Ankara’da sokaklara inen on binlerce insana yönelik akıl almaz polis terörü en açık haliyle ortaya çıkmaya başladı. Doğrudan yüzüne gaz fişeğinin isabet ettirildiği Emek Gençliği Merkez Yöneticisi Mutlu Coşar’dan iyi haber geldi. Hayati tehlikeyi anlatan Coşar gözlerini açtı ve tüm arkadaşlarına selam gönderdi.
Öte yandan kafasına ‘plastik’ merminin isabet ettiği iddia edilen ve hastanede kritik saatleri atlatamayan Ethem Sarısülük’ün kafasında metal bulunduğu ortaya çıktı. Olaylar sırasında gerçek silahların vatandaşlara yöneltilmesinin görüntülere yansımasıyla birlikte akıllara Sarısülük’ün gerçek mermi ile mi vurulduğu sorusu geldi.. Kızılay’da dün akşam saat 18.30 sıralarında vatandaşlara yönelik artan şiddet sonucu polislerce havaya birkaç el ateş edilmişti. Bu sırada Ethem Sarısülük de başına isabet eden gaz fişeği ve TOMA darbesiyle yığılmıştı.
KAFASINDA PLASTİK MERMİ DEĞİL METAL VAR!
Sarısülük’ün yakını ve hastaneye getiren arkadaşı Burhan Çoban’ın gazetemize verdiği bilgilere göre, Sarısülük, tedaviye yanıt vermesi halinde ameliyata alınacak. Ancak durumunda bir ilerleme kat edilmedi. Ayrıca Sarısülük’ün hastane yatış işlemleri sırasında da yanında bulunan Çoban, Sarısülük’ün kafasında metal parçalarının olduğunu, bu nedenle beyninin büyük kısmının hasar gördüğünü ve ameliyat edilemediğini söyledi. Sarısülük ameliyat edilemediği için de beynindeki metallerin kurşun olup olmadığı netleşmedi.
MUTLU COŞAR GÖZLERİNİ AÇTI: BEN İYİYİM…
Aynı hastanede ağır yaralı olarak yatan ve durumu kritik olan Emek Gençliği Merkez Yöneticisi Mutlu Coşar da, bu sabah gözlerini açtı, tedavilere yanıt verdi. Doktoruyla da konuşan Coşar, iyi olduğunu söyleyebildi. Coşar’ın doktoru aracılığıyla gönderdiği selamı şöyle: “Bütün arkadaşlarıma ve yoldaşlarıma selam gönderiyorum. Ben iyiyim kendimi iyi hissediyorum. Arkadaşlarımın hepsini görmek istiyorum. Bir an önce buradan çıkıp mücadeleme kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Kimse merak etmesin beni, iyiyim. Herkese selamlar iletiyorum.”
ANKARA BAROSU’NDAN ACİL YARDIM KURULU
Ankara Barosu avukatları da yaşanan olaylara ilişkin geniş çaplı bir inceleme, araştırma ve yardım komisyonları oluşturdu. Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Sema Aksoy, hekim odalarıyla birlikte koordine içerisinde olduklarını ve yaralanan yurttaşların durumlarına ilişkin tespit çalışmaları yaptıklarını söyledi. Bir kriz ekibi oluşturduklarını, bu ekibin durmaksızın delil topladığını anlatan Aksoy, vatandaşlara da ellerinde olan delilleri kendileriyle paylaşmalarını istedi. Aksoy, Ihlamur Sokak’ta bulunan Baro binası girişinde acil yardım ekibinin 24 saat hazır beklediğini de söyledi. Aksoy, 6 çocuğun gözaltında bulunduğu sürede kötü muamele gördüklerini belirtti. Aksoy, 22 kişinin de ifadesinin tamamlandığını ve savcılığa çıkarılmayı beklediklerini, 54 kişinin de ifade için gözaltında tutulduğunu söyledi. 2 kişinin gözünü kaybettiğini bildiren Aksoy, hayati tehlikesi olan 15 ağır yaralının olduğuna dikkat çekti. Aksoy, ayrıca yüzlerce kişinin de yaralandığını aktardı.
BARODAN UYARI: VATANDAŞLARIN YAPMASI GEREKENLER
Aksoy vatandaşlara öncelikleri olan ilk yedi önerisini de şöyle sıraladı:
*Avukatınız olmadan kesinlikle ifade vermeyin.
*Susma hakkınızın bulunduğunu unutmayın.
*Özel avukatınız yoksa baromuz tarafından ücretsiz avukat atanacaktır.
*Kötü muameleye maruz kaldıysanız, durumunuzu avukatınıza mutlaka bildirin.
*Gözaltına alınma zamanının doğru olarak tutanağa geçirilmesi için dikkatli davranın.
*Şikayet ve dava hakkınızın olduğunu unutmayın.
HER HASTANEDE YARALI VAR
Ankara Tabip Odası’nın oluşturduğu kriz masası verilerine göre Ankara’da en az 15’i ağır 415’den fazla yaralı var. Yaralıların bir çoğunun kafa bölgesinde kırıklar meydana gelirken, Ankara Tıp Fakültesi öğrencisi Dilan Ece’nin ise başına isabet eden gaz bombası nedeniyle kafa tasında kırıklar ve açılmalar oldu. Bir yaralı ise yine yüzüne isabet eden gaz bombası nedeniyle sol gözünü kaybetti. Yaralıların tedavileri özel ve kamu hastanelerinde devam ediyor.
