Evrensel: ‘Biz 6 evladımızı kaybettik’

Çocuklarını kaybeden Hataylı ailelerin acıları çok taze. Gözyaşları sadece kendi çocukları için değil, haziran ayından bu yana yaşamını yitiren altı genç için akıyor.

antakya-gezi

22 YAŞINDAKİ AHMET ATAKAN’IN BABASI ALİ ATAKAN:

Oğlum barış ve özgürlük istiyordu

aliatakanAntakya Armutlu’da yapılan eylemde polis saldırısı sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın babası Ali Atakan’ın yüreğinin acısı taze. Sadece oğlu için değil, ölen diğer gençler için de üzüntülü.

Eylemlere katılan gençlerin hepsinin bilinçli olduğunu anlatarak başlıyor sözüne: “Ahmet ve diğer gençler, barış ve özgürlük istiyordu. Kime ne zarar verdiler ki, kimi öldürdüler? Demokratik, anayasal haklarını kullanmak için sokağa çıktılar.

Ülkeyi yönetenler ise sokağı çıkanları dinlemek yerine en sert bir biçimde bastırmayı seçtiler. Gençlere ‘Siz düşünüp sorgulamayın, biz sizin yerinize düşünür yaparız’ dediler. Bu mu ileri demokrasi? Yaşanan ölümler ve saldırılardan sonra bu söylem bitmiştir.”

Baba Atakan da tıpkı diğer Hataylılar gibi AKP’nin Suriye polistikasına tepkili. Antakya üzerinde kirli oyunların oynandığını ifade ediyor. Hatay halkının ise bu oyunu bozduğunu, iktidarın buna hazmedemediği için saldırıların diğer yerlere göre daha sert geçtiğini söylüyor: AKP’nin halkın oylarıyla seçildiğini, ancak emanete sahip çıkamadığını dile getiren Atakan, “Halk verdiği emaneti geri alacaktır. Başbakan, Suriye’nin elinde kimyasal silah olduğuna dair açıklama yaptı. Kendi halkına ve gençlere gül suyu sıkmıyor ya! Gaz bombaları atıyor. Biraz buna bakması gerekir” diyor.

ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN VE ABDULLAH CÖMERT’İN ANNESİ:

Ahmet’in ölümüyle bir kez daha yıkıldık

Hatay, 22 yaşındaki Ahmet Atakan’ın ölümüyle birlikte üçüncü canına ağlıyor. Ali İsmail Korkmaz ve Abdullah Cömert’in anneleri, Ahmet’in ölümüyle birlikte  altıncı çocuklarını kaybettiklerini söylüyor.

emelkorkmaz3

Ahmet’in ölümünü yüreklerinde hisseden anneler, polis şiddetinin son bulmasını ve ölümlerin durmasını istiyor. Ahmet Atakan’ın hayatını kaybetmesinin ardından, Eskişehir’de dövülerek öldürülen Hataylı Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve Hatay’da yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in annesi Hatice Cömert’le görüştük.

‘Alişim TOMA’lardan kaçarken zalimlerin eline düştü

Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz, oğlunu kaybetmesinin ardından başka gençlerin ölmemesi için her gün dua ediyor. Ülkeyi yönetenlerin bu canların gitmesine seyirci kalmasını eleştiriyor. Bu kinin, nefretin nedenini soran anne Korkmaz, “Alişim de o TOMA’lardan kaçarken zalimlerin eline düştü. Ahmet Atakan’ın öldürülmesini duyduktan sonra dünya bir daha başıma yıkıldı. Bu ülkeyi yönetenlerin bir damla vicdanı yok. Dünyanın hiçbir yerinde böyle şiddet yok” diyor.

Ali İsmail, 5 sene önce açık kalp ameliyatı geçirmiş. Anne Korkmaz da, “Belki de bu sebepten dolayı gazdan etkilenirim diye kaçtı, ama Ali zalimlerin eline düştü” diyor tekrar tekrar. Sokağa çıkan gençlerin barış ve özgürlük istediğini söyleyen anne Korkmaz, ülkeyi yönetenlerin bu gençlerin taleplerine kulak vermesi gerektiğini ifade ediyor.

