Devlet, haziran ayında başlayan Gezi eylemlerine katılan 14 yaşında olan ve liseye yeni adım atan B.D’nin peşine düştü. Muğla’nın Ortaca ilçesinde annesiyle birlikte Gezi eylemlerine katılan B.D hakkında savcılık soruşturma açtı. B.D, ‘Kamu malına zarar vermek’ ‘Duvarlara yazı yazmak’ iddiasıyla ifadeye çağırıldı. Soruşturmanın açıldığı sırada ailesiyle Antakya’da tatilde olan B.D, ifadesinin alınması için acil olarak Ortaca’ya çağrıldı. Avukatıyla birlikte karakola giden B.D’nin savcı olmadan, çocuk şube yerine asayiş büroda ifadesinin alınmasına avukatı engel oldu. B.D’nin yaşadıkları bununla da bitmedi. Ailesiyle Edirne’nin İpsala ilçesine taşınan B.D’nin bu kez akşam saat 22:00’de polisler kapısını çalarak ifadeye çağırdı. İpsala’da ifadesi alınan B.D’ye hastaneden “Suçlandığı fiilin sonuçlarını anlayamaz” raporu verildi. Gezi eylemleri sırasında öldürülen ve yaralanan gençlerin failleri için bir şey yapılmazken 14 yaşındaki B.D hakkındaki soruşturmanın sonucu merakla bekleniyor.
ÇOCUĞU TEHLİKE OLARAK GÖRÜYORLAR
Yaşadıklarını gazetemize anlatan anne Eylem Zahide Duran, soruşturmanın ardından kızının psikolojisinin bozulduğuna dikkat çekerek “Artık kızım nerede bir polis görse yolunu değiştiriyor” dedi. Gezi eylemlerine kızıyla birlikte katıldıklarını ve bunun en doğal hakları olduğunu söyleyen anne Duran, Ortaca’da kimseye zarar vermeden demokratik ve barışçıl yollardan tepkilerini göstermek için sokağa çıktıklarını söylüyor. 14 yaşındaki bir kız çocuğunun devlet için nasıl bir tehlike oluşturduğunu anlayamadığını belirten anne Duran “Düşünce özgürlüğü ve demokrasi var deniliyor. Peki nerede demokrasi? Nerede düşünce özgürlüğü? Herkes gibi biz de Gezi Parkı eylemlerine destek verdik. Ben sonuna kadar kızımın arkasındayım. Kızımın yanlış bir şeye karşı tepki göstermesi çok normal” dedi.
‘KIZIMIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU’
Gezi Parkı eylemlerinde 6 gencin öldüğünü çok sayıda kişinin de yaralandığını ancak bunların katillerinin dışarıda gezdiğine dikkat çeken anne Duran “Benim 14 yaşındaki çocuğum bir suç işlemediği halde peşinden koşuyorlar. Çocuğumu tehdit olarak algılıyorlar. O kadar çok olay varken bu konu üzerinde bu kadar uğraşmalarını yanlış karşılıyorum. Ellerinde delil olmadığı halde çocuğumun peşine düşüyorlar. Benim çocuğumun psikolojisi bozuldu. Bunun hesabını kim verecek?” diye soruyor.
ÇOCUK OLDUĞUNU DİKKATE ALMADILAR
Duran ailesinin avukatı Berna Babaoğlu, B.D’nin ‘kamu malına zarar vermek ve yazılamalarla’ ilgili olarak suçlandığını belirtti. B.D’nin savunmasında suçlamaları kabul etmediğini anlatan Avukat Babaoğlu, çocuk yaşta olduğu için suçlandığı fiillerin anlam ve sonuçlarını anlayıp anlayamadığının anlaşılması için İpsala’da doktor raporu istendi. Doktor raporunda ‘suçlandığı fiilin sonuçlarını anlayamaz’ tespitinde bulunulduğunu ifade eden Avukat Babaoğlu “Hakkındaki suçlamalarla ilgili de kanıt yok. Yazılamalar var ama bunu B.D’nin yaptığına dair bir kanıt yok” dedi. Bir çocuğun böyle bir şeyle suçlanmasını yersiz bulduğunu belirten Avukat Babaoğlu “Hem çocuk hem de ailesi bu soruşturma sırasında emniyet tarafından neredeyse taciz edildi. Gece evlerine tebligat için gidildi. İfadesinin alınması için tatilden Ortaca’ya döndürüldüler. Üstelik ifade vermeye gittiğimizde çocuk şubede değil asayişte ifadesi alınmak istendi. Karşılarındakinin çocuk olduğunu dikkate almadan kaba bir şekilde ifadesi alınmak istendi. Buna izin vermedim yasal haklarımızı anlattım. Bu kadar iddiaya rağmen gittiğimiz emniyette neyle suçlandığımızı bile söylemediler.”
Orkun Özkaya
19 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.evrensel.net
