“Dün Park’ta olanlar:
Bir Almancı (böyle deniyor onlara hâlâ değil mi?) Burada hep okumuş insanlar var teyze. Böyle olduğunu bilmiyordum.
Heykel’in arkasında oturan yaşlı insanlar(ben de çoğu kez oradayım) “gençler” diyor başka bir şey demiyorlar. Zor yürüyenler var aralarında, bastonlu kır saçlı insanlar. “biz burada otururuz. Arkadaki çadır kuran gençlere bir şey olmasın diye” Ben de korkarım bir saldırı anında bunlara ne olacak diye.
Gençler bize teşekkür ediyor desteğimiz için biz onlara teşekkür ediyoruz direnişleri için.
Çadır arasındaki mutfak(!) merkez gibi. Orada oturduğum sürede destek vermek isteyen, ihtiyaçları soran yetişkinler gördüm. Torbalar içinde taşınan yiyecekler, ilaçlar. Herkes her şeyi paylaşıyor. Türkiye böyle bir şeyi küçük topluluklar dışında (eylemde-cezaevlerinde) yaşamadı ve görmedi diye düşünüyorum. O kadar grevler falan oldu böyle destek görmedi.
Kasımpaşalı sıradan esnaf kendisiyle yapılan söyleşide “Adanalı, İzmirli ne bilir Gezi’yi? ” buyurmuş. Hem o esnaf hem de “parkı tuvalet olarak kullanıyorlar” diyen Başbakan gezseler yurdu, bu paylaşımları görseler aynı düşüncede ısrar etmezler diye düşünüyorum.
Gece kayıplar anıldı ve bir yürüyüş yapıldı. Park’tan İstasyon alanına kadar yürüyebildim. Nedense grup çok hızlı yürüdü tabii bende:=)) Sonrası tık nefes. “Abbas eve döner” diyerek alandan ayrıldım. Saat dokuz olmuştu caddeler tencere- tava sesleri ile inliyordu. Adana’dan Taksim’e selam..”
Ayşegül Kanat
14 Haziran 2013
Kaynak; Sosyal medya