Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda eşitlik maddesinin gerekçesine LGBT’lere ayrımcılık yapılmaması için “cinsel yönelim” ifadesi eklenmesinde anlaşıldı. LGBT örgütleri ise bununla yetinilmemesi ve cinsel yönelimin tam olarak maddede yer almasını istiyor.
Bir buçuk yılı aşkın süredir çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda cinsel yönelimi farklı bireyler çok zorlu bir yolculuk yaptı.
‘Bu bir hastalıktır’, ‘Evlenirlerse ne olacak’, ‘kadın kadına, erkek erkeğe mi evlilik yapılıyor’ noktasıyla işe başlandı. Bu süreçte BDP, diğer partilere karşı mücadele verdi.
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve komisyon danışmanı Meral Daniş Beştaş, Türkiye’de bu kesimin yaşadığı ağır koşulları ayrıntılarıyla anlattı. Yıldız, son toplantıda, “Bu insanlara ev vermiyorlar. Ev verseler bile, ağır baskı altında yaşıyorlar. Bu yetmiyormuş gibi her gün öldürülüyorlar” dedi. Yıldız, “LGBT bireylere Anayasal bir şemsiye şart” dedi.
‘Benim Çocuğum’ filmini izlemeliyiz’
BDP’nin Komisyon Uzmanı Meral Daniş Beştaş, çocukları trans, biseksüel, eşcinsel çocukları olan bir grup aileyi konu alan ‘Benim Çocuğum’ filminin komisyonda izlenmesi önerisinde bulundu. Daniş, ‘cinsel yönelim’ ve ‘cinsiyet kimliğinin’ Anayasa’ya bir hüküm konmasıyla bu kesim üzerinde neleri değiştireceğini anlattı.
Homofobik cinayetler işi çözdü
LGBT bireylerle ilgili çözüme yakın buluşmayı homofobi cinayetleri sağladı.
Dört siyasi parti, cinayetlerin artmasından duyulan kaygıyı göz ardı edemedi.
CHP, BDP’nin, ‘cinsel yönelim’, ‘cinsiyet kimliği’ önerisine önceden verdiği desteğini sürdürdü. Ancak, tek başına bir fıkra olmasında mutabakat sağlanamadı.
BDP, ‘hiç olmamasından iyidir’ düşüncesiyle geri adım attı. Böylelikle AKP, CHP ve BDP, Anayasanın gerekçesinde yer verilmesinde uzlaştı.
MHP, rezervini kaldırırsa, dört siyasi partinin üzerinde uzlaştığı bir düzenleme olacak.
Komisyon metnine “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili ayrımcılık yasağı gerekçede ifade edilecektir” ibaresi eklendi.
LGBT örgütleri ise bununla yetinilmemesi ve cinsel yönelimin tam olarak maddede yer almasını istiyor.
Örgütler bu kararın bir hak olarak tesis edilmesini ve keyfiyete bırakılmaması gerektiğini savunuyor.
16 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.baskahaber.org