ANKARA’DAN NOTLAR….
*Ankara’da bugüne kadar görülmemiş bir gaz bombası yağmuru yaşandı. Polis mısır patlatır gibi gaz bombalarını insanların üzerine atarken, ayrıca helikopterlerden de gün boyunca insanların üzerine gaz bombaları yağdı.
*Üzerlerine gaz bombası yağan çoğunluğu genç, insanlar dağılıp dağılıp tekrar toplandılar.
*TTB’den gönüllü hekimler beyaz gömlekli, doktor oldukları belli oldukları halde üzerlerine polis tarafından gaz bombası yağdırıldı.
*Gün boyunca sokak sokak çatışan gençler, akşam saatlerinde polisin çekilmek zorunda kalmasıyla Kızılay Meydanı’nı doldurdu. Gençler, meydana girmelerini havai fişeklerle kutlayıp, sürekli ‘Hükümet istifa’ sloganı attılar.
*Kızılay’dan hemen 50-100 metre ilerisindeki Başbakanlığa yönelen gençlerin üzerine yine bombalar yağdı. Ancak Başbakanlığa girme isteğinde ısrar eden gençler, barikatlar kurup, polisi geriye püskürttüler.
*Kitlenin içinde iki gencin kurşunla yaralandığı söylentisi dolaşırken, bunun plastik mermi mi gerçek mermi mi olduğu doğrulanamadı.
*AKP tarafından Meclisten çıkarıldıkları için yerlerini polise bırakan askerler, Meclisin korumalığını üstlendiler.
*Ülkücü olduklarını belirten çeşitli gruplar da ellerinde Türk bayrakları eylemlere katıldılar.
*Kızılay’da toplananlar “hükümet istifa”, “Tayyip istifa” sloganları ile Başbakanlık ve Meclis yönüne gitmekte ısrar edince, polis barikatını biraz daha geriye çekmek zorunda kaldı. Polisler daha sonra Güven Park’ın duvarlarını kendilerine siper ederek, olası Başbakanlık yürüyüşünü yoğun gaz bombası kullanarak önlemeye çalıştı.
*Gençler gün boyunca başlarından yağdırılan gazın etkisinden, ellerinde getirdikleri, sıvı talcid’i su ve sütle karıştırarak hazırladıkları solüsyonu yüzlerine sürerek kurtuldular.
*Olaylar sırasında dört belediye otobüsü tahrip edilirken, 06 M 8482 plakalı araç yakıldı.
*Gece yarısına doğru Behzat Ç.Ekibi, Çankaya’nın ulusal kesimiyle birlikte ellerinde Türk bayrakları Meşrutiyet Caddesi’nden MEB yönüne yürüyüşe geçti. Karşılarında polislerin de araçlarına bayrak astıkları görüldü.
*Ege Mahallesi’nde 5-6 bin kişi toplanarak, tepkisini sokağa yansıttı, ellerinde tencere tava büyük bir gürültü çıkardılar. Benzer görüntüler Dikmen’de de yaşandı. Dikmen Caddesi ve Sokullu Mehmet Paşa Caddesi’nde vatandaşlar yürüyüş yaptılar. Halk pencerelerinden, evlerinin önünden ellerindeki tencere tavaya vurarak protestolara katıldılar. Geç saatlerde de her iki semtten de binlerce insan Kızılay’a yürüdü. Her iki grup da polisin tazyikli sulu, gaz bombalı saldırısıyla püskürtüldü.
*Batıkent’te de büyükçe bir konvoy oluşturuldu, yine halk ellerinde tencere-tavaları protestolarını gecenin geç saatlerine kadar sürdürdüler. Etlik semtinde de 3 bini aşkın insan sokağa çıktı. Bu nadir eylemlerden biriydi…
*Kızılay’daki protestocular polisin yoğun gaz bombasıyla gece 02-03.00 sularında dağıtılırken, sokak lambalarının kapatılması nedeniyle sokaklar karanlığa gömüldü. Gaz bombasının yoğunluğundan ise göz gözü görmedi. Kızılay civarındaki sokaklarda evlerin, büroların içinde bile nefes almak oldukça güçleşti. Polis ancak bu baskınının ardından Karanfil, Yüksel, Konur sokağa girebildi. Önüne çıkanı da coplarla feci şekilde dövdü.
*Sabah gün ışırken çatışmanın boyutları da ortaya çıktı. Belediyeye ait çok sayıda araç ateşe verilmiş, mağazaların, bazı bankaların vitrinleri atılan taşlardan ve gaz bombası fişeklerinden yerle bir olmuştu. Vitrinler, camlar, duvarlar gençlerin yazılarıyla dolarken, küfür ve hakaretlerin yer aldığı bu yazılarda hükümet ve Başbakan istifaya çağrıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı kapısını tutan polislere Nazım Hikmet’in son şiirleri isimli kitap hediye edildi.
Milli Eğitim Bakanlığı önünde polis beton yığınları üzerine ucu mızrak benzeri sivri demirler koydu.
Bakanlık önündeki tüp geçidin bir ucunda polisler, diğer ucunda da halk, zaman zaman çatışıyor.
Hasan Akbaş – Gökhan Uysal
2 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net
