İnsan Haber: Artvin Belediye Başkanı “Ciğerimizi sökerlerse, ciğerlerini sökeriz”

Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün Artvin’de yaşanan doğa katliamını insanhaber.com’a anlatttı.

artvin-belediye-baskani

Yeşilin hakim olduğu bir tabiat Artvin. Birçok endemik bitki türünü yapısında barındıran, yedi farklı iklimspot:  koşullarını birlikte yaşayabilen, zeytin ile fındığın yanyana yetiştiği bir coğrafya. Bu coğrafyaya kaynak sağlayan Çoruh Nehri birçok insana geçim yolu sağlarken nehir şu an yapılan ve yapılacak olan barajlarla tehdit altında. Barajlar ve sayıları 200′ü geçen HES projeleriyle açılan yara, tüm kenti kapsayan maden arama projesi ile derinleşmeyi bekliyor.

Bu bağlamda Artvin’in kanayan yaralarını daha iyi anlamak ve şu an ki durumu anlamak adına, insanhaber.com olarak Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün ile konuştuk.

Özgün bize HES’lerin ve barajların doğayı nasıl değiştirdiğini, dört bin küsur dönümlük alanı kapsayan maden arama sahasından Artvin’in nasıl etkileneceğini ve yaptıkları mücadeleyi anlattı:

-Artvin coğrafi olarak zor fakat yaşam olarak yerüstü zenginlikleri açısından oldukça zengin bir şehir. Bu şehrin coğrafi konumunu düşünürsek Artvin halkı bu zenginliklerden ne derece yararlanıyor?
Artvin, Karadeniz’in köşesinde Gürcistan ile komşu olan ve dağların birleştirdiği bir yerde bulunan inanılmaz bir tabiat. Tabi bu tabiatın içerisinde nehirler,dereler, yeraltı-yerüstü zenginlikleri mevcut. Artvin turizm ve eğitim kenti olma iddiasında olan bir kent. Kayak merkezimiz var örneğin, insanlar üç ay boyunca kayak yapabiliyor. Üç ay yayla turizminden faydalanabiliyor. Çoruh Nehri üzerine ilk barajlar yapılmaya başlayınca baraj içerisinde su sporları, yayla turizmi ve av turizmi de yapılabilir diye düşünüyorduk. Doğal değerlerimizi genişleterek değerlendirebiliriz diyorduk.

-Yapılan barajlardan faydalanabildiniz mi peki?
Biz bu işin başında barajların tabiata bu kadar zarar vereceğini düşünmemiştik. Fakat bu barajlar yapılmamış olsa şimdi engel olurdum. Doğayı bu kadar tahrip etmemek lazım.Tamam hadi bir tane buraya baraj yaparsın anlarım. Fakat buranın doğasını bozup birden çok baraj yapmaya kalktığın zaman, o bölgede yaşayan insanlara ciddi sıkıntılar yaşatıyor. Ayrıca birden çok baraj yapmakla kalmadılar, HES’lerle derelerimizi de tahrip ettiler.

artvin

Artvin Ekoloji Kampı’ndan

-Burada doğaya müdahale ilk olarak barajlar ve daha sonra HES’lerle başladı sanırım…
Ülkeyi yönetenler bunları değerlendirerek buradan ülkenin ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyorlar. Tabi bunu yaparken, bir şeyleri kaybederken bir şeyleri kazanmak doğru değil. 10 lira kaybettiğin zaman 10 lira kazandığında bunun mantığı yoktur. Çoruh nehri üzerinde 7 tane baraj olmak üzere başladı buradaki doğa talanı. Ve 200′ü geçkin HES projesi var bu nehrin üzerinde. Coğrafyayı ve tabiatı tahrip ettiler. Derelerin havzalarıyla oynadılar. Görüntü açısından da çirkin bir görüntü oluştu. Biz birden çok baraj ve HES yapılınca karşı durmaya başladık.

-Baraj konusunda değinirsek, Artvin’de mevcut yol Çoruh Nehri’nin kenarından devam ederken, yapılan barajlarla bu yol sular altında kalmış ve devlet yeni yollar yapmak adına sayıları yirmiyi geçen tüneller açarak yol yapmaya çalışıyor. Ayrıca köy yolları da yeniden yapılıyor. Kar-zarar dengesine baktığımızda bu barajlardan alınan verim bu yolların yapımına gitmiyor mu?
Dünya bana kalırsa başka enerji kaynaklarına yöneliyor. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi gibi. Bizim de bu tarz enerjilere yönlenmemiz gerekiyor. Bunun kar-zarar dengesini yaptığınızda burada uzun vadede ekonomik olarak bir gelir görünmüyor.