‘HATAY’DAKİ KARDEŞLİĞİMİZİ BOZMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Antakya polisinin özel eğitildiğini düşünen anne Korkmaz, “Antakya’da yıllardan beri halklar kardeşlik içinde yaşıyor. Suriye ile de kardeşiz biz. Aramızda güçlü bir bağ var. Ne Suriye ile ne de başka bir ülke ile savaş olmasını istemiyoruz” diyor. Korkmaz, iktidarın neden bu denli savaş heveslisi olduğunu anlamadıklarını da söyleyerek, muhaliflerin Antakya’ya getirilmesinin ardından yıllardır özgür yaşadıkları topraklarda rahat hareket edemediklerini belirtiyor. Hatay’daki kardeşlik ortamının bozulmaya çalışıldığını söyleyen Korkmaz, Reyhanlı patlamasının bunun için yapıldığını, ancak başarılı olamadıklarını düşünüyor.

Ben 6 çocuk kaybettim

Abdullah Cömert’in annesi Hatice Cömert, oğlunun yaşamını yitirmesinin ardından ölümlerin artık duracağını zannetmiş.

haticecömertAncak, önce Ali İsmail, ardından da Ahmet… “Ben anne olarak Antakya’da üç, Türkiye’de altı çocuk kaybettim” diyor anne Cömert ve Başbakan’a sesleniyor: “Eline ne geçti?”

‘OĞLUMU TOPRAK KUCAKLADI’

Anne Cömert, Ahmet’in ölümünden de çok etkilenmiş.

Hayatını kaybeden altı gencin de kendi oğlu olduğunu belirten Cömert, “Abdullah’ın katilleri elleri kollarını sallayarak gezerken, benim oğlum toprağı kucakladı” diye feryat ediyor.

‘ANNEM AĞLAMA, BEN BİR ŞEY YAPMADIM’

Anne Cömert, oğlunu gördüğü rüyasını anlatıyor: “Rüyamda Abdullah dedi ki; ‘Anne ağlama. Ben bir şey yapmadım. Annem ağlama, ben eyleme gittim ve arkadaşlarımla yürüyüş yaptım. Ama beni bu hayattan mahrum ettiler. Anne ağlama, ben güzel yerdeyim.’ Abdullah öleli 4 ay oldu ve ama hiç yol alınmadı.”

ARKADAŞLARI AHMET’İ ANLATIYOR

ahmetinarkadaslari

Hasan Hüseyin Korkmaz (Ahmet’in yakın arkadaşı): Ahmet koyu Fenerbahçeliydi. Ben de Galatasaraylı. O yüzden sürekli takışırdık. Futbolu çok severdi. Ne zaman bir araya gelsek, olanağımız varsa muhakkak futbol oynardık. O bir dönem Çekmecespor’da da oynamıştı.

ÖLMEDEN ÖNCE BALIĞA GİTME PLANI YAPTI

Bir kız arkadaşı vardı. Direniş Parkı’na da birkaç kez birlikte gelmişlerdi. Çok şakacı, sevecen birisiydi. Haksızlığa gelmiyor, savaşı istemiyordu. Suriye’ye müdahaleye karşı çıkıyordu. Her hafta balığa giderdi. Eylemden önce “Ne zaman balığa gideriz” diye planlar yapıyorduk.

‘NARGİLESİZ YAPAMAZDI’

Ali Sözbilir (Ahmetin yakın arkadaşı): Ahmet, ailesi ve arkadaşları tarafından çok sevilen birisiydi. Çocukla çocuk, büyükle büyük olurdu. Eğlenmeyi ve gezmeyi de çok severdi. Hiçbir şeyden korkusu olmayan biriydi. Bir ara onunla Amanos Dağları’na çıktık. 6-7 kişiydik. Şarkılar, marşlar söyledik hep birlikte. Genelde Armutlu Mahallesi’nde takılmayı severdi. Nargilesiz yapamazdı. O gece eylemden sonra Harbiye’ye gidip oturacaktık. Kısmet olmadı.

AHMET: ELBETTE MAHALLEMİZİ KORUYACAĞIZ

Özge Sapmaz (Halkevleri’nden arkadaşı): Savaş karşıtı mücadelede tanışmıştık Ahmet’le. Toplantıyı o organize etmişti. Hayata dair derdi olan, bir şeyler yapmanın telaşında olan bir çocuktu. Ne olursa olsun motivasyonunu asla kaybetmiyordu. Abdullah Cömert öldürüldüğünde söylediklerini hatırlıyorum: “Acımız arttı, öfkemiz büyük, ama direncimiz de arttı” demişti. Öfkelendiği de olurdu, ama umutsuzluğa kapılmazdı. Ali İsmail Korkmaz hastanedeyken, “Ali için bir şey yapmıyoruz” diye öfkelenmiş, onun için yapılan yürüyüşleri organize etmişti. O akşam düğündeydi. Eyleme geç saatlerde geldi. Yüzü gülüyordu. “Mahallemizi koruyacağız tabii” demişti.

13 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net