BirGün: “Önce dövdüler, sonra git dediler”

Ali İsmail’in Sanayi Sokak’taki son anlarına tanıklık eden Doğukan Bilir, o gece yaşananları BirGün’e anlattı.

kamera

Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran gecesi Sanayi Sokak’ta darp edilirken yalnız değildi. Aynı gece, Yunus Emre Caddesi’ndeki polis müdahalesi üzerine arkadaşlarından ayrı düşüp ara sokağa girmek zorunda kalan Doğukan Bilir de eli sopalı polis ve sivillerin şiddetine hedef oldu. Beşik Otel kayıtlarında Sanayi Sokak’a girerken görülen Doğukan Bilir, otel önündeki arabaların arkasına saklanmış sivil polislerin ilk saldırısından kurtulmayı başardı. Harman Fırın yönüne doğru koşmaya başlayan Bilir, burada kendilerini yakalamak üzere bekleyen kalabalığı fark edince yeniden Beşik Otel önüne geldi. Bir süre sokaktaki sivil polislerce darp edilen Bilir, saldırganlardan kurtulmayı yeniden başardıysa da, ana caddede onu bekleyen çevik kuvvet ve eli sopalılardan kaçamadı. Ali İsmail’in Sanayi Sokak’taki son anlarına tanıklık eden Doğukan Bilir, o gece yaşananları BirGün’e anlattı.

»Basında çıkan güvenlik kayıtlarında kendinizi teşhis edebildiniz mi?
Beşik Otel’in güvenlik görüntülerinde, iki polis ve bir sivil tarafından darp edilirken görülen şortlu kişi benim. Güvenlik kayıtlarının ilk saniyelerinde dört kişilik bir grup olarak polis müdahalesi sırasında koştuğumuz görünüyor. Yanımdaki kişilerden birinin Ali İsmail olduğunu sonradan anladım.

»O gece Yunus Emre Caddesi’nde neler oldu? Sanayi Sokak’a girene kadar neler yaşadınız?
Eskişehir’deki eylemcilerin toplanma noktası Espark’tı. 2 Haziran akşamı Espark’taki oturma eyleminden sonra arkadaşlarımı almak için Yunus Emre Caddesi’ne gittim ve oraya varmamla polis müdahalesinin başlaması bir oldu. TOMA üzerimize doğru sürdü ve kendimi Asarcıklı Caddesi’ne attım. Birkaç dakika içinde TOMA ve polisler bulunduğumuz caddenin başına gelince yeniden kaçmaya başladık. Bazıları Asarcıklı Caddesi’nin üst tarafına doğru kaçarken, ben ve beraberimdeki üç kişi Sanayi Sokak’a girdik.

»Sanayi Sokak’a girmeyi tercih etmenizin özel bir sebebi var mıydı?
Polis Yunus Emre Caddesi boyunca müdahale ediyordu. Caddenin paralelindeki Sanayi Sokak boyunca koşup çevik kuvvetlerin arkasına çıkmak, sonra da bölgeden uzaklaşmak istedim. Yunus Emre Caddesi’ne henüz gelmiş olduğum için, insanların ara sokaklara girmemeleri için birbirlerini uyardığını bilmiyordum. O uyarıyı duymuş olsaydım ben de Sanayi Sokak’a girmezdim zaten…

»Sivil polislerle ilk karşılaşmanız nasıl oldu?
Sokağa ilk girdiğimizde etrafta polis veya eli sopalı siviller yoktu. Zaten görüntülerde de sokağa girerken herhangi bir tehlikeye karşı tetikte olmadığımız görülüyor. Sokağa girmemizle, Beşik Otel’in önündeki arabalardan birinin arkasından 4-5 kişi fırladı. O çıkanların Hüseyin Kadir E., Şaban G. ve Selçuk B. olduğunu BirGün’deki haberi gördükten sonra anladım. Hastanedeki ifademde ve basına verdiğim demeçlerde polisleri teşhis edemediğimi söylemiştim ancak gazetedeki fotoğrafları görüntülerle karşılaştırınca o kişilerin kimliklerinden emin oldum.

harita

ELİ SOPALILAR SOKAKTA SALDIRDI

»İlk anda polislerden kurtulmayı başarıp koşarak uzaklaşıyorsunuz. Fakat kısa süre sonra sokağa girdiğiniz diğer iki kişiyle birlikte geri dönüyorsunuz. Niçin geri dönme ihtiyacı hissettiniz?
Grubun en önünde ben koşuyordum. Harman Fırın’ın bulunduğu yerde kalabalık bir grup olduğunu gördüm. Daha sonra görüntüleri incelediğimde sokağa birlikte girdiğimiz kişilerden birinin Beşik Otel’in önünde geri döndüğünü, bir kişiyi de polislerin çelme takıp düşürdüğünü gördüm. Benimle birlikte koşmaya devam eden kişinin de Ali İsmail olduğunu sanıyorum. Fırının önünde bekleyenlerin bizi yakalamak için hazırlandıklarını fark edince durup ters yönde koşmaya başladım. O anda eli sopalı bir şahıs beni yakalamaya çalıştı ama tutamadı. Ali İsmail belki orada bekleyenleri göremedi, belki de heyecandan koşmaya devam etti..

