyor. Bunların hepsi oyalama ve polisleri koruma taktiğidir. Hala dava açılmadı.”

CÖMERT DAVASI: 1300 KİLOMETRE UZAKTA

Abdullah Cömert’in avukatı Hatice Can: “Cezasızlık kuralsızlığın kuralı haline geldi. Deliller toplanmadı. Onlarca görüntü kaydı vardı her şey netti. Ama hiç tutuklu yok. Sadece akrepteki gaz atıcısı yargılanıyor. Emirleri verenler hakkında takipsizlik kararı verildi. Sanık tutuksuz yargılanırken Antakya güvenli olmadığı için dava Balıkesir’e yollandı. Hem avukatların hem ailelerin 1300 kilometre ötede adalet araması çok zor. Yeni heyet göz teması bile kurmadı. Sanığın mahkeme huzuruna getirilmesini kabul etmedi. Başka çaremiz kalmadı, tüm heyet için reddi hâkim talebinde bulunduk.”

KORKMAZ DAVASI: TÜM DELİLLER ELİMİZDE

Ali İsmail Korkmaz’ın avukatı Ayhan Erdoğan: “Bu Çarşamba davası var, hükme en yakın davalardan biri. Savcılık mütalaasını verecek. Emniyet, bilirkişi tarafından tüm video kayıtları defalarca silindi. Şu anda bilirkişiye de delilleri karartmaktan dava açılacak. Bir kişiye kasten insan öldürmekten dava açıldı. Biz iki polis ve 4 polise nitelikli halden insan öldürmekten ceza verilmesini istiyoruz, çünkü ortada eziyet ederek öldürme var. Ayrıca Azmettirenler ve delilleri karartanların da yargılanmasını istiyoruz. Tüm deliller mevcut, tek çekincemiz iktidarın yargı üzerinde baskı kurması.”

SARISÜLÜK DAVASI: CEZA BERAAT GİBİ

Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar: “Dört farklı bilirkişi raporu kasten insan öldürme var demesine rağmen tek bir sanığa verilen 7 yıllık ceza beraat gibidir. Ki bu sanık ilk duruşmada peruk ve gözlükle kendisini gizlemeye çalışmıştı. Dayanışma olmasaydı bu beraatla da sonuçlanabilirdi. Şu anda Yargıtay aşamasındayız. Ben de avukat olarak söylediğim sözler nedeniyle yargılanacağım.”

GEDİK DAVASI: BİZDEN GİZLİ DURUŞMA YAPILDI

Hasan Ferit Gedik’in avukatı Günay Dağ: “Hasan’ın ailesi Adalet Bakanlığı görüşmesinde çünkü davayı başka bir ile nakletmek istiyorlar. Bugüne kadar dört duruşma yapıldı, bizden gizli sanıkların ifadelerinin alındığı üç duruşma daha yapılmış. Hala düzgün bir yargılama yok. Bu yüzden de dosya en ücra köşelere gönderilmek isteniyor. “

GÖZLERİNİ KAYBEDENLER

Gezi Parkı protestoları sırasında tek gözlerini kaybeden Burak Ünveren ve Muratcan Top da, dava süreçlerinde bedel ödeyenlere bedel ödetilmeye çalışıldığını belirterek hukuken ve sokakta mücadele etmeye devam edeceklerini söylediler.

24 Kasım 2014 

Haberin kaynağı için tıklayın; radikal.com.tr