Bianet: ‘Gezi Parkı Direnişini Selamlıyoruz!’ Mülkiyeliler Birliği

“İstanbul, gaz, duman ve zulüm altındayken güzellik yarışmalarına, dizilere boğulmuş, haberciliği unutmuş, teslim olmuş, yaşananları Norveç televizyonundan izlemeye mahkûm etmiş olan yaygın medyayı esefle kınıyoruz!”

gezi-toma

Taksim Gezi Direnişi için Mülkiyeliler Birliği’nden açıklama geldi.

“Taksim Gezi Parkı’nın tüketim ve rant hırsına teslim edilmesini, doğanın katledilmesini ve yaşam alanlarımızın elimizden alınmasını protesto edenlere yönelik akıl almaz zorbalıktaki saldırı, AKP iktidarının kibrinin ve zulmünün son halkasıdır.

“AKP iktidarı İstanbul’un kalbine saldırıyor. Taksim İstanbul’un kalbidir. Sadece ve sadece direnişin ve dayanışmanın mekanı olduğu için otoriter ve baskıcı rejimlerin ödünü koparan meydanlardan biridir. Gezi Parkı Taksim’in nefesidir. İstanbul’da, Ankara Kuğulu Park’ta ve Kızılay’da, İzmir’de, Adana’da ve Türkiye’nin dört bir yanında Gezi Parkı’nı sahiplenenlere, Gezi Parkı direnişçileriyle dayanışma gösterenlere yönelik saldırının, AKP’nin özgürlüklere tahammülsüzlüğünden, tektipçiliğinden, otoriteryen tavrından başka bir nedeni, başka bir açıklaması yoktur.

“Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde kent merkezlerine yönelik düzenlemeler halk için, halka soluk aldırmak amacıyla ve en önemlisi halkın uzlaşısı aranarak gerçekleştirilir. AKP’nin kentsel dönüşüm projeleri, yurttaşı ve yurttaş dayanışmasını kentlerin kalbinden söküp çıkararak yapılıyor. Bizleri yeşilsiz, ağaçsız, meydansız ve nefessiz bırakmayı amaçlıyor. Yaşam alanlarımızı ve bütün güzelliklerimizi sermayenin doymak bilmez iştahına sunmak üzere yapılıyor. Barışmanın yollarını aradığımız, demokratikleşme mücadelesi verdiğimiz bir dönemde nefessiz bırakılmaya, demokratik haklarımızın gasp edilmesine, dayanışma alanlarımızın daraltılmasına, farklılıklarımızla bir arada yaşama arzumuza saldırılmasına sessiz kalmayacağız!

“Gerçeklikle bağını yitirmiş bu saldırganlık, barış ve demokrasi mücadelesinin AKP politikalarının değil, halkların mücadelesinin sonucu olduğunu bir kez daha açığa çıkaran bir saldırganlıktır. Gezi Parkı direnişi, Türkiye’nin askeri vesayete sırtını dönerken sivil vesayete razı gelmeyeceğini, otoriteryenliğin hiçbir biçimine geri dönmeyeceği gibi, buna geleceğinde de yer vermeyeceğini gösteren, dayanışmanın gücünü vurgulayan bir direniştir. Gezi Parkı dayanışmasını ve direnişini selamlıyoruz! Kendi halkına düşmanmış gibi saldıran güvenlik güçlerini ve AKP iktidarını kınıyoruz.

“İstanbul, gaz, duman ve zulüm altındayken güzellik yarışmalarına, dizilere, yarışmalara boğulmuş, haberciliği tümden unutmuş, baskıya tümüyle teslim olmuş, bizi İstanbul Gezi Parkı’nda olanları Norveç televizyonundan izlemeye mahkûm etmiş olan yaygın medyayı esefle kınıyoruz! 31 Mayıs 2013 günü ve gecesi, yaygın medyanın kendini ancak ve ancak tarihin utanç sayfasına yazılmaya layık gördüğünü ilan ediyoruz!

“Ağır biçimde yaralanan, gözleri kör edilen, gazdan rahatsızlanan yurttaşlarımızın, yurttaşlarımızla omuz omuza direnirken zarar gören ve yaralanan siyasetçilerimizin yanında olduğumuzu, bu zulmü asla unutmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.” (HK)

1 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; bianet.org