Diken com.tr: 9 Soruda Ali İsmail Korkmaz davası

Gezi eylemleri sırasında Eskişehir’de polisler ve eli sopalı bir grup tarafından dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın davası bugün başlıyor.

Ölüm gününden bugüne neler yaşandı? Dava süreci nasıl gelişti? Taraflar ve aile neler söyledi? 9 Soruda…

1- Ali İsmail Korkmaz nasıl öldürüldü?

20140202-korkmaz-kameraEskişehir’deki Gezi eylemlerine katılan Korkmaz, 2 Haziran 2013 geceyarası polisten kaçarken Yunus Emre Caddesi’ndeki Sanayi Sokak’a girdi. Buradaki Harman Ekmek Fırını önünde bekleşen eli sopalı esnaf ve sivil polisler tarafından dövüldü.

Özellikle başına ağır darbeler alan Ali İsmail Korkmaz, daha sonra Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Dr. Hasan Gülcü, çekilen tomografinin ardından Korkmaz’ı beyin cerrahisi yerine ortopedi servisine yönlendirip sonrasında da evine yolladı.

Ali İsmail, aynı gün Odunpazarı Polis Merkezi’ne gidip ifade verdi. 3 Haziran 2013′te saat 19:41’de tutanaklara geçen anlatımları, son tanıklığı oldu. İfade sırasında hatırlama ve konuşmada güçlük çeken Ali İsmail ifadeden sonra Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gitti.

Kontrolde, beyin kanaması geçirdiği saptanınca acil olarak Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Ertesi gün ameliyata alındı. 37 gün boyunca komada kalan Korkmaz’ın 10 Temmuz 2013’te ölüm haberi geldi.

2- Dövülme anının görüntüleri nasıl ortaya çıktı?

ismail-saymaz-foto1Yanıtı bizzat o görüntüleri ortaya çıkaran Radikal muhabiri İsmail Saymaz, Diken’e anlattı:

“Polis, İsmail’in hastaneye kaldırıldığı gün, dövüldüğü sokak ve civardaki 30 kameranın görüntülerini topladı. Kameraların 16′sı bozuk çıktı.

İki kamera kritikti. İlki sokağa bakan Beşik Otel’in kamerası. Bu kamerada 20 dakikalık bir bölüm ve ve İsmail’in saldırıya uğradıktan sonra sokaktan çıkarkenki 76 saniyelik bölüm ‘kayıp’tı. Otel sahibi Erdoğan Gözseçen, söz konusu ‘kayıp’ bölümleri o sırada ‘şalterin kapalı olmasına’ bağladı. Ancak aynı görüntülerde, iki sivil polisin otele giriş görüntülerinin bulunması, kamereların bu iki polis tarafından kapattırılmış olabileceği kuşkusunu doğurdu.

2′nci kritik kamera Harman Fırını’nın kamerasıydı. Sahibi İsmail Koyuncu, ilk gün polise kameranın bozuk olduğunu, çalışmadığını söyledi. Polis ertesi gün tekrar gidip kameraya el koydu. İncelemede, kameranın polisin Harman Fırın’a gittiği ilk gün formatlandığı, bazı görüntülerin silindiği ortaya çıktı. Bunun üzerine kamera, Korkmaz’ın avukatlarının da devreye girmesiyle Eskişehir Üniversitesi’nde görevli bir bilirkişiye götürüldü. Ancak sonuç alınamadı.

Savcı Hakan Ali Erkan kamerayı bir de Jandarma Kriminal Dairesi’ne gönderdi. Uzmanlar, kameradaki görüntüleri kurtarmayı başarıp olduğu gibi savcıya iade etti.”

3- Yargılananlar kim?

Görüntülere göre Korkmaz’ı öldüresiye dövenler arasında İsmail Koyuncu’nun yanısıra akrabaları Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar ve polis Mevlüt Saldoğan’ın bulunduğu saptandı. Beşi de tutuklandı. Olay yerinde bulunan polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut’un tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Bu sanıklar ana davada TCK 81/1, yani ‘kasten adam öldürme’ suçundan yargılanacak.

Savcı Erkan ayrıca Dr. Hasan Gülcü’ye de uzman doktorun tavsiyesine rağmen Korkmaz’ı beyin cerrahisi yerine ortopedi polikliniğe yönlendirdiği için ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan, hastanede Ali İsmail Korkmaz’ın ifadesini almayıp kendisini karakola yönlendiren polis memuru Vedat Esen’e de ‘görevini kötüye kullanma’ suçundan dava açtı.

Erkan, 18 Temmuz’da görevini bir başka savcıya, Hasan Gönen’e devretti.

4- Dava neden Kayseri’ye alındı?

Ana davanın sanıkları 20 Kasım’da Eskişehir’deki ilk duruşmada yargılanmaya başlanacaktı. Fakat davanın görüleceği şehir değişti. Valilik ve Cumhuriyet Başsavcılığı davanın Eskişehir’de görülmesinin ‘güvenlik açısından tehlikeli’ olduğu yönünde görüş bildirince ana dava Kayseri’ye alındı. Tanıkların Eskişehir ve Ankara’da, Korkmaz ailesinin ise Hatay’da ifade vermesi kararlaştırıldı. Böylece dava dört şehre bölünmüş oldu.

