Gezi parkında yaptığı sert müdahaleyle yüzlerce insanın yaralanmasına neden olan polis, Okmeydanı’nda ateşlediği gaz bombası ile DİSK sendikası üyesi Şişli belediye işçisi Nuri Durmaz’ın karaciğerini yırttı.
Oturduğu Okmeydanı’nda akşam dolaşmaya çıkan Nuri’ye, çevik kuvvet ekipleri önce taş geliyor diyerek 1.5 metreden nişan alarak gaz bombası sıktı, sonra ambulansa taşıdığı sırada ne olduğunu soran insanlara, “ Taş isabet etti” diyerek göz göre göre yalan söyledi. Bu da her fırsatta “Taş attılar o nedenle müdahale ettik” söyleminin arkasına sığınan polisin, taş mevzusunu nasıl da yaralama aracına dönüştürdüğünü ortaya çıkardı.
Çevik kuvvetin ateşlediği gaz bombasıyla karaciğeri yırtılan ve kanaması durmayan 48 yaşındaki 1 çocuk babası Nuri Durmaz Nuri Durmaz’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Okmeydanı SSK Hastanesinin cerrahi bölümünde müşahede altında tutulan, ateşi düşmeyen ve karaciğeri hasar görmesin diye hiçbir ağır kesici verilmeyen Durmaz, polisin kendisini hedef almasını, “Sırf Okmeydanı’ndan birisini yaralamak için beni hedef aldılar” sözleriyle ifade etti.
Gezi parkı direnişine baştan itibaren destek veren ve iş çıkışında parka uğramadan evine dönmeyen Durmaz, bu kadar da olmaz dedirten olayı şöyle anlattı:
“Salı günü Taksim’de polis müdahalesinin gerçekleştiğini duyduğumda iş çıkışı hemen Taksim’e gittim. Orada atılan yoğun gaz bombalarından etkilendiğim için oturduğum Okmeydanı’na geri döndüm. Her akşam saat 21.00’de mahalle sakinleri olarak Gezi parkı direnişine destek için tencere tava çalıyoruz. Ancak normalde 10 dakika da biten protesto bu kez 23.00’e kadar sürdüğünden acaba mahallede bir şey mi oldu endişesiyle üzerimde şortum ayağımda terliklerimle dışarıya bir göz atmaya çıktım.
1.5 METREDEN HEDEF ALDILAR…
Kuruçay caddesi bomboştu. Yerde duran çöp poşetlerinin ıslak oluşundan birkaç saat önce çatışma yaşandığı anlaşılıyordu. Ne olduğu hakkında bilgi edinmek üzere Mithat Paşa caddesine doğru yürürken, Petek marketin önünde 100’den fazla çevik kuvvetle karşılaştım. Kasklarını çıkartmış, oturup dinleniyorlardı. İyi akşamlar diyerek yanlarına yanaştım. Nereye gittiğimi sorduklarında, burada oturduğumu arkada bulunan markete doğru yürüdüğümü söylediğimde bana izin vermediler. Çatışma olup olmadığını sorunca, bana , ‘Sabahtan beri taşlanıyoruz’ diyerek cevap verdiler. Ben de şiddetin hangi taraftan gelirse yanlış olduğunu söyleyip iyi akşamlar dileyerek yanlarından ayrıldım. 1.5 metre yürümeme fırsat vermeden ortada taş maş olmamasına rağmen, bana ‘taş atılıyor’ diyerek üzerime gaz bombası ateşlediler. Bombanın kapsülü önce sağ koluma oradan da karaciğerime isabet etti. Dayanılmaz bir acıyla yere yığıldım. Bu kez de gelip beni ambulansa kadar taşıdılar. Sokakta bu halimi gören ve beni tanıyan insanlar ne olduğunu sorunca utanmadan taş isabet ettiğini söyleyerek yalan söylediler. Acilen Okmeydanı SSK Hastanesine kaldırıldım. Burada yapılan tetkiklerde karaciğerimin yırtıldığı anlaşılınca hemen müşahede altına alındım. Kanamam devam ettiği için doktorlar eve dönmeme izin vermiyorlar. İki gündür 5 serum takıp, karaciğerimin daha fazla zarar görmesini önlemek için ateşim 39 dereceye çıktığı halde hiçbir ilaç vermiyorlar. Şu anda acıdan kıvranıyorum.”
POLİSTEN BİZİ KİM KORUYACAK?
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyleyen ancak avukat talep etmek üzere İstanbul barosunu aradığında kimsenin kendisine yardımcı olmadığından da yakınan Durmaz, “İstanbul Barosunun bu polis şiddeti konusunda devrede olduğunu bildiğim için baroyu aradım. Santraldaki görevliye başımdan geçenleri anlatıp bir avukat talep ettim. Ancak bana doktor raporuyla baroya uğramadan bunun mümkün olmadığını söylediğinde müşahede altında tutulduğumu, bu koşullarda doktorların beni bırakmadığını aktardım. Ancak hiç ilgilenmediler. Buraya ne olduğunu öğrenmek için bir avukat yollamalarını beklerdim” diye konuştu.
Polislerin kendisine resmen tuzak kurduğunu vurgulayan Durmaz, “Taşı nasıl bahane ederek beni yaraladıklarına tanık oldum. Söz gelimi halkı korumak için buradalar ancak bizi onlardan kim koruyacak? “ diye sordu. Gaz bombası atmanın hiçbir koşulu yokken, sokaklar boşken, sırf Okmeydanı’nda birisini yaralamak adına kendisine saldırdıklarına dikkat çeken Durmaz, “ Bu bir faşizmdir. 1 Mayıs işçi bayramımızı dahil tahammül edemeyen bu zihniyete karşı tepki meşrudur” dedi.
Zeynep Kuray
14 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; firatnews.com
