Mimarlar Odası basın açıklaması “Gezi Duyarlılığı” barışın güvencesidir

Milyonlarca insanın ölümüne, sakat kalmasına, evini ve işini kaybetmesine; kentlerin ve yaşam çevrelerinin yerle bir olmasına neden olan II. Dünya Savaşı vahşetinin başladığı 1 Eylül 1939 tarihi, barış için yapılan mücadelelerin anısına her yıl 1 Eylül “Dünya Barış Günü” olarak kutlanmaktadır.

Dünya tarihinin en kanlı savaşının üzerinden geçen 74 yılın ardından, bölgemizde ve küresel ölçekte yeniden açık işgaller, katliamlar ve kültürel kıyımlar artarak devam etmektedir. Afganistan, Irak ve Libya’da yaşanan işgal ve katliamlardan sonra bugün Türkiye’nin yanı başında bulunan Suriye’ye yönelik saldırılar gündemdedir.

Bu koşullarda “uygarlıkların beşiği” ve binlerce yıllık kültürel birikimi geleceğe taşıyan ve uygarlık tarihine büyük katkılar sağlamış olan Anadolu coğrafyasında ve bölgemizde toplumsal barışın, kardeşliğin bir an önce gerçekleşmesi daha da önemli hale gelmiştir.
Ülkemizde ve bölgemizde yıllardır yaşanmakta olan kaos, şiddet ve çatışmalarla insan yaşamı hiçe sayılmış; yeni can kayıplarının olmaması için bütün kesimlerin barıştan yana tavır alması çok önemli hale gelmiştir. Bu nedenle barış girişimleri çok değerlidir. Bizler mimarlar ve meslek örgütü olarak her zaman “yaşamın ve barışın” yanında açık tavır aldık ve almaya devam etmekteyiz.

Bugün toplum bilgisine kapalı kurgulanan ve bu nedenle kuşku ile karşılanan “barış süreci” adı verilen ortamda hukuk dışı operasyonlar, demokratik kuruluşlara baskınlar, savunma hakkının çökertilmesi, insan hakları ihlalleri ve özel yaşama yönelik “ilkel ve gerici” müdahaleler, büyük yağma kararları artarak devam etmektedir. “Diktatoryal bir rejim”in inşası için adımlar atılmaktadır. Bölgede ABD-İsrail eksenindeki politikaların taşeronluğu üstlenilerek, diğer ülke toplumlarına karşı izlenen saldırgan tutum meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.

İktidarın bu baskıcı, despot ve savaştan yana politika ve uygulamaları karşısında “GEZİ” ile simgeleşen milyonlarca yurttaşın gösterdiği duyarlılık, AKP iktidarının 11 yıllık uygulamalarına tepki ve taleplerini meydanlarda barışçıl yöntemlerle dile getirmesi, Türkiye’de yeni bir dönemi başlatmıştır. Yurttaşlar açıkça “Ben varım! Bana rağmen hakkımda karar alamazsınız!” demektedir. Ülkenin doğu ile batısını, kuzey ile güneyini ve bütün kesimleri kucaklayan “barış iklimi” oluşmasını sağlamıştır.

“GEZİ DUYARLILIĞI” bağlamında, kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören ve bu değerlere saygı gösteren, “barış içinde birarada yaşama” ilkesinden, demokratik ve barışçıl yöntemlerden ödün vermeyen, yaşama ve yaşam alanlarına sahip çıkan anlayış geniş ve farklı toplum çevrelerinden destek görmüştür. Bu hareket ülkemizin demokratik, özgürlükçü ve barışçıl geleceğinin en önemli güvencesi olmuştur.

Bizler,
“1 Eylül Dünya Barış Günü” nedeni ile aynı “duyarlılık ve dayanışma” anlayışı içerisinde iktidar odaklarını, Suriye halkına yönelik katliam ve işgal girişimlerinin derhal durdurulması için barışçıl çaba göstermeleri ve komşulara yönelik saldırgan politikalardan vazgeçmeleri için uyarıyoruz!

Bütün yurttaşların “Dünya Barış Günü”nü kutluyor ve yaşama, yaşam değerlerine, barışın gerçekleşeceği “kimlikli ve yaşanılır kentler” hedefimizle barışa sahip çıkma çabalarımızı kararlı biçimde sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Değerli kamuoyumuza saygı ile duyurulur.

MİMARLAR ODASI

29 Ağustos 2013