Evrensel: Gezi “Gerçeğin referandumu olmaz”

Hüseyin Çelik’in Topçu Kışlası için “Referandum yapalım” sözlerinin hemen ardından ilk tepkileri Gezi’ye sorduk. Gezi Parkı nöbetçileri, referanduma sıcak bakmıyor. Gerekçeleri ise açık:

gezi-13haziran

* Böyle bir konuda referanduma/halk oylamasına gidilmez.
* Referandumun/halkoylamasının muhatabını belirlemek güç.
* AKP’nin seçim sistemine güvenmiyoruz.

‘SEÇİMLERE GÜVENMİYORUZ’

Gezi Parkı’nda polis saldırmayınca geceler sakin geçiyor. Park içinde çekirdek yerken yakaladığımız bir grup arkadaşın yanına oturuyoruz. Hepsi de referandum önerisini anlamsız buluyor. Arzu Ilgar, “Yargının yürütmeyi durdurma kararı vermiş olduğu bir konuda neden referandum yapalım ki?” diye soruyor.

Teyfik Cam, referandumun 2 seçenekli kısıtlı bir özgürlük anlayışının olduğunu ifade ediyor.

Osman’ın görüşleri ise şöyle: “Referandum istemiyoruz. İnsanlar bu kadar direnmiş, sokaklara dökülmüş. Bunlar yapılmadan önce yapılması gerekiyordu.”

“Eğer referandum yapılır ve buraya Topçu Kışlası yapılması kararı çıkarsa?” diye soruyoruz. Osman, “O zaman direnişe devam” diye cevap veriyor. Çünkü, onun tabiriyle “AKP’nin seçimlerde oynadığı değişik oyunlar” var ve seçimlerden adil yapılmayacak.

KURDUN KUŞUN YERİNE KİM OY KULLANACAK?

Ardından Doğu Karadenizli bir ekibin yanına gidiyoruz. Hepsi üniversite öğrencisi. Adnan Avcı Bucaklişi’nin ilk cümlesi “Referandum topu taca atmak demektir” oluyor. Ardından “Referandum yapılırsa buradaki kurdun kuşun yerine kim oy kullanacak? Gezi, Gezi Parkı’nındır” diyor.

İlker Memişişi ise, açıkça yanlış olduğu bilinen bir gerçeğin referanduma götürülemeyeceğini ifade ediyor. Ona göre bu seçenekleri olan bir konu değil: “Buraya AVM yapılmaması gerekir. Bu gerçek ve doğru.”

Mehmet Şiriniş de, karar alma sürecinde kimlerin yer alacağının belirlenemeyeceğini ifade ediyor.

HALKIN OYU DA TALEBİ DE BELLİ

Taksim Gezi Parkı direnişine katılan sanatçılar da referandum/halk oylaması tartışmasını desteklemiyor.

Burak Altay: Yürütmeyi durdurma kararı çıkmış bir olay ile ilgili referandum kararı alınmasını ilginç buluyorum. Evet, sonuçta diyalog oluşturacak bir adım. Ama hükümetin geri adım atması olarak görmüyorum. Çünkü taleplerimiz en başından beri belli ve onlara dair atılmış bir adım yok.

Sermet Yeşil: Taksim Dayanışmasının belli başlı talepleri var. Onların da duyulduğu ve dikkate alındığını duymak istiyorum.

Güven Kıraç: Atılmış bir adım olarak değerlendiriyorum. Şimdiye kadar kurduğu ve ifade ettiği dilden daha faydalı. Hiç değilse bir şey söylemiş oldular. Daha hoyrat ve agresif bir tavrı vardı. O açıdan düşünüldüğünde atılmış bir adım.

Koray Erkök: Bunun için referandum yapılmasına gerek yok. Referandumun sadece Gezi Parkı ve İstanbul için düşünülmesi biraz kolaya kaçmak olur. Çünkü buradaki insanlar sadece ağaçlar ile ilgilenmiyor artık. Artık daha farklı istekler ve talepler de ortaya çıktı.

TAKSİM GEZİ’DEN NOTLAR…

* Parktaki direnişe gelemeyen anneanneler, torunlarıyla gönderdikleri maskelerle direnişe destek oluyor. Elinde bir poşet dolusu maske ile gelen biri, “Bunları anneannem bizim için gönderdi” diyerek maske dağıtıyor.

*  Anneler yine görev başında! ‘Çocuklar aç kalmasın’ diyerek pasta, börek yapıp gönderiyorlar. Parkın içinde biri geziyor ve annesinin yaptığı kurabiyeleri dağıtıyor.

* Dün gece İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, gecenin geç vaktinde Gezi’ye gelerek gençlerle sohbet etti.

* Nöbetçiler sanatla direnmeye devam ediyor. Gezi Parkı’nda piyano resitali yapıldı. Piyanist Davide Martello, Taksim Meydanı’nda direnişlere piyano çaldı. Dinleyiciler de sık sık “Özgür sanat, özgür düşünce” sloganını attı.

* Polis saldırılarının en sert olduğu yerlerden bir tanesi de, Talimhane girişi olmuştu. Yayalaştırma projesi ve polis saldırısı sonucu yerle bir olan alan, halk tarafından yine renklendirildi. Demir molozları dilek ağacı oldu. Demirlerin üzerinde kağıtlar var ve üzerinde istekler yazıyor.

* Gezi Parkı’nda farklılıkların bir arada bulunduğu bilinen bir gerçek. Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Ermeni’si birlikte bir hayat kurmuş durumdalar. Bir yanda tulum eşliğinde horon tepiliyor, bir yanda ise Kürtçe müzikle halay çekiliyor.

* Gezi Parkı bambaşka bir yaşam alanı haline geldi. Çeşitli firmalarda çalışanlar, öğle aralarında buluşup yemeklerini Gezi Parkı’nda yiyorlar.

* Bazı işyerlerinde ise Taksim Gezi Parkı gelişmelerini televizyonlardan izleyen çalışanlara engel olunduğu haberleri geliyor.

Sinem Uğurlu
13 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net