Leyla ile Mecnun dizisi ile hayatımıza giren ‘Leyla the Band’ grubu diziye veda konserinde Küçükçiftlik Park’ı adeta bir parti mitingine gelmiş gibi 10 bine yakın seyirciyi kendinden geçirdi. L&M’cilerin yoğun ilgi gösterdiği konser bitmek bilmedi!
Geçtiğimiz ay Türkiye televizyon tarihinin en nev-i şahsına münhasır dizilerinden Leyla ile Mecnun neredeyse ülke gündemini sarsacak şekilde yayından kaldırıldı. Diziye veda etmek için hayranları olarak Küçükçiftlik Park’ı binlerce insan ağzına kadar doldurduk, Leyla the Band de bize efsanevi bir performans sundu.
Sahneye çıkacak grup Leyla the Band olunca, konserin ‘normal’ geçmeyeceğini kestirmek çok da zor değildi. Henüz konser başlamadan sahnenin sağ tarafına yerleştirilmiş Ferdi Tayfur posteri, alana giren herkesi tek tek selamlıyordu. Kapının önünde içeri girmeyi bekleyen insanlar ise -nedenini L&M izleyicilerin pek iyi bileceği şekilde- devrik cümlelerle konuşuyorlardı. Konserden çok parti mitingini andıran kalabalık sabırsızca sahnenin ışıklarının yanmasını bekliyordu.
‘ÇAYIN BEŞ DAKİKASI VAR!’
Ve yandı. İlk olarak Mehmet Erdem ve ekibi sahnedeydi. Dizinin müziklerinde imzası olan Mehmet Erdem ve Alper Atakan o hepimizin bildiği melodileri sahneden bize aktarırken aşağıda hem yerimizde duramıyor hem de sabırsızlığımız artıyordu. Mehmet Erdem’in “Şimdi esas oğlanları davet ediyorum” anonsu alandan kopacak çığlığın yolunu açmıştı. ‘Esas oğlanlar’ içerden birer birer çıktıkça çığlıklar da adım adım yükseliyordu. Sarper Aksoy, Fırat İkisivri, Sarp Aydınoğlu, Osman Sonant, Serkan Keskin, Ali Atay ve Onur Ünlü tek tek sahnede belirdi. Serkan Keskin dizide giydiği parlak ceketlerinden birini -kırmızı- giyip gelmişti konsere. Tabii ki bu durum işleri değiştirmişti. Seyirciler öyle çok el salladılar ki Keskin sahnede göründükten sonra neredeyse on dakika boyunca sadece el sallayabildi. Çay istediğimizi belirttik ama ‘çayın beş dakikası var’mış.
ALİ, O GEMİ GELMİŞ!
Onur Ünlü’nün bagetleri birbirine dört kez çarptı ve Leyla the Band’in ilk şarkısı ‘Ben de Özledim’ başladı. Aynı zamanda yeni dizilerinin ismi de olan bu şarkı hepimizi zıplatmaya yetmişti. Şarkının sonunda Ali Atay “Şu ışıkları yakın. Konser gibi değil eve misafir gelmiş gibi olsun” deyince ışıklar açıldı ve alanın kalabalığı sahnedeki herkesi şaşırttı. Serkan Keskin’in yorumu durumu tam olarak özetliyordu: “Ali, o gemi gelmiş.” -Tam da bu noktada Osman Sonant’ın “Küçükçiftlik o kadar da küçük değilmiş” şakasını görmezden geliyoruz. Olacak iş değil.-
Küçükçiftlik Park’ı dolduran binlerce insan grubun keyfini iyice yerine getirdi ve hareketli şarkılarla devam ettik. ‘Bu Kıza Kadar’dan ‘Kolpa’ya tüm eğlenceli şarkılar bir bir söyleniyordu ve biz gitgide daha yükseliyorduk. Tüm kalabalık dizinin kaldırılmasına tepkisini dördüncü şarkının ardından göstermişti: “Her yer Taksim, her yer direniş!”
