Gençlik kampının sahne konuklarından biri de etkileyici sesi ve tarzıyla gençlerin beğenisi toplayan Ceylan Ertem oldu. Ertem’i Gezi Parkı direnişinden de tanıyoruz. Ceylan Ertem kampa kadar gelmişken, iki çift laf etmeden de olmazdı elbet.
Kampla ilgili izlenimleriniz nedir? Daha önce böyle bir kampta bulunmuş muydunuz?
Bulunmadım ve çok sevdim aslında ortamı. Biraz Gezi’nin havası var. Gençlerin bu güzel atölyelerde vakit geçiriyor olması çok iyi hissettiriyor. Çünkü sanki bu yaştaki gençlerin evde bilgisayarlarının başında oyun oynadığını düşünüyor olabilir herkes. Ama aslında burada sinema, edebiyat, kadın çalışmaları başlıklı pek çok atölye var ve böylesi bir üretim çok güzel.
Akit gazetesinin kampla ilgili bir haberi oldu. Kampın, ‘kızlı erkekli’ bir terör kampı olduğunu, katılan sanatçıların da marjinal isimler olduğunu söylemiş.
Akit gazetesine ya da çok yanlı bir takım medya organlarına gazete demek çok zor artık. Sanki hükümetin paçavraları gibi… Aslında orada beni en çok yaralayan şey kullanılan fotoğraf oldu. Havaya sıçramış küçücük çocuklar var ve şortlu mayolu kız çocukları mozaiklenmiş. Bu çok çirkin bir üslup. Bize marjinal, çapulcu gibi sıfatlar artık iltifat gibi geliyor, o yüzden ona çok bozulmadım. Korkunç haberler bunlar. İnsanların evlerinin aranıp “Çocuklarınız terör kampındalar” denmesi, “Kızlı erkekli aynı merdivenlerden iniyorlar” denmesi… Biz bunlara çok gülüyoruz, ama bir yandan da hepsi çok sinir bozucu şeyler. Ama bir yandan da bunları kimsenin çok ciddiye aldığını düşünmüyorum.
GEZİ, HAYATIMIZDA DÖNÜM NOKTASI
Üçüncü albümünüzün çalışmaları da sürüyor. Bu albümde nelerle karşılaşacağız?
Gezi sürecinde bir iki tane parça yaptım muhtemelen o parçalarla başlayacak albüm. ‘Tam sana aşık oluyordum güzel gözlü / ama devrim oldu / onun gözleri daha güzelmiş / ona aşık oldum’ diye sözleri olan bir şarkı. Ne yaşadıysam onu yazdım hep. Şimdi Gezi süreci yaşadık ‘Dur ona göre şarkı yazayım ve konsept oluşturayım’ gibi bir durum yok. Ben özel hayatımda ne yaşıyorsam onu da yazıyorum, Gezi de, hayatımızı etkileyen önemli bir dönüm noktası ve albümün konsepti bu olmasa da, içeriğinde bu süreçten etkilenen şarkılarım da var.
Kamptaki gençlere ve kampa gelmeyi düşünenlere ne söylemek istersiniz?
Kadın ve erkek, tıpkı bir kediyle köpek gibi, Kürt, Çerkez ve Laz kadar renkli ve yan yana olması, birbirinden etkilenmesi, birbirine aşık olması, birbiriyle sevişmesi, dostça el ele yürümesi gereken varlıklar. Buradaki bu gençler bizim gelecekteki umutlarımız ve onlar ne kadar kendilerini doldururlarsa bütün bu renklerle, gelecekte bizi şahane günler bekliyor olacak. O yüzden böyle yerlerde her zaman bir arada olmalıyız, sadece yazları değil dört mevsim. O yüzden herkesi buraya bekliyoruz.
GEZİ SİYASETE AKTARILMALI
Gezi Parkı günlerinden bu güne ne kaldı sizce?
BİR kere çok hoş bir hoşgörü ortamı oluştu. İnsan olmamızla ilgili bir kardeşlik ortamı oluştu. “Yıllardır bu korkunç yayın organlarından haber alıyormuşuz” un farkına varıldı. Ama tabii ben biraz sabırsızım, yaşananlar bir an önce siyasete aktarılsın ve o mührü nereye basacağımızdan çok emin olalım istiyorum. Bir an önce kimin bizi temsil edeceğine ve ne olacağı noktasına varılması gerekiyor. Bu direniş bence uzun süre daha ayakta kalacak ve mutlaka olumlu şeyler yaşanacak.
20 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net
