Yurt: “Kardeşime tahammül edemediler” Recep Tayyip Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “kardeşim” dediği Muhammed Mursi’ye sahip çıktı, “Bir yıl yüzde 52 oyla iş başına gelen Sayın Mursi’ye tahammül edemediler” dedi. Uluslararası medyada çattı, “Gezi medyası” diye söz etti.

rte

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kentsel Dönüşümün üçüncü döneminin startını 17 Ağustos Marmara Depreminin yıldönümünde geldiği Bursa merkez Yıldırım İlçesi Mevlana Mahallesi’nde düzenlenen tören ile verdi.

‘AMA MURSİ YAPACAKTI…’

Erdoğan’ın konuşmasının büyük bölümünü bir kez daha Mısır’daki gelişmelere ayırıyor.

Erdoğan, “Kardeş ülke Mısır’da hepimizi üzen, yaralayan, acılara sevk eden gelişmeler yaşanıyor. 25 Ocak 2011’de Mısır’da bir halk devrimi gerçekleşti. Mısır demokrasiye ilk adımını attı. Bu bir uyanıştı. Aslında bu otokratik, dayatmacı, dikta rejimlerinin yıkılışıydı. Bu, barışa selamdı. Bu selamı almayan, gözü olduğu halde görmeyenler vardı. 70 yıl süren diktatörlük sona erdi. Mısır halkı yöneticilerini andıkta belirlemeye başladı. Ramazan’dan önce askeri darbe yapıldı. 70 yıl otokratik rejime sabredenler bir yıl yüzde 52 oy ile işbaşına gelen Sayın Mursi’ye tahammül edemediler. Bu dünyada biz demokratız diyenlerin ikiyüzlülüğünü gösteriyordu. Aslında bunlar demokrat değildi. Bunlar kendilerine kukla olacak rejimleri istiyorlardı. Mursi yönetimi yolsuzluklara son verecekti, Mısır yeniden ayağa kalkacaktı. Ama buna bir yıl tahammül edemediler” iddiasında bulundu.

Oysa, ülkede Müslüman Kardeşlere karşı hoşnutsuzluğun büyümesini sebeplerinde bazıların Mursi yönetiminin idari açıdan başarılı olamaması, Mısır ekonomisini canlandıracağı sözünü vermesine rağmen bu sözünü tutamaması oalrak gösteriliyor.

“ŞEHADET ŞERBETİNİ İÇİYORLAR”

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama dediler. Neymiş ama? Mursi herkesi kucaklamadı. Herkesi kucaklamadı diyenler kendisine darbe yapan Sisi’yi genelkurmay başkanlığına getiren kim? Mursi… Dünyaya sesleniyorum, bunun neyini inkar edeceksiniz? Milli Savunma Bakanlığı’na getirdiği kişi darbeyi yapıyor. Tabii bunların arkasında olanlar var. Bu darbeyi yapanlar halkın oyunu yok saydılar. Kendi halklarını hunharca katletmeye başladılar. Binlerce Mısırlı ne yazık ki askeri darbecilerin tankları karşısında şahadete doğru yola çıkıyorlar. Belki dün bazı TV’lerde izlediniz. Bir Mısırlı tankın karşısına çıkıyor. Elinde Molotof yok, silah yok, taş yok. Kendisine ateş ediliyor. O, orada şahadet şerbetini içiyor. Elinde belki de yaşını doldurmamış olan bir yavru da şahadet şerbetini içiyor.

MURSİ’YE TÜRKİYE VE KATAR DESTEK VERDİ SADECE

Erdoğan, Mursi yönetimine o bir yıllık dönemde Türkiye ve Katar’dan başka destek veren ülke yoktu. Darbe yönetimine darbeyi yaptıktan sonra 16 milyar dolar destek geldi. Darbe yönetimine 16 milyar dolar desteği verenler bana sorarsanız onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır. Çünkü kişi arkadaşlarıyla beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu…” dedi.

“HANİ GEZİ MEDYASI VARDI YA..”