»Harman Fırın’ın güvenlik kayıtlarında Ali İsmail koşarak fırının bulunduğu yere varıyor ve burada darp ediliyor. Sizin ifadeniz ise sokak boyu birlikte koştuğunuz, Ali İsmail’in geri dönmeyi başaramadığı yönünde. Ancak bu olaylar Beşik Otel güvenlik kayıtlarına göre 00.16’da, Harman Fırın görüntülerine göreyse 23.57’de gerçekleşiyor. Bu saatlerden hangisi doğru?
Doğru olan Beşik Otel kaydındaki saat, yani olaylar 00.15 sularında gerçekleşiyor. Fırının saati yanlış olmalı, Beşik Otel kayıtlarındaki saat ise doğru. Bundan çok eminim çünkü babamı aradığımda saat 00.30 sularıydı ve tüm bu olaylar 15 dakikada olup bitmişti. Caddedeki polis müdahalesi başladığında saat 00.10 civarıydı ve birkaç dakika sonra polis ilk kaçtığımız caddeye gelince, saat 00.15 civarında Sanayi Sokak’a kaçmak zorunda kaldık.

»Otel önüne döndüğünüzde neler oldu?
Sokağa benimle girenlerin ikisi koşarak sokaktan çıkmayı başardılar, fakat ben polislerden birine çarptım ve yakalandım. İlk darp edilmem orada oldu. Önce Selçuk B., sonra da Şaban G. tarafından tutuldum ve coplandım. Sonra Serkan Kavak olduğunu tahmin ettiğim kişi odunla kafama vurmaya çalıştı ama omzuma isabet ettirebildi. O sivil şahsın Serkan Kavak olduğunu da Beşik Otel’in sahibi Erdoğan Gözseçen’den öğrendik. Babam olaydan sonraki gün görüntü kaydı olup olmadığını anlamak için sokağa gitmiş ve Gözseçen’le görüşmüş. O da olayı gördüğünü, Serkan Kavak’ı tanıdığını ve şikâyetçi olmamız halinde şahitlik edeceğini söylemiş. Hatta babamla birlikte güvenlik kayıtlarını da izlemişler. Gözseçen o sabah polislerin geldiğini, görüntüleri silmesini isteklerini ancak kendisinin bu talebi kabul etmediğini anlatmış.

dogukanb

»Görüntülerde polislerin elinden kurtulmayı başardığınız görülüyor. Sokaktan çıktıktan sonra polislerle yeniden karşılaştınız mı?
Sanayi Sokak’tan çıkınca başka bir gruba yakalandım. Kuytu bir köşeye götürüldüm ve beşten fazla kişi tarafından darp edildim. Aralarında hem çevik kuvvet, gaz maskesi ve cop taşıyan sivil polisler ve de siviller vardı. Dayağın ardından biri kimliğimi alıp, “Hadi şimdi git” dedi. Fakat istesem de gidemezdim çünkü sokakta ne olduğu anlaşılmayan, ellerinde sopa, cop ve gaz maskeleri bulunan kişiler dolaşmaya devam ediyorlardı. Tenha bir anda küçük bir çıkmaz sokak buldum ve oradaki bir aracın arkasına saklandım. Bacaklarımda güç kalmamıştı, doğrulup yürüyemiyordum bile. Babama telefon ettim ve onun beni gelip almasıyla oradan çıkabildim.

»Hastanede neler oldu? Polislerden şikâyetçi oldunuz mu?
Muayenemin ardından hastanede ifade verdim ve şikâyetçi olacağımı söyledim. Kimliğimin alınmasıyla ilgili olarak polisler babama, “Kim vurduya gitsin, ölürse kalırsa kim olduğu belli olmasın diye almışlardır” diye konuştular. Kimliğim hala polislerde… En kısa zamanda güvenlik kayıtları, darp raporu ve BirGün’nde çıkan haberlerle birlikte savcılığa başvuracağım. Bu işin peşini bırakmayacağım.

Doğu Eroğlu
28 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız: birgun.net