Sendika.org: AKP’nin dilinden düşürmeyeceği bir “dış mihrak” daha: Carlos Fernando Hıncapıe Garcia

kızılay-gözaltı-1-mayis

Carlos Fernando Hıncapıe Garcia, 31 Mayıs günü Ankara’daki isyanın yıldönümü eyleminde fotoğraf çekerken gözaltına alındı. Carlos, gözaltında polislerin tehditlerine maruz kalırken hem sınavına giremedi hem de Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı

İspanya vatandaşı Carlos Fernando Hıncapıe Garcia, Ankara’da 31 Mayıs günü yapılmak istenen ancak polis tarafından engellenen isyanın yıldönümü eyleminde fotoğraf çekerken gözaltına alındı.

Polis önce fotoğraflarını sildi, sonra gözaltına aldı
Türkiye’de hiç eylemlere katılmayan Carlos, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İspanyol Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün sınavının açılmasını bekliyordu. 31 Mayıs günü de Kızılay’dan Kolej yönüne doğru yürürken polis müdahalesine tanık olan Carlos, cep telefonu ile gaz bombası atan polislerin fotoğrafını çekti. Bunu fark eden çevik kuvvet polisleri Carlos’un telefonuna el koyarak görüntüleri sildi.

Ancak karşılaştığı ilk çevik kuvvet ekibinin gözaltına almadığı Carlos’u arkadan gelen ekip hiçbir şey sormadan gözaltına aldı.

31 Mayıs günü gözaltına alınanların emniyette ifadelerinin bitmesinin ardından 15 – 20 kişilik gruplar halinde adli tıbba sevk edilerek serbest bırakıldılar. İlk grup saat 23.00 sıralarında, diğerleri 01.00 ve 03.00 sularında adli tıbba sevk edildi. Carlos’un da içinde olduğu son grup ise saat 04.00 sularında adli tıbba ulaştı ve saat 05.00 olmadan işlemleri bitirilerek, el konulan eşyaları kendilerine teslim edilerek, gözaltı çıkış muayenelerinin yapılmasının ardından adli tıptan serbest bırakıldılar.

Carlos ise sabah adli tıptan serbest bırakılmayarak, 06.00 sularında Ankara Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne getirilerek tekrar nezarethaneye konuldu. Burada cep telefonu iade edilmiş olduğu için sabah saat 08.00 – 09.00′a dek arkadaşları ile iletişim içerisinde kalabildi.

Carlos sınavına giremedi
Saat 09.00 sularında iletişimin kesilmesi üzerine arkadaşları Carlos’un ifadesinde yanında bulunan Av. Deniz Özbilgin’e ulaştı. Emniyet ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması üzerine pazar günü emniyete gidildi, mesai saati olmadığı belirtilse de durumun aciliyeti sebebiyle görüşme sağlandı. Carlos’un “sınava götürülmediği, sınavı kaçırdığı bu yüzden moralinin son derece bozuk olduğu, onca emeğinin de boşa gittiğini” beyan etmesi ile polislerden alınan “sınır dışı edilecek” bilgisi iyice çöküntü yaratmıştı.

Emniyette tehdit: “Sınır dışı ederiz”
Carlos’a yöneltilen tehdit, kendi rızası ile Türkiye’yi terk etmeyi kabul etmediği takdirde Afgan ve Özbek mültecilerin sınır dışı edilene dek alıkonulduğu mülteci evine gönderileceği ve burada yaşama koşullarının hiç iyi olmadığıydı. Hapis ve mülteci evi tehditlerinin de etkisi ile Carlos, İspanya’ya dönmeye “ikna oldu”.

Bu esnada avukatlar İspanyol Büyükelçiliği ve doğrudan müsteşar ile görüştü ve Carlos ile görüşmeleri sağlandı. Carlos, bu görüşmede kendisine yöneltilen tehditleri ve sınava girememiş olması nedeniyle Türkiye’de kalmasının bir anlamı olmadığını anlattı.

Polisten Carlos’a: “Mason musun sen?”
Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta olan biteni dış mihraklara bağlarken polis de gözaltına aldığı Carlos’a “Mason musun sen?” gibi sorular sordu. Bu soruları avukatlara anlatan Carlos, “Sizin ülkede İspanyolları mason mu sanıyorlar?” dedi.

AKP eğitim hakkı ihlallerini uluslararası boyuta taşıdı
Öte yandan Türkiye’den sınır dışı edilecek yabancılar ile ilgili hukuksal prosedüre ilişkin Sendika.Org’a konuşan Halkevleri Hukuk Dairesi’nden stajyer Av. Sercan Aran da şunları söyledi:

Öncelikle yabancıların sınır dışı edilmesi iç mevzuatımızda belirli şartlara bağlanmıştır. Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun (YİSHK) 19’uncu maddesinde; ‘İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancılar verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmaya davet olunur. Bu müddetin sonunda Türkiye’yi terk etmeyenler sınır dışı edilebilirler’ hükmü yer almaktadır.

Görüleceği üzere şartlar son derece muğlak ve keyfiyetlere mahal verecek niteliktedir. Bu keyfiyet, yurt dışından ülkemize gelmiş ve sadece AKP iktidarına karşı yapılan bir anmayı ‘görüntüleyen’ Carlos’a dahi tahammül edememektedir.

Oysaki aynı kanun hükmü Suriye’den silahlarıyla gelen ve ülkemizi bir askeri üs olarak kullanan Özgür Suriye Ordusu Teröristleri için uygulanmıyor. Bu teröristler ülkemizde kol gezmekte, parklar gibi kamusal alanları keyfi şekilde işgal etmekte ve hatta yurttaşlarımızı tehdit etmekte, hayatlarına kast etmekte iken Carlos için uygulanan kanun söz konusu iktidarın desteklediği ve beslediği ÖSO’lu teröristler olunca uygulanmamaktadır.

Peki Carlos’u koruyan bir madde yok mu? Carlos ülkemizde kalmak istese ne yapacak?

Aslında bunun için uluslararası bir sözleşme olan “Avrupa İkamet Sözleşmesi” var, Türkiye ve Carlos’un vatandaşı olduğu İspanya Devleti de bu sözleşmeyi imzalamışlar. Bu sözleşmeye göre imzacı devletlerden biri diğer imzacı devlet vatandaşı hakkında sınır dışı etme kararı verirse, bu karara itiraz ve dava yolları tüketilmeden o kişi sınır dışı edilemiyor. Carlos bu hükümden yararlanabilecek konumda ancak tekrarı olmayan ve kendisi için hayati önemi olan sınavını kaçırdığı için artık kalmak da istemiyor. Ayrıca, kendisinin bu süreç tamamlanıncaya dek tutulacağı koşulların insaniyet dışılığı da bir tehdit aracı olarak kullanılıyor ve kendi rızası ile Türkiye’yi terk etmeye zorlanıyor. Görüleceği üzere AKP hükümeti kendi vatandaşlarının ‘eğitim hakkını’ engelleme ve yok etme işini artık uluslararası boyuta taşımış durumda.

3 Haziran 2014

Haberin kaynağı için tıklayın; sendika.org