BirGün: ‘Örgütü’ böyle öğrettiler!

Kaç Bize Gel üyeleri, toplantılarında sorunlarını ve umutlarını paylaştılar. Büro çalışanları ile yapılan ankette, “Örgüt kelimesi size ne çağrıştırıyor?” sorusuna, katılımcıların yüzde 80′i ‘terör örgütü’ yanıtını verdi…

organize

Plaza ve büro çalışanlarının örgütü Kaç Bize Gel, ‘beyaz yakalıların’ yoğun katılım gösterdiği Gezi direnişlerinin ardından örgütlenme faaliyetini hızlandırdı.

BirGün, Kaç Bize Gel’in önceki gün yapılan toplantısına konuk oldu. Büro çalışanları artık daha örgütlü ve daha az ‘yalnız’, ancak işten atılma ve işyerinde mobbing endişeleri nedeniyle hala isimlerini vermeksizin açıklamalarda bulunuyorlar. Bu nedenle, haberde, mesleklerini mahlasları olarak kullanmayı uygun gördük.

Toplantı, İnşaat Mühendisi üyenin yeni katılımcılar için yaptığı sunumla başladı. Sunumda bir anket çalışmasını ön plana çıkaran İnşaat Mühendisi, “Plaza çalışanlarına ‘Örgüt kelimesi size ne çağrıştırıyor?’ diye soruldu, yüzde 80′i ‘terör örgütü’ yanıtını verdi” dedi. Büro çalışanlarının yüzde 96′sının hiçbir sendikaya üye olmadığını kaydeden İnşaat Mühendisi, çalışma yürüttükleri alan açısından işlerinin zor olduğunu ama Gezi direnişleriyle birlikte örgütlülüğe yönelik olumsuz algının kırılmaya başladığını ifade etti.

YAŞ ALMAK SORUN
Sunumda, genç yaşta girdiği şirketten 40 yaşında atılan, bir daha o düzeyde iş bulamayan bir inşaat mühendisinin elektronik postası da okundu. Birçok büro çalışanının bu sorunu yaşadığı; belli bir yaştan sonra yeterli verim alınamayacağı ya da ücret ve kıdemlerinin çok yükseleceği gerekçeleriyle işten atıldığı, hatta işsizliğe mahkum edildiği kaydedildi.

KARAKTER TESTLERİ
Toplantıda bu sırada büro çalışanlarına uygulanan motivasyon ve karakter testleri konusu açıldı. Metin Yazarı üye bir firmaya gittiğinde, çalışanların tüm kişilik özelliklerine kadar varan bilgilerin saklandığına şahit olduğunu söyledi.

SORUNLAR YUMAĞI
Bunların yanında sunumda, büro çalışanlarının sürekli kendilerini master, doktora yapma gibi yollarla geliştirmek zorunda hissettirildikleri, fazla mesainin rutinleri haline geldiği, performans baskısı altında tutuldukları, iş arkadaşları arasında bile bu yönde birbirlerine baskı yapıldığı, işyerlerinde kadın ve erkek ayrımı bulunduğu, kadınların dahi erkek egemen kültürü benimsediği; kreş, doğum izninin yok sayıldığı; giyim kuşamdan, nerede ne yenileceğine kadar şirketlerin yarattığı alt kültürün etkisinin hakim olduğu söylendi.

SEBEP REKABETÇİ ÇALIŞMA
Sunumun ve aralarda yapılan tartışmaların ardından söz alan Avukat üye tüm sorunların kaynağında, rekabetçi çalışma ortamının benimsenmesi olduğunu kaydederek, büro çalışanlarının dayanışmacı kültürü edinmesi gerektiğini ve sendikalı olma bilinciyle sorunlarına birlikte çözüm bulmanın imkanlı olacağını kaydetti.

GEZİ UMUT VERDİ
Gezi direnişi sırasında büro çalışanlarında ortaya çıkan duyarlılığın, politikleşmenin ve kolektif hareket bilincinin, önümüzdeki dönemde örgütlenmenin genişlemesi çalışmaları açısından umut verici olduğunu söyleyen üyeler, Gezi direnişi sırasındaki yaşadıklarını da anlattı.

Özellikle İnşaat Mühendisi üyenin, gece mesaisinde kalan arkadaşlarının bile arada Taksim’e gelip çatışıp, tekrar işe dönmelerinden bahsetmesi ilgi çekti.

KENDİSİNE YABANCILAŞIYOR
Asıl yapmak istediği iş oyunculuk olduğu halde lojistik işkolunda yeni işe başladığı bir şirkette yöneticilik yapmak zorunda kaldığını söyleyen üye ise, işyerinde yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.
Uzmanlık kazanması için çeşitli departmanlarda görevlendirildiğini söyleyen Yönetici, özellikle işe alınacak işçilerin belirlenmesi gibi görevler verildiğinde çok sıkıntıya düştüğünü; kendisine, fikirlerine yabancılaştığını hissettiğini belirtti.

Yönetici ayrıca Marksist biri olarak bu şekilde çalışmanın çok zor olduğunu, mavi yakalıların çalışma yükü ve zamanının ağırlığını rapor ettiğinde göze battığını, şirketten “Mavi yakalıların yanında sakın maaşını söyleme” gibi emirler verildiğini kaydetti. Mavi yakalılarla iletişim konusunda Kaç Bize Gel’in diğer üyeleri de aynı baskıyı gördüklerini ifade etti.

DAYANIŞMAYA ODAKLANMALI
Reklamcı üye, yönetici arkadaşının sıkıntılarını kendisinin de ilk zamanlar yaşadığını kaydederek, çalıştıkları şirketlerde işleyişi bir anda değiştirmek gibi bir imkanlarının bulunmadığını, ancak ellerinin tamamen bağlı olmadığını ifade etti. Meslektaşlarıyla rekabet yerine dayanışmayı ön plana çıkardıklarını ifade eden Reklamcı, “Bu daha katlanılabilir bir iş ortamını ve bazı şeyleri değiştirme imkanını getiriyor” dedi.

H. Burak Öz
31 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net