Amasya’da AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Vural Savaş’ın CHP’ye katılmasını eleştirirken kapatma davası yaşananlar hakkında açıklamalarda bulundu. ‘Dik durduk ama diklenmedik’ sözünü ilk kendisinin kullandığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Amasya programı kapsamında Minyatür Amasya Müzesi, Büyükağa Medresesi’ni ziyaret etti. Ardından İl Özel İdaresi Toplantı salonunda gerçekleştirilen Ak Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan ve burada bir konuşma yapan Hüseyin Çelik, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş’ın CHP ’ye katılmasını eleştirerek, “Yakışır, mübarek olsun” dedi.
Çelik, Vural Savaş’ın CHP’ye katılmasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Ben grup başkan vekiliyim; bir baktım MYK toplantılarında Sayın Başbakan’ın özel kalem müdürü gelip kulağına bir şey söylüyor. Biz diyoruz ki ‘Bir dava daha mı açıldı’; ‘Maalesef’ diyor. Evvelsi gün, bir törenle bu davaları açan zatı, bir demokratikleşme paketi olarak CHP’ye dahil ettiler. Vural Savaş… Yakışır, mübarek olsun. Bu kitabında diyor ki ‘Biz Tayyip’in önünü kesmek için elimizden ne geliyorsa yaptık ama olmadı.’ Niye olmadı biliyor musunuz? Arkadaşlar bunlar hesap yapar ama bütün hesapları bilen Allah’ın da hesabı vardır. O hesabı aşamazsınız.”
23 Nisan Resepsiyonunda dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan ’a yönelik ‘çok haddi aşan, edep dışı sözler ettiğini’ dile getiren Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sayın Başbakan Ankara’ya geldi MYK’yı topladı. Dedi ki, arkadaşlar böyle böyle ne diyorsunuz? Eskiden bürokratlar sivil ve askeri bürokrasi siyasi iradeyi recmederdi, topa tutardı. Onlar da ‘bana söylemedi duvara söyledi’ diyorlardı. Yok öyle bir şey… Sayın Başbakanımız daha sonra o sözü defalarca kullandı hala da kullanıyor o sözün patenti bu kardeşinize aittir. Dedim ki, ‘Sayın Başbakanım, dik duralım ama diklenmeyelim’ nitekim öyle oldu. Yıllar yılı bizi pis kokulara alıştırdılar. Yanlış olduğu halde o yanlışları bize doğru diye bellettiler. İşte mesele bu şimdi Ak Parti bunu değiştirmeye çalışıyor. Şimdi sancı başladı niye başladı. Biz diyoruz ki bizim Cumhuriyetimiz demokratik cumhuriyet olsun. Yeryüzünde 5 çeşit cumhuriyet var. Baskıcı totaliter cumhuriyetler var, sosyalist cumhuriyetler var, din esaslı dayanan cumhuriyetler var, bürokratik cumhuriyetler var bizimki gibi, bir de demokratik cumhuriyetler var. Yani milletin iradesi mi söz sahibi olacak yoksa sivil ve askeri bürokrasimi söz sahibi olacak. Buna karar vermemiz lazım. Türkiye gerçek manada demokratik Cumhuriyet olacak diyoruz. Yani bürokratik cumhuriyetten demokratik cumhuriyete geçerken sancılar yaşanıyor. Birilerinin karnına sancı girmiş. Tırtıl kelebeğe dönüşüyor. Tırtıl çok iticidir bürokratik demokraside tırtıl kadar iticidir ama bütün kelebekler tırtıldan çıkar biliyorsunuz değil mi? Biz bir demokratik cumhuriyet oluşturmak istiyoruz. Ve bundan dolayı kurulduğumdan günden itibaren bize tuzaklar kuruldu. Ama halkımız bunu yemedi.
‘GEZİ OLAYLARI SPONTENE DEĞİL’
Ak Partiyi iktidardan götürmek için ne gerekiyorsa yapıldığını dile getiren Çelik, “Çok romantik darbe isimleri var. Ay ışığı, sarıkız, yakamoz mübarek şiir yazıyor. Bunları bir tarafa bırakın. Ak partinin recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında kurduğu hükümetin kuruluşu 15 Mart 2003… Balyoz eylem planının tarihi kaç biliyor musunuz? 15 Mart 2003… Yani 59’uncu hükümetin kurulduğu gün buna karar verildi. Biz dik durduk, sağlam durduk, biz milletimize güvendik biz hakka ve halka dayandık ve Allah da bizi hiçbir zaman mahcup etmedi. Sandıkta aradığını bulamayanlar sandıkta amacına ulaşamayanlar acaba sokakta biz bu işi halledebilir miyiz derdine düştüler. Şu Gezi mezi eylemleri, bunlar böyle sloganlar spontane yapılan şeyler değil arkadaşlar. Gezi olaylarının başlangıcı olan Mayıs ayının sonu Türkiye nereye geldi. Birileri bize kendi içimizdeki insanların eliyle hangi çelmeyi taktı dikkatlerinize sunmak istiyoruz. Bugün bizden nefret edenler, bugün bizim mezarımızı kazmaya çalışanlar, Başbakanımıza ağza alınmayacak lafları söyleyenler niye bunu yapıyorlar? Bugün bizden rahatsız olanlar halkın çocuklarının iktidarda olmasından rahatsızdır” diye konuştu.
“Bu kadar uzun süre iktidarda kalıp da şaibesiz , yolsuzluksuz, rüşvetsiz, pisliksiz kalan bir iktidar var mı” diyen Hüseyin Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Zaman zaman yanlış yapan birileri çıktı. Biz derhal onun kafasını kopartıyoruz. FakatKılıçdaroğlu ağzını açıyor bunlar haramzadedir diyor. Bunlar bize ‘yolsuzluk yapıyorsunuz’ diyorlar biliyor musunuz? Bunlar şöyle hesap yapıyor, ‘ulan bu imkanlar bizim elimizde olacaktı ki…’ İnsan kendisi neyse başkasını da öyle değerlendiriyor. Zaman zaman bize küfrediyorlar, Başbakan’a hakaret ediyorlar. Şuna üzülmeyin arkadaşlar. Siz namusluysanız namussuzların sizi sevmemesi gerekir. Siz dürüstseniz sahtekarların sizi sevmemesi lazım. Siz vatanperverseniz vatan hainlerinin sizi sevmemesi lazım. Siz Allah adamıysanız Allah düşmanlarının sizi sevmemesi lazım… Böyledir, sizi herkes sevemez.”
‘BAYKAL SENİN HAKKINDA KONUŞUYORSA…’
Konuşmasını bir anısını anlatarak tamamlayan Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Benim babamın ölçüsü benim için çok önemlidir. Babam bir gün beni aradı ‘Oğlum ben sizin ne yaptığınızı bilmiyorum. Ama ben CHP grubunu seyrettim televizyonda. Deniz Baykal 15 dakika aralıksız senin aleyhinde konuştu. Deniz Baykal senin aleyhinde konuşuyorsa demek ki sen iyi işler yapıyorsun. Oğlum Allah yolunu açık etsin’ dedi. Bana dediler ki Deniz Baykal senden niye bu kadar nefret ediyor. Dedim ki bundan iftihar ederim. Deniz Baykal beni severse bilin ki bende bir yamukluk var. Biz hiç bundan gocunmayacağız arkadaşlar” dedi.
Çelik’in konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Ak parti Genel başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, toplantı sonunda karayoluyla Ankara’ya gitmek üzere kentten ayrıldı. (YAPRAK KOÇER-SAVAŞ TUTAK / DHA)
29 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr