Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın 11 maddelik bildirisinin satır araları aslında birçok itirafı da içinde barındırıyor.
İTİRAF 1: CEMAAT YARGININ İÇİNDEYDİ
Açıklamada “Gezi Eylemcilerini Hizmet’e yakın savcı ve hâkimler tutuklamayıp salıvermiştir” iddiasına yanıt verilirken, cemaate yakın kişilerin yargıda etkin olduğu, “Hizmet’e yakın olduğu iddia edilen yargı mensuplarının tasfiye edildiği de kamuoyunun bilgisi dahilindedir” cümlesiyle itiraf ediliyor.
İTİRAF 2: EMRİ BAŞBAKAN VERDİ, POLİSİN SUÇU YOK
“Hizmetle bağlantılı polisler, eylemcilerin çadırlarını yakarak ve Gezi eylemlerine sert müdahale ederek eylemlerin büyümesini sağladı” iddiasına yanıt verilirken, polisin içinde cemaatin örgütlü olduğu itiraf ediliyor. Polise emri Başbakan’ın verdiği iki kere vurgulanıyor. Deniyor ki; “Nitekim olayların ilk başladığı andan itibaren bütün müdahale talimatlarının Hükümetten geldiği ve çadırları belediye zabıtasının yaktığı daha sonra ortaya çıkmıştır. Sayın Erdoğan da, Emniyet güçlerine talimatları kendisinin verdiğini ifade etmiş, Emniyet güçlerine destek çıkan açıklamalar yapmış ve onları olaylardaki performanslarından dolayı ödüllendirmiştir.
İTİRAF 3: CEMAATİN EMRİNDEKİ MEDYA ORGANLARI
“Cemaat Mısır’daki darbeye karşı çıkmıyor” bölümünde, cemaatin medya organlarına ve editoryal kadroya sahip olduğu belirtiliyor. Deniyor ki, “Hizmet Hareketi’ne yakın olan medya organlarının hiçbirinin editoryal çizgisinde darbeye sıcak bakan bir üslup olmadığı gibi, bu medya organlarının tüm yayınları net bir şekilde darbe karşıtı olmuştur.”
İTİRAF 4: ÖNEMLİ DAVALARDA HÜKÜMETLE İŞBİRLİĞİ YAPILDI
“Hizmet 7 Şubat’ta Başbakanı tutuklayacaktı” iddiasına cevap verilirken, “Ergenekon, Balyoz” gibi davalarda hükümetle işbirliği yapıldığının altı çiziliyor ve şöyle deniyor: “Kendisine yakın medya ve sivil toplum örgütleriyle ülkedeki her türlü demokratikleşme çabasını ve derin yapıların ve ilişkilerin ortaya çıkarılmasını destekleyen, Ergenekon soruşturması ve davalarına da bu yüzden destek olan Hizmet Hareketi’ne yakın bazı medya organlarının…”
İTİRAF 5: DEVLET İÇİNDE CEMAAT YAPILANMASI VAR
“Hizmet, bürokrasi üzerinden vesayet kurmak ve iktidara ortak olmak istiyor” iddiasına cevap verilirken de, devlet içindeki bürokratik cemaat yapılanması açıkça itiraf ediliyor. Deniyor ki, “…geçmişten bugüne olageldiği gibi, “vesayet oluşturma” ve ‘iktidara ortak olma’ iftiralarıyla, bürokratik katmanlarda belli toplumsal kesimlerin tasfiye edilmesi amacı varsa, bu hukuk ve demokrasinin en temel ilkelerine aykırıdır. Yaygın iddialara göre, insanların Hizmet Hareketi’ne nispet edilerek anayasal bir suç olan fişlenmesi ve sonra da tasfiye edilmesi demokratik değildir.”
İTİRAF 6: BİR SAVCI VE 3 POLİSLE ÖRGÜT-ÇETE YAPILIR
İtiraflardan en önemlisi de, üç polis ve bir savcıyla insanların çete yapılabileceğinin altının çizilmesiydi. “Fethullah Gülen neden Türkiye’ye dönmüyor? ABD’de olduğu için ABD etkisinde” iddiasının bulunduğu maddeyle ilgili açıklamada, bir Türkiye gerçeği itiraf ediliyor. Deniyor ki; “…iddiaların bazılarını gündeme getiren ve yazan kişilerin Hizmet Hareketi’ne karşı ‘bir savcı 3 polisle hizmeti terör örgütü ve çete kapsamına sokarız, bitiririz’ gibi karanlık niyetleri ifade ediyor olmaları, buna ilave olarak dershanelerin kapatılma düşüncesini ‘Cemaate had bildirme’ olarak gündeme getirmeleri ve Hizmete gönül verdiğini düşündükleri kişilerin bürokrasiden tasfiye edildiğini ifade etmeleri ne acıdır ki derin devlet refleksi ve post modern darbe dönemi planlarını hatırlatmaktadır.
14 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.cumhuriyet.com.tr/