İşin ilginç yanı şu ki Eskişehir bu tür davalarda özellikle tercih edilen bir şehirdi. Uğur Kaymaz, Bahtiyar Aydın, Çoban Vezir Tekçe, Şerzan Kurt davaları gibi birçok gerilimli davanın Eskişehir’de görülmesi uygun bulunmuştu.

5- Tanıkların dinlenmesi niye ertelendi?

Davanın dörde bölünmesinin ardından 6 Ocak 2014′te Eskişehir’deki tanıkların dinlenilmesine karar verildi. Sanıkların yüzüne karşı iddianame okunmadan tanıkların ifadelerinin alınmasına geçilmek istenmesi Korkmaz ailesi ve avukatlarınca tepkiyle karşılandı. Avukat, Ömer Kavili bu durumun ‘hukuk ihlali’ tehlikesini oluşturacağını öne sürerek duruşmanın, ifade alma işlemine geçilmeden ertelenmesini istedi. Bunun üzerine tanıkların dinleneceği duruşma 28 Şubat 2014′e ertelendi.

6- Adli Tıp ne dedi?

Mahkeme Korkmaz’ın ölümüne hangi yaranın veya darbenin sebebiyet verdiğinin, kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçların ölümüne etki edip etmediğinin araştırılmasını talep etti. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanıp mahkemeye iletilen raporda dayakla ölüm arasında illiyet bağı tespit edildi. Boyun ve yüzdeki kemik kırıklarının beyin kanamasına ve ölüme yol açtığı belirtildi. Raporda Korkmaz’ın kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı da kaydedildi.

7- Savunma makamı ne diyor?

Sanıkların avukatı Selamet Şen, olayda ‘kasten adam öldürme suçu olmadığı’ görüşünü savunuyor. Şen’e göre sanıklar ‘kasten adam öldürme’ suçundan değil, 87/4 maddesi gereğince neticesi sebebiyle ‘ağır yaralama’ suçundan yargılanmalı.

Dönemin adalet bakanı Sadullah Ergin, bu davaya katılmaya hazırlanan ailenin avukatlarının ‘örgüt bağlantılı’ olduğunu öne sürdü.

Ali İsmail Korkmaz’ın dövülme görüntüleri ortaya çıkmadan önce de Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Korkmaz’ı polisin değil arkadaşlarının dövdüğünü söylemişti.

8- Korkmaz ailesi ne düşünüyor?

ali3-300x225Korkmaz ailesi davanın adil bir şekilde görüleceğine inanmıyor. BirGün’den Abdurrahman Uyan’a konuşan anne Emel Korkmaz, “Ali İsmail’den, Eskişehir’den, halkımızdan korktukları için davayı Kayseri’ye aldılar. Pek inanmıyorum adil bir yargılama olacağına. Ne olursa olsun, hiçbir şey Ali İsmail’i geri getirmeyecek. Ama Allah’tan tek bir dileğim var; oğlumu darp edenler, ‘Bu emri ben verdim’ diyenler ‘Neden bu canlara kıydık’ diyerek vicdan azabı içinde yaşasınlar diliyorum” dedi. Ağabey, avukat Gürkan Korkmaz ise “Eskişehir’de genci, yaşlısı, akademisyeni, esnafına kadar herkes duyarlıydı ve bu duyarlılık onları korkuttu bu yüzden davayı Kayseri’ye aldılar. Ayrıca orada kasten adam öldürme var. Tasarlayarak işkence söz konusu. Birden fazla kişiyle yapılmış. Sopayla, copla… Ama hiçbir ağırlaştırıcı nitelikte hal yok iddianamede” dedi.

9- O marş nasıl ortaya çıktı?

Ölümünün ardından milyonlarca insan Ali İsmail Korkmaz’ı sahiplendi. Bir Fenerbahçe taraftarı olmasınden ötürü Ali İsmail’in Fenerbahçe tribünlerindeki yeri ayrı oldu. Ağabey Gürkan Korkmaz’ın daha önceden Twitter üzerinden paylayştığı fotoğraflarda birçok kez Sarı-Lacivertli formayla görülen Ali İsmail Korkmaz’ın Fenerbahçe sevgisi, taraftar gruplarını da harekete geçirdi. Birçok taraftar formasının arkasına Ali İsmail ve öldüğü yaş ’19′u yazdırırken, Vamos Bien tribün grubu da kendisi için ‘Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz’ adlı bir marşı besteledi. Gürkan Korkmaz marşla ilgili, “Ali şimdi hayatta olsaydı, ‘Fenerbahçe stadında bu marşı bağıra bağıra söyleyecekler’ dense gülerdi. Şimdi bu marşı dinleyerek gülüyor, biz burada ağlıyoruz” dedi.

Burak Şahin
2 Şubat 2014

Haberin kaynağı için tıklayınız; diken.com.tr