Birgün: Direnişin hediyesi park forumları: Yeldeğirmeni

Birlikte tartışıyor, birlikte çözüm üretiyorlar. Yaşam alanlarını savunuyor, hükümetin kirli politikalarına ses çıkartıyorlar. Kâh komşusunun derdine çare oluyorlar kâh sistem mağdurlarının. Açık havada film izliyor, paneller düzenliyorlar acılarında, mutluluklarında ortaklaşıyorlar…

yeldegirmeni-1

İstanbul’daki Gezi süreciyle birlikte ortaya çıkan mahalle forumlarından sadece biri Kadıköy Yeldeğirmeni Dayanışması Forumu. Yeşil alan olması için yıllardır mücadele ettikleri bir otoparkta, düne kadar birbirini tanımayan her yaştan insan her pazartesi bir araya geliyor Yeldeğirmeni’nde. Unutulmaya yüz tutmuş mahalle kültürünü yeniden inşa ediyorlar hep birlikte, komşuluğu keşfediyorlar…Ve mahallenin sorunlarına çözüm üretiyorlar. Birlikte direniyorlar “bağzı” şeylere…

Mahallenin genç kadınları, erkekleri, çocukları, teyzeleri, amcaları, üniversite öğrencileri, esnafı, avukatı, psikoloğu, heykeltıraşçısı, işsizleri…her meslekten, farklı etnik gruptan, farklı inançtan, farklı görüşten insan mahallelerindeki forum aracılığıyla tanıştılar. Önce selamlaştılar, ardından hal hatırlarını sordular; şimdi de dayanışmanın ve dostluğun en safiyane hali yaşanıyor bu mahallede. İstanbul’daki betonlaşmadan nasibini almış mahallelerinin daha yaşanabilir olması için birlikte çaba gösteriyorlar. Örneğin; nefes alabilecekleri bir alanlarının olması için mücadele ettiler. Park çalışmaları başladı bu mücadelenin sonucunda. Toplandıklar otoparkta yeşillendirme çalışmaları sürdürülüyor şimdi. Şu sıralar da mahallelerine fidan dikme hazırlığındalar. İstekleri yalın ve basit aslında: çocuklarının güvenli bir şekilde oynayabileceği bir alan, baz istasyonlarının kaldırılmasını, çöplerin düzenli toplanmasını, tarihi binaların aslına uygun restore edilmesini, minibüslerin mahallerinden geçmemesini istiyorlar.

MAHALLE RENGARENK

Ve bir gün… Pet şişelere ektikleri çiçekleri otoparklarına astılar. Ardından, tüm Türkiye’de yayılan ve pasif direnişe dönüşen gökkuşağı merdiven furyasıyla ellerine aldılar fırçaları. Renklendirdiler otoparklarını; bürokrasinin gri rengine inat. Barışın simgesini çizdiler bir de. Önünde insan zinciri oluşturup, savaşa karşı durdular. Kardeşliğin, yoldaşlığın önemini vurguladılar.

İş arayan komşusuna hep beraber iş arıyorlar. Taşınan komşusunun evini birlikte yerleştiriyorlar. Sosyoekonomik durumu iyi olmayan komşularına el uzatıyorlar. Ya da üzgünseniz derdinizi paylaşıyorlar. Sıkılmışsa bir şeye canınız, öfkelenmişseniz başınızı dayayacağınız omuz oluyorlar. Misafirseniz, kapılarını açıyorlar. Bir bakmışsınız gecenin bir vakti, oluşturdukları dayanışma ağı üzerinden toplanıp, sahile gidiyorlar mahallece. Sazları, gitarları eşliğinde türkü söylüyorlar beraberce. Bazı akşamlar da forum alanlarında buluşup, gündeme ilişkin tartışmalar yürütüyor, mahalle olarak nasıl bir tutum sergilemeleri gerektiğini kararlaştırıyorlar.

HALAYLAR, TÜRKÜLER VE SOFRA

Hemen her hafta düzenledikleri etkinliklerle dayanışmanın ruhunu pekiştiriyorlar ayrıca. Her pazartesi forum öncesi “Dayanışma Pazarı”nı kuruyorlar. Giymedikleri kıyafetlerini ihtiyaç sahipleri ile paylaşıyorlar. Başka bir gün Pınar Aydınlar’ı misafir ettiler mahallelerine. Birlikte türkü söylediler, halay çektiler. Ramazan ayında da Yeryüzü sofrası kurdular. Her inanıştan insan bir sofrada buluştu; camisinin, kilisesinin yan yana olduğu Yeldeğirmeni’nde. Yeşilçam tadında film günleri düzenleniyor ayrıca mahallede. “Çekirdeğini, çayını, minderini, komşunu da al gel” çağrısıyla, yıldızların altında hep birlikte film karakterleriyle özdeşleşiyorlar; kâh öfkeleniyor, kâh gülüyor, kâh ağlıyorlar…ellerinde çekirdeklerle, patlamış mısırlarla teyzeler, amcalar, gençler, çocuklar… tam bir cümbüş yaşanıyor o dakikalarda Yeldeğirmeni’nde.

SURİYE’DE NELER OLUYOR?

Gündeme ilişkin panel düzenleyerek, alanlarında yetkin konuşmacıları davet ediyorlar. BirGün Gazetesi Haber Müdürü İbrahim Varlı ve sosyolog Neşe Özgen’i “Suriye’de Neler Oluyor?” paneline konuşmacı olarak çağırdılar. Türkiye’nin yanı başında, Suriye’de sürdürülen ‘vekalet savaşı’nın bölgesel bir savaşa dönüşmek üzere olduğuna dikkat çektiler. Halkların, bu işgale karşı daha fazla ses çıkartmaları gerektiğine vurgu yaptılar.
Mahallenin kadınları çıktı sokağa, maruz kaldıkları tacize karşı isyan ettiler.“Sokaklar bizim” diyerek, Yeldeğirmeni’nin sokaklarında yürüdüler. Erkek tacizini, şiddetini protesto ettiler. Kadıköy Belediye Başkanı’na seslenerek, sokaklarının aydınlatılmasını istediler.

SURİYE’YLE DAYANIŞMA

Yanı başlarında yaşanan drama da el uzattılar mahalle olarak. Suriye’deki savaştan kaçıp İstanbul’da Eminönü’ne sığınan Rojavalıları ziyaret ettiler. Daha sonra topladıkları yardım malzemelerini dağıttılar Rojavalılara. Öldürülen Ethem, Abdullah, Medeni, Ahmet, Ali İsmail, Mehmet için yürüdüler. Polis şiddetine tepki gösterdiler, LGBT bireylerle dayanıştılar, kadınların hak mücadelesine yanlarında oldular. Son günlerde de mahallerini polisten koruyorlar ve yine hep birlikte…

Elçin Yıldıral
20 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://birgun.net