-Artvin’de merkezi de kapsayacak bir maden çalışması mevcut şu an da. Madene karşı tutumunuz nasıl?
Baraj ve HES’lerden sonra bir de karşımıza maden belası çıktı. Örneğin Murgul ilimizde bakır çıkıyor senelerdir. Oradaki tahribat şu an ortada nüfus düşmüş üç bine, demek ki insanların yaşam alanları alınmış. Şu anda çıkarmak istedikleri teknoloji ile yerüstü zenginliklere zarar vermeden bu madenlerin çıkması imkansız. Biz de diyoruz ki altın çıkaracaksanız,  merkez bankasının kasasında duracağına burada yeraltında dursun.

Teknoloji hızla gelişiyor. İleride daha iyi bir teknoloji ile tabiata zarar vermeden bu yeraltı zenginlikleri çıkarılırsa buna karşı değiliz. Yerüstü zenginliklerini göz ardı etmeyelim. Bunu büyüklerimize anlatmaya çalışıyoruz. Fakat kapitalizmin vahşi yönü burada ortaya çıkıyor. Herşeye para çevirmek istiyorlar.

-Artvinliler diyor ki “Barajlarla ayaklarımızı, HES’lerle kollarımızı aldınız. Madenlerle kafamızı alamayacaksınız.” Barajlar konusunda Belediye Başkanı olarak özeleştiri yapıyor musunuz? Bu baraj yapımını engelleyebilirdim diyor musunuz?
Yapılan barajlar benim yetkili olduğum alanların dışında. Şimdi şu an madenler belediye sınırlarımın içerisinde kalıyor. Ve bununla ilgili mücadeleyi veriyoruz.

artvin2

Artvin Ekoloji Kampı’ndan

-6 Nisan’da 10 bin kişinin katıldığı bir madene hayır mitingi yaptınız. Peki Artvin halkı maden konusunda örgütlenebiliyor mu? Artvin halkı bu konuda ne kadar bilinçli?
Yeşil Artvin Derneğimiz var. Bununla ilgili çalışmalar yürütüyor. “Madene Hayır” çıkartmaları kullanan esnaflarımız mevcut çarşının içerisinde. Halkı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Biz zaten diyoruz ki Artvin’de referandum yapılsın. Nasıl Başbakan Gezi Parkı olaylarında referanduma gideceğiz dedi. Gezi Parkına Topçu Kışlası yapılsın mı yapılmasın mı? Bizde burada Artvin halkına sormalarını istiyoruz. Artvin’de maden çıkarılsın mı çıkarılmasın mı? Referandum yapılsın, halkımız karar versin.

-Halkınız ya evet derse?
Halkın ilgisi zaten var bu konuda. Halkımıza güveniyoruz.

-Maden konusunda son durum ne peki? Sanırım şirketin iki yıllık bir adaptasyon süreci işliyor şu anda… 
ÇED raporunu aldılar. Nasıl olduysa kazandığımız davayı bir daha açtılar, ikincisinde kaybettik. Ben bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Biz yeraltı kaynaklarımızın değerlendirilmesine karşı değiliz. Buradaki hassasiyetimizi anlattık. Sayın Başbakana, enerji bakanına mektup yazdım. Bu teknoloji ile çıkarılırsa buradaki yaşam alanına zarar vericek. Biz bunu istemiyoruz.

-Ekoloji Kampı öncesinde gerçekleşen basın açıklamasında “Ciğerimizi sökerlerse, ciğerlerini sökeriz” dediniz. Bu iddialı bir laftı. Maden konusunda Artvin halkı yenilirse ne olacak?
Ciğerlerimize dokunmasınlar biz de onların ciğerlerine dokunmayalım. Biz burada yaşıyoruz. Ben 58 yaşındayım hayatımın 48 yılını burada geçirdim. Burası bizim yaşamımız, yaşam kaynağımız. Bizim topraklarımıza zarar vermesinler. Öyle bir teknoji ile gelsinler ki zarar vermesinler bu doğaya.

-15 yıldır belediye başkanlığı yapıyorsunuz, yeni dönemde devam kararı alacak mısınız?
Artvin benim yaşam biçimim. Ben belediye başkanı olsam da olmasam da burada yaşayacağım. Emekli olursam ülkemi gezeceğim, çevrecilere katkı yapmaya çalışacağım, o insanların yanında olacağım.

Soner Çetin
24 Ağustos 2013

Haberin kaynağı için tıklayınız; insanhaber.com