Radikal: BDP, MHP, CHP ‘Gezi’de aynı gemide’

Aynı fotoğraf karesine giren üç partinin il başkanlarıyla Gezi’de yaşananları konuştuk.

elele

CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve MHP İl Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Sünbül’le yaşananları konuşmak için Gezi Parkı’nda buluştuk.

Gezi Parkı’nda ne oluyor sizce?

Sünbül: Bunlar AKP’nin halka dayatmasına, halkın pasif bir direnişle bir tepki göstermesi. Evet olay birkaç ağaçla başlamıştır. Ama sonrasında kullanılan orantısız güç, halka 11 yıldır AKP’nin dayattığı tüm politikalara, bir tepki göstermek için bir araya gelecek o enerjiyi sağlamıştır. Devlet Bahçeli ‘Bu, bir çığlıktır; bu bir haklı direniştir’ tabirlerini kullandılar. Ben ve benim gibi burada bulunan, şahsen bulunan, MHP’ye gönül vermiş arkadaşlarımız, olayın bu yönüyle daha çok ilgileniyoruz. Yani bu, AKP’nin yaptıklarına, MHP’siyle, CHP’siyle diğer tüm unsurlarıyla bir haykırıştır. Sayın Başbakan’ın bu haykırışı meydan okuyarak değil de meydanı okuyarak doğru bir şekilde tahlil etmesinde fayda var. Onun, zamanında çok eleştirdiği Mübarek ve Esad tavrından bir an önce uzaklaşıp ayaklarının yere basmasında fayda var. Aramızda birçok AKP’li arkadaşımız da mevcut.

Bir fotoğraf vardı. Bir MHP’li kurt işareti yapıyordu, bir CHP’li ve yanında BDP’li. Üç ayrı dünyadan. Buna ne diyorsunuz?

Sünbül: Burada bildiğimiz gayet tutarlı oranda dağıtılmış, homojen bir topluluk var. Ben meydanı böyle okuyorum. AKP’nin 11 yıldır dayattığı politikalara haykıran, isyan eden insanlar olarak bir halk topluluğu olarak görüyoruz. Yani insanları marjinal, işi gücü olmayan ya da birilerinin yönlendirdiği kişiler olarak görmüyorum. Manen AKP’liler de bizim yanımızda.

Milliyetçi taban nasıl bakıyor Gezi’de olanlara?

Sünbül: 80 öncesinde çok acı bir tecrübemiz var. Devlet Bey’in de dediği gibi, “Bulanık kuyudan su içmeyiz” söylemi bu manada doğru bir tespittir. Milliyetçi taban ilk günlerde bu nedenden dolayı biraz temkinli yaklaşmış olsa da sonrasında bu çığlığın haklı bir çığlık olduğunu, bu başkaldırının haklı bir başkaldırı olduğunu onlar da ifade etmiş ve destek olmuşlardır. Bize gelen mail’lerde Twitter ve Facebook hesaplarımız üzerinde yapılan yorumlarda biz bunu okuyoruz. Zaten partiye gönül vermiş unvanı olsun olmasın MHP’liler Gezi’yi boş bırakmıyor.

CHP: Yeni vesayet düzeni bu

Oğuz Bey siz Hasan Hüseyin Bey’e katılıyor musunuz genel tespitlerinde?

Salıcı: Genel tespitler itibariyle katılıyorum. Gezi Parkı’nda olan aslında şu anda Türkiye’de 11 yıldan beri AKP’nin ulusal düzeyde “Ben bilirim, kimseye danışmam, seninle ilgili doğru şeyi ben bilirim, sen bilemezsin” diyor. Bir abi bir baba hatta onun ötesinde bir vasi gibi davranıyor.

Gezi eylemleri nereye gidiyor? Bundan sonra ne olacak?

Sünbül: Türk siyasal hayatı bundan sonra alıştığımız düzende gitmeyecek. Biz, özellikle son 11 yıldır, iktidarın belirlediği gündemlerle yatıp, iktidarın belirlediği gündemlerle kalkan bir toplum olmuştuk. İlk defa Gezi eylemlerinde iktidar, gündemi belirleyemiyor. Bundan sonra AKP hükümetinin yaptığı işlerde daha dikkatli olmasını temenni ediyorum. Olur, olabilir diyemiyorum malesef, sadece temenni ediyorum. Dediğim gibi, siyasi hayatımızda bundan sonra bu tür eylemlerin daha fazla olabileceğini düşünüyorum. Biz hep kıskanarak baktığımız İngiltere’de benzin yarım cent artmış diye protestolar oluyor. İtalya’da şu oldu protesto oluyor diye dinlediğimiz haberlerin bundan sonra Türkiye’de de muhtemeldir ki yaşanmasını bekliyorum.

Hasan Hüseyin Bey, siz ve Oğuz Bey Adıyamanlısınız. Eylemlerin başladığı zamana gidelim. Başka bir Adıyamanlı Sırrı Süreyya Önder…

Sünbül: Her partiye bir Adıyamanlı lazım diyorum.

Sırrı Süreyya dozerlerin önünde dururken siz neredeydiniz?

Sünbül: Biz de parktaydık. İlk günden beri oralardayız. Sırrı Süreyya isminin ön planda olması bizim adımıza negatif bir durum olmuştur. Daha doğrusu katılım manasında eksi yazmıştır. Gönül isterdi ki bazı şeylerle, bu tür olaylarla anılmayan milletvekilimiz var, onlar da bu işin içinde olsun.

Bana şunu açıklayın: Hiçbir CHP’li ya da MHP’li milletvekili orada dokunulmazlığını kullanarak dozerlerin önüne atlamadı. Niye Önder?

Her partiye Adıyamanlı lazım

Sünbül: Sırrı Bey Cihangirli ve dolayısıyla Taksimli olması nedeniyle orada yaşıyor yani diğerlerinin de hakkını yemeyelim. Yönetmen olması hasebiyle daha erken haberi olup daha erken müdahale edebildi diye düşünüyorum.

BDP’li Asiye Kolçak: Evet Gezi’de aynı gemide ama…

Söyleşiden sonra BDP İstanbul İl Başkanı Asiye Kolçak’ı aradım. Gezi eylemleri, CHP ve MHP’nin tavrı ve olayın gidişatını sordum.

Kolçak: Ayrı ayrı ideolojik duruşlarımız da olsa CHP, MHP ve oradaki bütün insanlar haklı bir taleple bir arada. Biz BDP olarak gelişen demokrasiden yana taraf olduk. Demokrasiden, gerçek demokrasiden yana olduğunuz sürece zaten herkes aynı taraftadır. Ayrı ideolojilerden gelseniz de durum budur. Mesele demokratik muhalefet ekseninde buluşmaktır. CHP ve MHP orada. Biz demokrasi ve barış için iki tuğla koyulursa, üçüncüyü de biz koyalım anlayışındayız.

MHP ve CHP en azından Gezi Parkı için aynı gemideyiz dediler. Siz de aynı gemide misiniz?

Kolçak: Bu bizi mutlu eder. Biz değişime inanan bir partiyiz. Herkes değişecek. Ama bazı MHP’liler oraya gelince yine “öl de ölelim” dediler. Yani tabandaki değişim için biraz daha zaman gerekiyor. Ama demokratik asgari müşterekler söz konusu olduğunda birlikte olmak zorundayız. Aynı gemide olsak da ayrı güvertedeyiz diyebiliriz. Biz BDP olarak başından beri Taksim Platformu’nun içindeyiz. Ben bizzat toplantılarına katıldım. İkinci gün dozerler parka ilerlerken Sırrı Süreyya Önder’i uykusundan bizzat ben uyandırdım. Önemli olan o parkın ve demokrasinin korunmasıdır. Bunu isteyen herkesle bir arada oluruz, olacağız.

Koray Çalışkan
14 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr