Taksim Dayanışması üyeleri bugün hakim karşısına çıkıyor. Toplam 26 kişinin yargılandığı davada, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Elektirik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, İstanbul Tabip Odası Eski Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, EMEP GYK Üyesi Ender İmrek ve HDK üyesi Haluk Ağabeyoğlu, ‘örgüt kurmak ve yönetmekle’ suçlanıyor. İlk duruşması görülecek dava öncesi gazetemize konuşan Dayanışma üyeleri “Esas yargılanması gereken Başbakandır” dedi.
Beyza Metin, Taksim Dayanışması’nın, içerisinde 180’e yakın kurumun bulunduğunu ve iki yılı aşkın süredir kamu yararı gözeterek özellikle hukuksuz şekilde hayata geçirilen Taksim yayalaştırma projesine karşı mücadele eden bir platform olduğunu belirtti. Taksim Dayanışması’na yönelik ‘suç örgütü’ suçlamasının esasta Gezi sürecinin yargılanması anlamına geldiğine dikkat çeken Metin, “Bir suç ve suçlu varsa bugün Lice’de halka kurşun sıkanlar ve Gezi direnişinde aşırı polis şiddetiyle 8 gencimizi öldüren, onlarca insanın gözünü çıkaran yaralanmalara sebep olan kolluk güçleridir. Burada emri ben verdim diyen sayın Başbakandır” diye konuştu.
Bu davanın Gezi sürecinden suç örgütü çıkarma telaşının olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “En temel demokratik haklarını talep edenler suçlu gösterilmeye çalışılırken, canını ve gözünü kaybedenlerin mağduriyetleri görünmüyor. Polis saldırılarının emrini verenler ve vuranlar hiçbir soruşturmaya tabi tutulmuyor. Bu toplumsal adalet açısından çok yaralayıcı” diye konuştu.
Çerkezoğlu, “Taksim dayanışması ‘ben de ordaydım’ diyen herkesi kendi taleplerine sahip çıkmak üzere Çağlayan’a bekliyor” dedi.
‘Bu dava hak ihlalidir’
Davayı gazetemize değerlendiren avukat Yıldız İmrek, davanın siyasi iktidarın ve valiliğin baskısı altında açıldığına dikkat çekti. İmrek, “Soruşturma sırasında bir dizi hukuk dışı işlem yapılmıştır” dedi. Taksim Dayanışması üyelerinin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna muhalefet etmekten gözaltına alınmasına rağmen, soruşturma sürecindeki baskılar nedeniyle beş isim hakkında ‘örgüt kurmak ve yönetmek’ iddiasının ortaya atıldığını kaydeden İmrek, “Yine her türlü hukuk kuralına aykırı olarak AKP İl Başkanlığı soruşturma dosyasına dahil olmuştur. İki ayrı savcı tarafından iki ayrı iddianame düzenlenmiş. İlk iddianame mahkeme tarafından hukuka aykırı olduğu için geri çevrilmiştir. Bu yargılamanın yapılmaması ve derhal beraat kararı verilmesi gerekirdi” diye konuştu. Gezi eylemleri sürecinde demokratik bir hak olan toplantı ve gösteri özgürlüğünün polis şiddetiyle ortadan kaldırıldığına vurgu yapan İmrek, “Bu dava bir ceza tehdidi içermektedir. Bu da hak ihlalidir” dedi.
Avukat Turgut Kazan da, “Barışçıl bir toplantının suç sayılamayacağını anlatıyoruz sürekli. Bu hakkın engellenmesi Anayasa ve demokrasiyle bağdaşmayan bir uygulama. Ortada bir suç sayılacak eylem yoktur. Suç sayılacak bir örgütsel yapı yoktur” dedi. Avukat Fikret İlkiz ise Anayasa tarafından hak olarak verilen herhangi bir hakkın yargılanmasının adalete ve hukuka aykırı olduğuna vurgu yaparak, “Bu davada öyle bir davadır. Suç örgütü iddiası sadece devletin alışkanlığıdır” diye konuştu.
Gerçek suçlular yargılanacak
Davaya ilişkin yazılı açıklama yapan Emek Partisi Genel Merkezi “Bir gün gerçek suçlular yargılanacak” dedi. EMEP’in açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: “Gezi direnişinde sokaklara çıkan milyonların talepleri haklıydı. Partimiz de bu talepler için mücadele ediyor. Gezi direnişi içinde partimizin üye ve taraftarları da yer aldı. Talan ve yağma politikalarına karşı yargı boyutunda da karşı çıkacağız. Talana, soyguna karşı yargı alanında da halkın taleplerini savunmaya devam edeceğiz. Gezi direnişinde hakları için sokağa çıkan milyonları, mahkemelerde sanık sandalyesine oturtulan arkadaşlarını yalnız bırakmamaya çağırıyoruz. Yargılanması gerekenler Gezi direnişçileri değil, şehirleri talan edenler, yağmalayanlar, rüşvetçiler, zorbalardır”
12 Haziran 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız: evrensel.net