Protestolara ritim tutup doğaçlama melodiler yaparak destek oluyor, esas oğlanlar. Grubun bu kadar popüler olmasını sağlayan şarkı ‘Yokluğunda’ çalındıktan sonra Ali Atay ara vereceklerini söylüyor ama ne mümkün! Bırakmıyoruz. Bu kadar kalabalık ve inatçı bir kitleyi karşılarına almak istemediklerinden olsa gerek ara vermeden devam ediyorlar. Tam da bu sırada Serkan Keskin konserde şahsi olarak en beğendiğim performans olan ‘Kim Bilir’i öyle bir patlatıyor ki canımızdan can söküyor. Şarkı bittiğinde herkesin canı sıkkın. Ali Atay, Serkan Keskin’e “Bu şarkıyı ne kadar güzel söyledin Serkan. Seni çok seviyorum. Tapıyorum lan sana!” diyor. Bu süper performansın ardından konserin en eğlenceli performanslarından birisi başlıyor. Ali Atay bir hikâye anlatacağını söylüyor ve şarkı başlıyor. Arkadaşları Ramazan’ın aşkını anlattıkları şarkıyı pankartlarla söylüyorlar. Şarkının sonunda Ramazan’ı da bize gösterip alkışlatıyorlar. Çay talebimizi tekrarlıyoruz, Serkan Keskin’den “Şimdi su çektim çaya, biraz bekleyeceksiniz.” diyor.
HER YER KİREÇBURNU HER YER L&M!
Konserin başından beridir hemen hemen herkesin aklında olup da kimsenin dillendirmediği soru tam da bu noktada çözüme kavuşuyor: “Cengiz Bozkurt nerede?” Ali Atay sahnenin arkasından dev bir Erdal Bakkal maketi ile geliyor ve Bozkurt’un bir film setinde olduğunu söylüyor. Sahneden Bozkurt’a telefon ediliyor ve ‘Alo’ sesiyle ortalık yine çığlık doluyor. Çanakkale’de çekilen ‘Eyvah Eyvah’ filminin setinde olduğunu söyleyen sanatçı aramızda bulunamamaktan dolayı çok üzgün olduğunu bildiriyor. Tam da bu sırada Serkan Keskin “Şimbilli!” diye bağırınca Bozkurt’un yokluğuna üzülmeyi unutup yine neşelenmeye başlıyoruz. Telefon kapanmadan hemen önce Bozkurt gecenin tarihi ayarını veriyor: “Bize her yer Kireçburnu, her yer Leyla ile Mecnun!” Dinleyiciler durur mu “Her yer Taksim, her yer direniş” diyerek cevaplıyorlar.
Cengiz Bozkurt’un telefonunun ardından en az Serkan Keskin’in ‘Kim Bilir’i kadar güzel bir ‘Aşk Bitti’ geliyor Ali Atay’dan. Bir de üzerine ‘Eksik Bir Şey mi Var’ gelince aşağıda dans etmeye başlayanları görmeye başlıyoruz. Dans eden çiftler aşklarının doruğundayken sahneye Mehmet Erdem tekrar geliyor ve Ali Atay’la beraber ‘Yalan’ı söylüyorlar. Mehmet Erdem müthiş sesiyle zamanı donduruyor sanki. Bizlere çekeceğimiz yoksa da aşk acısı çektirdikten sonra Mehmet Erdem albümünün çıkış parçası olarak seçtiği ‘Hakim Bey’i sahnede Ali Atay’la beraber söylüyor. Aynı şarkıdaki gibi dinleyenlerin dilini bağlasan da durmuyor. Protesto dalgası yeniden yükseliyor: “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”
TARİHİN EN GÜZEL VEDALARINDAN BİRİ…
‘Hakim Bey’ performansıyla beraber dizinin diğer oyuncuları da yavaş yavaş sahnedeki yerlerini alıyorlar ve bize el sallamaya başlıyorlar. Şarkının bitişiyle hepsi yavaş yavaş içeri gidiyor ama bırakmıyoruz… Geri gelmek zorunda kalıyorlar ve “Kubilay lay lay” diye devam eden şarkının ortasında Osman Sonant rap yapmaya başlıyor. Geçen konserdeki gibi soldan Ceza çıkar mı diye bakıyorum ama yok. Şarkının ardından yine bir teşekkür faslı ama biz seyirciler hep beraber ‘Ben de Özledim’i söylemeye başlayınca bize katılmak zorunda kalıyorlar. Dizinin, geceye katılan tüm oyuncuları sahneden, “Ben de özledim ben de/Resmin var şu an elimde” diye bağıran kitleye eşlik etmeye başlıyorlar ve tarihin en güzel vedalarından birine hep beraber imza atıyoruz. Son anda gitmekten vazgeçen Serkan Keskin mikrofona yaklaşıp bugüne kadar yapmadığı bir şey yapıp ‘İsmail Abi’ seslenişine cevap vereceğini söylüyor. Haykırıyoruz: “İsmail Abiiiiii!” Cevaplıyor: “Hooooop!”
Konserin sonunda sahnedekiler hakkını vere vere bizi eğlendirdikleri, bizler de hakkını vere vere bu diziyi takip edip uğurladığımız için gururlu bir şekilde çıkıp gidiyoruz alandan. Kim bilir bu gidişin dönüşü olacak mı?
Muhsin Topyıldız
17 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr