Fıratnews: Facebook yetkilileri sansürü kabul etti

Facebook’un Kürt milletvekilleri ve Kürt medyası başta olmak üzere çok sayıda sayfayı kapatması üzerine Akademisyen, hukukçu, internet uzmanı ve aktivistlerden oluşan bir heyet Facebook yetkilileriyle görüştü. Yetkililer sansürü kabul ederek uygulamayı gözden geçireceklerini belirtti.

Son dönemde çok sayıda BDP Milletvekili, Belediye Başkanı, Yeni Özgür Politika, Ötekilerin Postası gibi basın organlarının Facebook tarafından sansüre uğraması ve sayfalarının kapatılması ardından, uluslararası alanda imza kampanyaları başlatılmıştı.

Bu imza kampanyalarından birini başlatan Yeni Özgür Politika ile Britanya Kürt Dernekleri Federasyonu Facebook yetkilileriyle irtibata geçerek görüşme talebinde bulundu.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Facebook’ta sayfaları kapatılan Kürtler adına bir delegasyon Facebook’un Londra’daki merkezinde yetkililerle bir araya geldi.

Delegasyonda Britanya Kürt Dernekleri Federasyonu’ndan siyasi aktivist Mark Campbell, bilgisayar mühendisi Seyithan Sansur, Oxford Üniversitesi’nden ve Yeni Özgür Politika gazetesi yazarlarından Dr. Özlem Galip, Londra Queen Mary Üniversitesi’nden akademisyen-avukat Dr. Derya Bayır, Open Üniversitesi’nden Dr. Cengiz Güneş ve basın özgürlüğü konusunda çalışmalar yapan ‘Index on Censorship’ örgütünden gazeteci Patriag Reidy katıldı.

Toplantıda Facebook’u temsilen Richard Allan ve Ian MacKenzie hazır bulundu. Allan’ın talebi üzerine toplantı basına kapalı gerçekleştirildi.

Heyet toplantıda, kapatılan sayfaların yeniden açılması, Facebook’un önceki daha özgürlükçü politikasına geri dönmesi ve gelen şikayetleri değerlendirirken özgürlükçü yorumlar yapması gibi taleplerde bulundu.

Seçim süreci yaklaşan bir Türkiye’de BDP’nin resmi parti sayfasının ve BDP’li milletvekillerinin yüzbinlerce seçmen ve takipçiye ulaştığı Facebook sayfalarının kapatılmasının bir nevi demokrasiye müdahale ve seçimi manipüle etme anlamına geleceğini vurgulayan delegasyon üyeleri de bu sayfalara dair yasaklamalara derhal son verilerek, sözkonusu sayfaların geri açılması gerektiğini belirtti. Heyet ayrıca Kürtlerin 21. yüzyılda devleti olmayan en büyük halk olduğuna, gazeteleri, televizyonları ve tüm medya kuruluşlarının baskıcı rejimlerin öncülüğünde kapatılmaya devam ettiği için Kürt halkı açısından sosyal medyanın oldukça önemli bir mecra olduğunun da altını çizdi.

Delegasyonun Kürtlere ve Türkiye’de alternatif sosyal medya yayıncılığı yapan diğer gruplara uygulanan yasaklamalara dair örnekleri sunarak açıklama istedi. Facebook direktörleri ise, bazı örneklerin kesinlikle açıklanmasının mümkün olmadığını ve yanlış kararlar verilmiş olabileceğini itiraf etti.

Richard Allan, Facebook’un dünya çapında hizmet veren bir şirket olduğunu ve kullanıcıların her gün ortalama 300 milyon fotoğraf yüklediğini anlattı. “Kurallarımız sert çizildi. Bu kurallar 4-5 sene önce yapıldı ve hiç güncellenmedi” diyen Allan, Türkiye Hükümetiyle özel bir anlaşma yapmadıklarını, ancak Facebook’un, hizmet verdiği ülkelerin yasalarına uymak durumunda olduğunu, ayrıca Avrupa Birliği ve ABD yasalarına da aykırı davranamayacağını belirtti.

Richard Allan ise, amaçlarının yaptıkları hataları düzeltmek ve daha iyi çalışan bir sistem oturtmak olduğunu belirterek, delegasyonun önerdiği üzere uluslararası hukuk ve insan hakları çerçevesinde kendi iç kurallarını tekrar gözden geçireceklerine dair söz verdi.

Facebook’tan talep edilenler

Delegasyon Facebook yetkililerine taleplerini içeren bir de dosya sundu. İşte o talepler;
1. Facebook global olarak Kürtlere karşı siyasi baskı uygulamaktan vazgeçmeli ve daha özgürlükçü bir yaklaşımla ifade özgürlüğünü genişletmeye odaklanmalıdır.
2. Facebook, kapatılan BDP milletvekillerinin ve diğer bahsi geçen muhalif sayfaları derhal geri açarak iade etmelidir.
3. Facebook, Kürtlere ait içerikleri yasaklamaya izin veren kendi iç mekanizmalarını ve kurallarını gözden geçirmeli ve özellikle bazı milliyetçi Türklerin bulundukları konumları kötüye kullanarak Kürtlere karşı ırkçılık yapmalarına engel olmalıdır. Ayrıca kullanıcılara, bağımsız bir birime temyiz amacıyla başvurma hakkı sunmalıdır.
4. Facebook, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de yaşayan Kürtleri hedef alan sansüre dair yazılı bir açıklama yapmalıdır.
5. Facebook’un acımasız ve ayrımcı politikalarının yol açtığı rezaletten etkilenmemek için kendi kendilerini sansüre tabi tutan ve bu nedenle her şeye çekingen yaklaşan dünyanın değişik yerlerinde yaşayan tüm Kürtlerden, sebep olduğu utanç verici durumlardan dolayı özür dilemelidir.

20 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; firatnews.com