Uluslararası medyanın Mısır’daki gelişmeleri an be an kamuoyuna taşıması da Başbakanı memnun etmiyor. Şu iddialarda bulunuyor:

“Camilere, kiliselere yapılan saldırıları da şiddetle kınıyorum. Oyuna bakın. Müslüman Kardeşler kiliseleri koruma altına alıyor ve Gezi medyası vardı ya malum uluslararası medya orada ne varsa burada da onlar var. Bunlar şimdi Müslüman kardeşler 30 kilise yaktı diyor. Halbuki kiliseyi koruma derdinde onlar. El Fetih Camii kuşatma altında. İnsanların ibadethanesi masumdur. Suriye’de de Mısır’da da camilerimizi yaktılar, yıktılar. Ha Beşar, ha Sisi… Bunların birbirinden farkı yok.”

‘ONLAR DEĞİL DEVLET TERÖRİST’

“Türkiye içinde ve dünyada Türkiye’nin Mısırla ilgilenmesinden rahatsız olanlar var” diyen Başbakan, “Türkiye Mısır’a sussun istiyorlar. Türkiye konuştukça birileri vicdanlarıyla baş başa kalıyor ve bundan rahatsız oluyorlar. Dünyaya sesleniyorum: Batı’ya, Körfez’e, İslam dünyasına sesleniyorum. Oradaki şehitleri terörist ilan edenler var. Ellerinde silah olmadığı  halde ‘oyumun namusunu istiyorum’ diyenler var. Ama onlara terörist olarak hitap edenler var. Şu anda Mısır’da devlet terörü icra edilmektedir. Şu anda Mısır’da iki ayrı tablo var. Bir tablo firavunun izinde gidenler, bir tablo da Musa’nın izinden gidenler… Tarih bunu böyle anacak” dedi.

“BİZİ BÖLMEK İSTEYENLERE…”

Erdoğan, konuşmasına  “Bizi bölmek isteyenlere siz meydanlarda en güzel cevabı verdiniz. Bundan sonra da en güzel cevabı vereceğinize inanıyorum” ifadelerni kullanırken, “Biz vicdanları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Şahsım olarak BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin hepsini aradım. Avrupa ülkelerinden bazılarını ben, bazılarını Dışişleri Bakanım aradı. Görüşmelerimiz devam ediyor. Herkes sussa biz susmayacağız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Dedeağaç, Gümülcine bizim için neyse İskenderiye’de işte odur. Mısır’dan yüz çevirirsek Bursa’da Osman Gazi’nin huzuruna varamayız” dedi.

AMERİKA’YA İÇERLENDİ, AB’YE SİNİRLENDİ

“BM’nin, Güvenlik Konseyi’nin şu anda aynaya bakacak yüzü kalmamıştır” diyen Erdoğan,
“Toplandılar, Mısır’daki gelişmeleri kınayamadılar bile. Sadece Arjantin bir kınamadan bahsetti. Amerika kısmen. Ama bazı ülkeler var ki ilişkilerini dondurdu. Hollanda’ya, Danimarka’ya teşekkür ediyorum. AB’nin aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. Bugün Mısır’a susanlar yarın sıra kendilerine geldiğinde konuşamazlar. Mısır’daki darbeye darbe diyemeyenler sıra başka ülkeye geldiğinde seslerini çıkaramazlar” dedi.

“BUGÜN MISIR, YARIN BELKİ TÜRKİYE”

Erdoğan, konuyu bir kez daha isim vermeden Gezi Parkı eylemlerine getirdi.

“Bugün Mısır, ama yarın başka ülke belki Türkiye’yi karıştırmak isteyecekler” diyerek hala “dış mihrak aramayı” sürdüren Erdoğan, “Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Kalkınmış bir Türkiye istemiyorlar. Unutmayın herkesin tuzağı vardır. Ama en büyük tuzak kudret sahibi olan Allah’ın tuzağıdır. Birbirimize güvenerek oyunları altüst edeceğiz” dedi.

17 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; yurtgazetesi.com.tr