Gülsuyu Mahallesi’nde, önceki akşam uyuşturucu çetelerinin mahalledeki faaliyetlerine karşı yapılan yürüyüşün ardından eylemcilerin üzerine açılan ateşte hayatını kaybeden Hasan Ferit Gedik’in olay anında üstünde olan giysileri ‘kayboldu’.
İstanbul Maltepe’deki Gülsuyu Mahallesi’nde, önceki akşam uyuşturucu çetelerinin mahalledeki faaliyetlerine karşı yapılan yürüyüşün ardından eylemcilerin üzerine açılan ateşte hayatını kaybeden Hasan Ferit Gedik’in olay anında üstünde olan giysileri ‘kayboldu’. Gedik’in, ağır yaralı olarak kaldırıldığı ve hayatını kaybettiği Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki odasına giren polislerin, olayın aydınlatılması için en önemli deliller arasında gösterilen gömlek ve atletine el koyarak kaçırdıkları öne sürülmüştü.
Gedik ailesinin avukatı Reycan Balcı Şimşek, Hasan Ferit’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten savcı Ersoy Yüce ile bugün bir görüşme yaptığını belirterek, Savcı Yüce’nin kendisine “Ben delillere el konulması talimatı vermedim” dediğini aktardı. Savcı Yüce ayrıca, delil dosyasında Hasan Ferit’in üst giysilerinin olmadığını söyledi.
Gedik ailesine de yalnızca Hasan Ferit’in pantolon, kemer ve diğer alt giysilerinin geri verildiğini anlatan Avukat Şimşek, Savcı Yüce’nin bu konuyla ilgili bir ek soruşturma açacağını ve giysileri kimin aldığını belirleyebilmek için hastaneye ait kamera kayıtlarının polise verilmeksizin doğrudan kendisine gönderilmesini isteyeceğini aktardı.
Daha önce de Bahçelievler’de dergi dağıttığı sırada polisin açtığı ateşle felç olan Ferhat Gerçek’in tişörtüyle, Beyoğlu polis merkezinde silahla öldürülen Festus Okey ’in gömleği de kaybedilmişti.
Ateşli silahla öldürülen kişilerin olay anında üzerinde bulunan, gömlek, kazak gibi üst giysileri, atış mesafesinin tayini açısından en önemli delili oluşturuyor.
İLK TANIK: ARAÇTAN ATEŞ EDİLDİ, ÖNCE HASAN DÜŞTÜ
Savcı Ersoy Yüce, dün ilk tanığı dinledi. Hasan Ferit Gedik’in köylüsü olduğunu ifade eden İlker Altındal, aslında Gazi Mahallesi’nde oturduğunu, fakat o gün ziyaret için bu mahalleye geldiğini söyledi. Yürüyüş sırasında önde 100 kişinin, arkada da 30 kişilik bir grubun yer aldığını kaydeden Altındal şunları aktardı:
“Kango marka gri ya da beyaz bir araç yavaşça yanımıza doğru geldi. Biz ona yol verdik. Bizim topluluktaki en son kişiyi geçer geçmez arabadan silahlar patladı. Önce Hasan düştü. Sonra da Gökhan’ın ve diğerlerinin yere düştüğünü gördüm. Onlara 3-4 metre mesafedeydim. Otomatik silahla ateş edildiğini düşünüyorum. Karanlıktı. Plakayı ve ateş edenlerin yüzlerini seçemedik. Her şey on saniye içinde gerçekleşti. Ambulans gelmeyince Hasan’ı arabaya atıp götürdük.”
İsmail Saymaz
1 Ekim 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr
